Hayalindeki kafeyi açtı ünlü bir kahve markası olmak için kolları sıvadı

Dilara Şafak Kılıç da hayallerinin peşinden giden ve bunu gerçekleştirmek adına yoğun mücadele veren genç bir girişimci. 1991 Ankara doğumlu Kılıç, kamu yönetimi okumuş, mezun olduktan sonra kariyerine mağazacılık sektöründe devam etmiş. Yeme içmeyi çok seven ve keyfine düşkün bir ailede büyüyen Dilara Şafak Kılıç, hikayesini şöyle anlattı:

ÖNCE İŞLETMECİLİĞİ EŞİNDEN ÖĞRENDİ

“Ben de ister istemez yeme içmeye ve bunların tarihlerine merak sardım. Çeşitli hobilerim olsa da işe dönüştürmek istediğim tek şey herkesin hayali olan 3-5 masalı bir kafe açmak oldu. Kurumsal hayatta çalışırken emekli olan ailem, daha sonra Bodrum’a yerleşti. Onları ziyarete geldiğimde kafemi açmak istediğim yerin Bodrum olduğuna karar verdim. İşten ayrılıp Bodrum’a taşındım. Bu süreçte tüm mekanları gözlemlemeye çalışırken, restoran işletmecisi ve şef Neco’yla tanışıp evlendim. Bu arada kendisi bana hayallerimi gerçekleştirmemde hep destekçi oldu. Kafe açılana kadar onun yanında işletmeciliği öğrendim.”

BİR BULUŞMA NOKTASI OLSUN

“Bodrum’a ilk geldiğim yıl kahve içmeyi ve kafelerde vakit geçirmeyi seven biri olarak çok seçenek yoktu” diyen Kılıç, bu süreçte hem evde, hem de eşinin restoranı La Pasion’da tarifler deneyip, sürekli hayalleri kurmuş. Dilara Şafak Kılıç, “Kahve başlı başına bir dünya. Hem de içinde birçok tat bulunduran, hikayelerle dolu bir dünya. Amacım insanlara gürültüden uzak, bir o kadar da Bodrum’un kalbinde huzurla oturup vakit geçirip, ders çalışıp, kitap okuyup, buluşma noktası haline gelecek bir yer yaratmaktı. Bu hedeflerle yaşarken La Pasion’un hemen yandaki dükkanın kiraya çıkması bizim için büyük bir avantaj oldu ve yolculuğum başladı” dedi.

MENÜ HER GEÇEN GÜN BÜYÜDÜ

İlk etapta sadece içeceklerden oluşan bir menü hazırlamış. “Hazır hiçbir şey kullanmadım. Şurupları, aromaları bile bizim hazırladığımız bir menü oluşturduk” diyen Kılıç, şöyle devam etti: “Lavantalı ya da narlı latte ve bunlar gibi birçok tarif için şurupları meyvelerinden, çiçeklerinden biz hazırladık. Butik ürünleri destekleyip, direkt üreticisinden temin ettim. Yaptığımız her içecek ve atıştırmalığı taze ve katkısız yapmaya özen göstererek, tüm beslenme türlerine uygun seçenekleri bulundurdum. Tatilci mekanı olmanın yanında, yerleşik nüfusa da hitap edebilmek adına insanların devamlı ve tek başına da gelmek isteyeceği bir mekan olmayı hedefledim. Gün geçtikçe menüye içecek dışında eklemeler yaptım. Taze kurabiyeler ve kruvasanların yanına annemin yaptığı reçelleri koyduk. Glutensiz ve vegan ekmekleri de menüye ekledik. Bodrum’a ilk geldiğimde yine hasretini çektiğim sosyal ortamı da oluşturmaya başladım. Tadım, yemek ve içecek eşleşmesi, tasarım pazarı, mitoloji sohbetleri, atölyeler, kitap kulübü gibi etkinlikler oluşturduk.”

SALGIN SÜRECİNDE İŞİNİ GELİŞTİRDİ

Tinto’nun açılma sürecinin pandemi dönemine denk geldiğini söyleyen Dilara Şafak Kılıç, bu süreci işini geliştirmek adına değerlendirmiş. Kılıç, “Bu süreç geçtiğinde Bodrum’un değerlerine uygun yemekle içeceklerimi bölgenin tarihiyle birleştirerek sunmayı ve güzel turlar düzenlemeyi istiyorum. Ayrıca, kendi hazırladığım kahve ve içecek karışımlarımı da hazır paketler haline getirip insanlara sunma planlarım var. Böylece, Tinto’nun her yerde yanlarında olduğunu hissettirecek sunumlar yapmayı, yiyip içtikleri şeyin nereden geldiğini, nasıl ortaya çıktığını bilmelerini istiyorum. Bunun için bir kitap çalışmam var. Bu arada öğrendiğim ufak bilgileri spotify hesabımda podcast olarak paylaşıyorum. İşimi çok severek yapıyorum, o yüzden daha da ilerletip kahve çekirdeklerimi kendim kavurup ünlü bir kahve markası haline gelmeyi hedefliyorum” dedi.

İŞİN MUTFAĞINDA OLMAK ŞART

“Bu işi yapmak isteyenlere söyleyebileceğim tek şey, kendinize güvenin. Size manevi destekte bulunan her insan çok kıymetli” diyen Dilara Şafak Kılıç, ekledi: “Bu işte öncelikle iyi bir altyapı gerekiyor. Yapmak istediğiniz işin mutfağında, barında kesinlikle olmanız lazım. Her ikisini de çok sevdiğim için bana çok zevkli geliyor. Kesinlikle severek yapılması gereken bir iş. Çünkü her şeyiniz ve tüm vaktiniz bu işe ait oluyor.”