Güncelleme Tarihi:
Genelde hastaların kendisinin horlayarak rahatsızlık verdiğinin farkında olmayıp eşleri tarafından muayeneye getirildiklerini ifade eden Karas, “Ancak biz KBB uzmanları olarak horlama ile beraber uyku apnesinin var olup olmaması ile çok daha ilgiliyiz. Gece özellikle uykuda nefesi kesilen, nefesi duran ya da kısa süreli nefes problemi yaşayan hastalarda kandaki oksijen değerleri düşer. Kandaki oksijen değerlerin düşmesiyle birlikte kalp beyne daha fazla oksijen gönderebilmek için daha fazla atım yapma ihtiyacı hisseder. Daha fazla pompalamak için de atım gücünü artırır. Dolayısıyla horlama ve uyku apnesi ile beraber aslında indirekt olarak hastaların kalbine ağır bir yük biner, tansiyonları yükselebilir. Bu da vücutta çeşitli hastalıklara ve sorunlara yol açabilir” dedi.
MUAYENE BİLGİLERİ
Hastalığın basit horlama, hafif, orta ve ağır uyku apne hastaları olarak kategorilendirildiğini belirten Karas, “Burada muayene bulguları çok önemli. Ayrıca hastanın öyküsü iyi dinlenmeli, kullanılan ilaçlar, kronik ve sistemik hastalıkları dikkate alınmalı ve bu hastalıkların tedavisinin düzenli olarak yapıldığından eminsek, kulak burun boğaz muayenesi yaptıktan sonra hastada basit horlama olduğunu düşünüyorsak, tedaviyi planlamak çok daha kolay” diye konuştu.
ALTIN STANDART: UYKU TESTİ
“Ancak hastada uyku apnesi şüphemiz varsa, hastayı uyku testine göndermek gerekir” diyen Op. Dr. Cem Karas, şöyle devam etti: “Bu işte altın standart uyku testidir. Çünkü biz uyku testinde hastanın gece yaşamış olduğu sıkıntıları tamamen ortaya çıkarabiliyoruz. Yani tansiyonu ne oluyor, nabzı ne oluyor, hangi pozisyonda horlama ya da uyku apnesi oluyor? Uyku testinden çıkan sonuçla birlikte bizim muayene bulgularımızı birleştirip hastanın tedavisini planlıyoruz.”
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
Uyku apnesinde tedavinin kişiye özel uygulandığını söyleyen Karas, şu bilgileri verdi: “Her hastada tedavi seçeneklerimiz farklıdır. Çünkü bu rahatsızlık burun ucundan başlayarak nefes borusunun girişine kadarki bölgeyi ilgilendiren bir hastalıktır. Özellikle vurgulamak istediğim şey, küçük çocuklar hariç ya da genelde ergenlik dönemindeki genç arkadaşlarımız hariç sadece burun ameliyatı yaparak horlama tedavisi çözülmez. Mutlaka ek tedaviler gerekir. Bununla ilgili yapılabilecek alternatif tedavi yöntemleri vardır. Bazen tedavide cerrahi dışı yöntemler de kullanılıyor. Bazen basit horlama dönemlerinde ağız içi aparatlar, damak implantları gibi uygulamalar, orta ve ağır uyku apnesi olanlarda bipap ve sibap cihazı gibi maske tedavileri kullanılabilir.”
HEKİM KONTROLÜ ÖNEMLİ
Tüm hastalıklarda olduğu gibi horlama ve uyku apnesi tedavisinde de hekime danışılmadan herhangi bir tedavinin uygulanmaması gerektiğini belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cem Karas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu anlamda internette uyku apnesi ve horlama ile ilgili satılan değişik aparatlar var. Hastalarımızdan ricamız bu aparatları doktorlarına danışmadan asla kullanmasınlar. Bizler hekimler olarak hastalıkların tedavilerini yakından takip ederek, kongrelere gide-rek, eğitimler alarak ülkemizde hastalarımıza uyguluyoruz. Ben hastalarımızın hekimlerinin yönlendirmesiyle hareket etmelerini önemsiyorum.”