Güncelleme Tarihi:
Yalıkavak’ın eski yerleşimi olan Sandıma, 600 yıl boyunca hayvancılık ve zeytincilik yapılan bir Türkmen köyüymüş. Partinapas Kayası’nın güney eteklerine kurulan köy, 50 yıl önce tamamen terk edilmiş. Halkı bugünkü Yalıkavak merkeze göç etmiş. Köyün günümüzde tamamen harabe bir görünümü var. Sandıma oldukça dik ve dar bir vadinin böldüğü iki mahalleden oluşuyor. Yıkık dökük yapılara baktığınızda birbirinin önünü kesmeyecek şekilde inşa edilen evleri, alçak taş duvarlarla çevrili bahçe ve avluları görebiliyorsunuz.
DEFİNECİLERİN TALANI
Köyün eski halini hayal etmek bir yana, bugün bile bu kaderine terk edilmiş şeklinden oldukça etkileniyorsunuz. Bugünlerde ise bu yapıların orijinal konumuyla yeniden hayata döndürülmesi ve turizme kazandırılmasıyla ilgili bir proje var. Doğrusu ben nasıl bir proje olacağını çok merak ediyorum. Umarım doku bozulmaz, bu değerimizi kaybetmeyiz. Köyle ilgili endişe verici haberler de yok değil... Define avcılarının talanından nasibini aldığını zaman zaman duyuyoruz. Ruhsatsız define dedektörü satışının ne zaman durdurulacağını da herkes gibi ben de çok merak ediyorum.
ÇEVRE DOSTU BİR YAPI
Sandıma’ya gittiğimde yaşayan hiç kimseyi görmedim. Bakımlı yapı olarak da heykeltıraş İsmail Erkoca ve ressam Nurten Değirmenci Erkoca çiftinin bir köy evinden sanat merkezi haline dönüştürdüğü yapı dikkatimi çekti. Burasının ismi ‘Nuris Sanat Evi’... Çevre dostu olarak tasarlanmış. Elektriği rüzgar ve güneş enerjisiyle üretiliyor. Ancak oradayken ne yazık ki çiftle tanışıp sohbet etme şansını elde edemedim. Karşılaştığım çobandan da pandemi nedeniyle şu anda evlerinde yaşamadıklarını öğrendim.
O ÇEŞME HALA AKIYOR
Ufak bir araştırma yapınca tarihte Pandima’nın adını duyuran kişiler de olduğunu gördüm. Örneğin, 116’ncı Osmanlı Şeyhülislamı Ömer Lütfi Efendi, 1817 yılında Sandıma’da doğmuş. Köyde yaptırdığı çeşme hala akıyor. 1891’de İstanbul Küçük Çamlıca’da yaptırdığı Bodrumi Ömer Lütfi Efendi Camisi de kendisinin günümüze bıraktığı eserler arasında sayılıyor. Bodrum ve Milas’ın zenginlikleri bitmek bilmez. Keşiflerimize devam edeceğiz.