Güncelleme Tarihi:
Tufan HAMARAT/İZMİR, (DHA)- HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Müslüm Doğan, Gündoğdu Meydanı'nda 29 Temmuz'da Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da katılacağı 'Darbelere hayır demokrasi hemen' mitingine katılım çağrısında bulundu.
HDP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısına, HDP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan, İl Eş başkanları Gülay Bilici ile Mahfuz Güleryüz ve partililer katıldı. Basın açıklamasını okuyan Başkan Güleryüz, Türkiye'de tarihi bir kırılmanın yaşandığını, tarihi eşiğin aşıldığı günlerden geçildiğini söyledi. Türkiye'nin çok büyük bir badireyi atlattığına dikkat çeken Başkan Güleryüz, "Gözü dönmüş, çılgınlaşmış bir askeri cunta, halkın silahını halka doğrultarak bir kez daha 12 Eylül'ün tekrarını hayata geçirmek istedi. Ancak Türkiye halkları askeri darbenin, cuntanın ne demek olduğunu yakın tarihinde büyük bedeller ödeyerek öğrendiği için bu saldırganların karşısında dimdik ayakta durmasını bildi" dedi. Güleryüz, "Askeri cuntaya karşı çıkmak demokrat olmak için gereklidir ama yeterli değildir. Yapılması gereken en doğru şey kararlı biçimde demokratikleşmeyi sağlamak, ülke içinde ve dışında barış politikalarının geliştirilerek yeniden bir barış ve çözüm sürecinin inşa edilmesi olacaktır. Bu nedenle hakikatleri halklarımızla paylaşmak ve demokratik siyaseti büyütmek için 29 Temmuz'da saat 18.00'de Gündoğdu Meydanı'nda Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş'ın da katılımıyla 'Darbeye ve OHAL'e karşı demokratik direnişi büyütmek üzere buluşuyoruz. Demokrasiden, barıştan ve insan haklarından yana olan tüm İzmirlileri davet ediyoruz" diye konuştu.
Daha sonra konuşan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, farklı görüşlerde olmalarına rağmen seçilmiş bir hükümete karşı askeri darbe girişimini doğru bulmadıklarını söyledi. Doğan, OHAL ilan edilmesinin de Türkiye için sorun olduğuna dikkat çekip OHAL'in kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi.
Mitingi düzenlemelerinin nedenini açıklayan HDP'li Ertuğrul Kürkçü, "Eğer biz yeni düzeni Tayyip Erdoğan'ın doğru bulduğu düzen etrafında kuracaksak hiç kurmayalım. Bizzat kendisinin icraatları nedeniyle kendisini eleştiren 2 binden fazla insanın mahkemeler önünde olduğunu biliyoruz. Kendi buyruklarıyla bir başbakanını ve AKP Genel Başkanı'nın görevden alındığını biliyoruz. Ölümü gördük diye sıtmaya razı olacağımızı kimse sanmamalıdır. Gelecek rejim böyle bir rejimse bizim orada yer almamamız evladır. Dünya her gün Tayyip Erdoğan tarafından kurulup ortadan kaldırılmıyor. Toplumumuzun bazı talepleri var, bunların gerçekleşmesi için hepimizin çaba göstermesi gerekmektir" diye konuştu.
'KOMİSYONDA PARTİLER EŞİT TEMSİL EDİLMELİ'
Darbe girişimiyle ilgili mecliste kurulan komisyonda partilerin eşit temsil edilmesi gerektiğini savunan Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mecliste Araştırma Komisyonu kurulması önerisini destekledik, bu darbedeki sorumluların ortaya çıkması için. Bütün partiler orada eşit temsil edilirse hep birlikte göreceğiz ki darbeyi hazırlayan koşullar arasında Tayyip Erdoğan'ın yönetme tarzı da görülecektir. Bir rakibini ezmek için bir başka rakibiyle ittifak etmesi, Kürtlerle başa çıkabilmek için cemaat denen belayı devletin başına bela edenin Tayyip Erdoğan olduğu ortaya çakacaktır. Cemaat ile Erdoğan arasında çıkan tartışmada Erdoğan'ın, 'Ne istediniz de vermedik' diye söylemi akla gelecektir, bundan daha büyük bir itiraf var mı? Bu çeteyle başa çıkabilmek için Ergenekon çetesiyle ittifak kurarak Türkiye'yi dar bir açıya sıkıştırdı. Bu süreçte demokrasi güçleri yan yana gelmezse herkes bu otoriter rejimle baş başa kalıp tek tek mücadele etmek zorunda kalacak. Sonunda en sonuncu muhalif hapse tıkılıp ortadan kaldırıldığında hiç kimsenin şaşırmaması gerekiyor."
FOTOĞRAFLI