Güncelleme Tarihi:
Timur TARLIĞ/İZMİR, (DHA) - İZMİR'de, yenilenebilir enerji konulu panelde konuşan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu, Almanya'nın 2030 yılından itibaren yeni benzinli otomobil üretimine izin vermeyeceğini, birçok Avrupa ülkesinin de benzer bir kararın eşiğinde olduğunu belirtti. Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden ise, dünyanın 2035 yılında enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 63 ila 75'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılanacağı, Türkiye'nin 2030 yılına kadar enerji sektöründe 225 ila 280 milyar dolarlık yatırım yapılmasının ön görüldüğünü söyledi.
EBSO'da 'Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Vizyonu: Yerli Ekipman Üretimi Paneli' düzenlendi. Panelin açılışı, Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Proje Dairesi Başkanı Zafer Karayılanoğlu, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden'nin katılımıyla yapıldı. Açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu, dünyanın ilginç bir sürecin içinden geçtiğini belirterek, "Siyasi ve ekonomik olarak atılan adımları şekillendiren enerjide kendi içinde bir dönüşüm yaşanıyor. Savaşların ana sebebi olan petrolün tükenmekte olduğu herkes tarafından kabul görmüş bir gerçek. Tüm senaryolar yenilenebilir enerji, kayagazı ve benzer yöntemler üzerinden gidiyor. Almanya hükümeti, 2030 yılından itibaren yeni benzinli otomobil üretimine izin verilmeyeceğini resmen ilan etti. Birçok Avrupa ülkesi de benzer bir kararın eşiğinde. Elektrikli arabalarla yola devam kararı alındı. ABD, yıllardır kaya gazında önemli bir mesafe kat etti. Dünyanın seyri yenilenebilir enerjiye doğru giderken, biz de İzmir için bir hedef belirledik ve bu yönde de önemli yol kat ettik" dedi.
"İZMİR'İ YENİLENEBİLİR ENERJİ MERKEZİ YAPMALIYIZ"
İzmir'in finans sektöründe rekabete İstanbul'la aynı yerden başlayamayacağını belirten Gökçüoğlu, "Turizmde Antalya ile otomotivde Bursa ile de rekabete aynı yerden başlayamayız. Yenilenebilir enerji konusunda bugüne kadar oluşturduğumuz altyapıyla, vizyonla, yenilenebilir enerji ihtisas OSB’yle, kurduğumuz kümeyle, kooperatif çalışmalarımızla mukayeseli bir üstünlüğümüz var. İzmir’i dünyadaki tüm şehirlerle rekabet eden bir yenilenebilir enerji merkezi haline getirebilirsek, ülkemizdeki tüm diğer şehirleri de bu alanda daha ileriye taşımamız mümkün olacaktır" diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım’ın katkıları ile yenilenebilir enerji üretimine yönelik türbin ve jeneratör imalatı ile RES üretiminde kullanılan kanat imalatı yatırımlarının teşvik kapsamına alındığını anlatan Gökçüoğulu şöyle devam etti:
"Bu fırsatı değerlendirmek isteyen Danimarkalı rüzgar türbin kanat üreticisi firma, Bergama OSB’ye 40 milyon euroluk yatırım yapma kararı almış, fabrikanın temeli atılmıştır. Talebimiz yerine ulaşmış oldu. Ancak, bir hususun açık kaldığı inancındayız. Söz konusu yatırımların yan sanayilerinin de bu destek kapsamına alınması faydalı olacaktır. İşte o zaman İzmir, yenilenebilir enerjide üs olmaya aday bir şehir haline gelecektir."
"ÇILGIN BİR RUS POLİTİKACI ŞALTERİ İNDİRİRSE"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden, yaşanan birçok uluslararası olayın altında enerjinin yattığını, Amerika'nın okyanus ötesinden Irak'a müdahalesi gibi olayların bu nedenle olduğunu anlattı. Dünyanın 2035 yılında enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 63 ila 75'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılanacağının ön görüldüğünü aktaran Özden sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde enerji sektörünün genel görünümü ekonomik büyümemize paralel olarak enerji talebi hızla artıyor, 2000 yılından itibaren yılda yüzde 5 olarak seyrediyor. Artan bu enerji talebimiz büyük ölçüde ithalata dayalı birincil enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. 2021'de elektrik açısından yapılan tahminlere göre, Türkiye'de 467 milyar kW/sa enerjiye ihtiyaç duyacak. Düşük tüketimde bile talep 425 milyar kW/sa olacak. Doğalgaz tüketimine bakıldığında 2015'te 48 milyar metreküp tüketim var. Doğalgazın yüzde 40'ı elektrik üretiminde, yüzde 29'u sanayide, yüzde 31'i ise evlerde ısınma amaçlı kullanılıyor. 2017 yılının sonunda 47 milyar metreküp doğalgaz ithalatı olacak. Doğalgazda yüzde 98 oranında dışa bağımlıyız. Bu arz güvenliği açısından ciddi bir sorun. Yarın çılgın bir Rus politikacı kışın ortasında şalteri indirse ne yapacağız? Uluslararası mahkemelerle iş olana kadar Türkiye zangır zangır titrer."
CARİ AÇIĞIN 60 MİLYAR DOLARI ENERJİ HAMMADDELERİ İTHALATI
Ham petrolün de ithal edildiğini vurgulayan Özden, "Ham petrol ithalatı ulaştırma sektörünü etkiliyor. Ulaştırma sektörü arazilerimizin kullanım değerini değiştiren başka bir sektördür. Ham petrol ithalatının yapıldığı ülkelerdeki siyaseti dikkate alırsak, çoğunda güvenilmez siyasal yapılar, karmaşık gruplar var. 2012 yılında enerji hammaddeleri ithalatına ödediğimiz rakam tüm ithalatın yüzde 25'ine yakın 60 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Cari açıkta en büyük kalem olarak görülen rakam bu. Enerji ekipmanları açısından da yurt dışına bağımlı durumdayız" diye konuştu.
Türkiye'de 2030 yılına kadar enerji sektöründe 225 ila 280 milyar dolarlık yatırım yapılmasının öngörüldüğünü aktaran Özden, "Bu miktarın yaklaşık yüzde 60'ının makine ve ekipman olacağını düşünürsek, 135 ila 168 milyarlık bölümünü makine ithalatına yatırmak durumda kalacağız. Ülkemizde sanayicilerimiz var ama makineleri ithal edeceğiz. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için üretim yapacak sanayiciye teşvik verilmesi hayati önem taşıyor" dedi.
Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım, ABD'de sabaha karşı sonuçlanan başkanlık seçiminin de etkisiyle enerjinin dünyada savaşın değil barışın enstrumanı olmasını dilediğini belirtti. Enerji konusunun enerji kaynakları ve ekipmanlarının üretimi olarak 2 boyutlu düşünmek gerektiğinin altını çizen Yıldırım, "Gelecek yüzyıl içinde bu ekipmanların ihracatını düşünmek zorundayız. Dünyaya enerji satma hedefimiz vardı o konuda yol alıyoruz. 3. serbest bölgemiz içerisinde 16 şirket teşvik için başvurdu. 16 şirketin 13'ü yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteriyor. Yenilenebilir enerji ekipmanları denince İzmir akla geliyor. Önümüzdeki 5 ila 10 sene içinde yan sanayi üretimi de gelecektir. Ege bölgesi ve İzmir'de yenilenebilir enerji sektörünün öne çıkacağını şimdiden görmüş oluyoruz" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI