Güncelleme Tarihi:
Elif DEMİRCİ/İZMİR, (DHA)- TÜRKİYE Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kadın şiddeti, ensest, cinsel istismar ve çocuk tacizini önlemek için mücadele ederken bir işadamının "Benim ortanca hanım" sözleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın tecavüz skandalına ilişkin "Bir kere olması karalamak için gerekçe olamaz" sözlerinin insan onuruyla alay etmek olduğunu söyledi. Güllü, tepki göstermenin sadece kadın dernekleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının işi olmadığını anlatırken, "Uçurumdan düşen Türkiye'nin geleceğini kurtarmak hepimizin işi" dedi.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarını önlemek için mücadele ederken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun Ensar Vakfı'nın evlerinde gerçekleşen tecavüz skandalı sonrası "Bir kere olması karalamak için gerekçe olamaz" sözleriyle İşadamı Ali Ağaoğlu'nun "Ortanca hanımla İstiklal Caddesi'ne gittim. Millet fakir, karanfil bırakıyor, ben gül bıraktım" sözlerine tepki gösterdi. Canan Güllü, Ağaoğlu'nun Medeni Yasası'nın tek eşlilik maddesiyle dalga geçer gibi 'ortanca hanım' demesinin hakaret olduğunu belirterek terör eylemi sonrası ölenler için fakirler karanfil bırakırken kendisinin zenginliğinden gül bırakmasını, dinleyicilerin de buna gülmesini akıl dışı bulduğunu ifade etti. Güllü, şöyle konuştu:
"Artan kadın şiddeti, ensest, çocuk tacizini önlemek için mücadele ederken adeta dinin cinselliğe eşitlendiği bir zamanı yaşıyoruz. Güvenlik kaygısıyla hayatlarımız değersizleşirken, sokağa çıkmaktan korkar hale gelmişken kendi egolarını tatmin edenlerin sapık zihniyetine maruz kalıyoruz. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak nereye nasıl yetişeceğimizi şaşırdık. Bartın'da ensestle mücadele ederken Karaman'da taciz, Diyarbakır'da cinsel istismar patlıyor. Cinsel istismarda erken boşalmayı gerekçe göstererek cezayı düşüren mahkemelerle uğraşırken öte yandan Aile Bakanı'nın "Bir kere olması karalamak için gerekçe olamaz" sözlerini duyuyoruz. Vatandaş, federasyonun ihbar telefonlarından elektronik posta adreslerinden ve sosyal medya hesaplarından bize ulaşıyor. Halk artık yerinde duramıyor. Çünkü ülke yıllardır sessiz kalarak gelişmeleri izledi. Artık susmuyor. Pisliklerin üstünün örtülmesini istemiyor. Halkımız gördü ki sadece derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının konuşmasıyla olmuyor, bu ülke meselesi. Uçurumdan düşen Türkiye'nin geleceğini kurtarmak hepimizin işi."
FOTOĞRAFLI