Güncelleme Tarihi:
Timur TARLIĞ/İZMİR, (DHA) - İZMİR'de oturan ve 5 yıl önce görme yetisini yitiren matematik öğretmeni 33 yaşındaki Saldıray Altındağ, bisiklet sürerek yaşama tutundu. Görme yetisini kaybettikten sonra hayata küsmek yerine sosyal hayatı bir yerinden yakalamayı tercih eden Altındağ, oluşturduğu bisiklet grubu ile 100 kilometreyi bulan mesafeleri aşıyor.
İzmir'in Bornova İlçesindeki Aşık Veysel Görme Engelliler Ortaokulu'nda görevli matematik öğretmeni görme engelli Saldıray Altındağ, doğuştan retinitis pigmentosa (tavuk karası) hastası. İzmir Anadolu Öğretmen Lisesi'nden mezun olan Altındağ, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim FakültesiMatematik Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdi. Diyarbakır'da bir okulda öğretmen olarak atanan Altındağ, 28 yaşında görme yetisini tamamen kaybetti. Hayatının tamamen değiştiğini anlatan Altındağ, "Yaklaşık 3.5 yıl orada çalıştım. Görme engelli olunca tayin istedim. Aşık Veysel Görme Engelliler Ortaokulu'na tayin edildim. 5 yıldır göremiyorum. Tabii ki başlarda zorlandım. Latin harfleriyle okuyor ve ders veriyordum. Buraya gelince Braille alfabesini öğrendim" dedi.
ŞEKİLLERİ MAKETLE ANLATIYOR
Artık dersleri farklı şekilde işlediğini anlatan Altındağ, "Eskiden bolca görsel sunum ile ders anlatıyordum. Artık hayatımda Powerpoint yok. Öğrencilerime şekilleri maket üzerinden anlatıyorum. Braille alfabesi ile yazılmış kitapları okuyor, sesli soruları çözüyoruz. Kalem kullanmıyoruz. Onun yerine rulet denilen görme engelliler için hazırlanmış özel bir alet kullanıyoruz. Ders yöntemim görsellikten, dokunma ve işitmeye dönüştü" diye konuştu.
"GÖRMEYEN ÖĞRENCİLERLE DAHA KOLAY EMPATİ KURUYORUM"
Gören öğretmenlerin de görme engelli öğrencilere ders verebileceğini söyleyen Saldıray Altındağ, öğrencileri gibi görmediğini anlatırken şöyle konuştu:
"Bu sayede daha kolay empati kuruyorum. Görme engellilere özel bir müfredat yok. Ancak sınavlarda görsel sorulardan muaf tutuluyoruz. Mesela üçgenleri yine işliyoruz ancak daha çok hayal ediyoruz. Ben öğretirken öğrencilerimin maketlere dokunmasını sağlıyorum. Sınavlarda ise soruların betimlenmiş hali var. O soruyu bize anlatıyorlar. Okulumuzda ise baskı makinemiz var. Ben soruları yazıyorum, Braille alfabesi ile basılıyor. Öğrenciler tabii ki o kağıtlara yanıtlarını yazamıyor. Özel bir kağıt dağıtıyoruz, oraya yazıyorlar. En büyük sıkıntımız yazdıklarımızın ters çıkması. Yazdıklarımızı okumak için kağıdı ters çevirmemiz gerekiyor."
"ESNAF KALDIRIMLARI İŞGAL EDİYOR"
Görme engelinin sosyal hayatını etkilediğini söyleyen Altındağ, ulaşımda zorluk çektiklerini anlattı. Altındağ, görme engelliler için kaldırımlara çizilen özel çizgilerin yardımcı olduğunu ancak bunun önünde de çoğu zaman engel bulunduğunu söyledi. Duyarsızlıktan yakınan Altındağ, "Bazı yerlerde arabalar park ediliyor, bazen bir direk karşımıza çıkıyor, kaldırım bozuk olabiliyor. Bazı yerlerde kaldırımları esnaf işgal etmiş olabiliyor, pazar olan yerlerde ise hiç yürüyemiyoruz. İlk başlarda dört duvar arasına kapanma gibi bir durum oluyor. Görme engelli çevreniz artıyor. Ben eve kapanmak yerine bir bisiklet grubu kurdum. İki kişilik bisikletlerle geziyor. Önde gören bir arkadaşımız gidonu idare ediyor. Arkada oturan görme engelli ise pedalla güç veriyor. Konak'tan hareket edip Seferihisar'a ya da Urla'ya gidebiliyoruz" diye konuştu.
Görme engellilerin hayattan kopmaması gerektiğini söyleyen Altındağ, "Bazı dezavantajlı durumlar olabiliyor hayatımızda. Bunları aşmak için çeşitli yollar var. Ben bunu bisiklette buldum. Yılmadan hayata devam etmek gerek" dedi.
TAVUK KARASI NEDİR?
Halk arasında 'tavuk karası' veya 'gece körlüğü' olarak da bilinen 'Retinitis pigmentosa', nadir görülen, kalıtımsal bir hastalık. Gözün içini kaplayan retina adı verilen tabakada görme hücreleri bulunur. Bu görme hücrelerinden rod adı verilenler karanlıkta görmeyi veya gece görmeyi sağlıyor. Hastalık, rod adı verilen bu hücrelerde bozulmayla meydana geliyor.
FOTOĞRAFLI