Güncelleme Tarihi:
İZMİR Barosu Göç ve İltica Komisyonu, mültecilerin hukuki haklarına erişimlerine yardım etmek, meslektaşlar arasında bu alanda çalışacakların bilgi ve tecrübelerini artırmak amacıla Türkiye'de ilk defa ülke genelinde sınırdışı kararlarına itiraz, idari gözetim kararlarına itiraz ve diğer hukuki konularda verilmiş mahkeme kararları ile ulusal ve uluslararası mevzuatı, web sitelerinde yayınladıklarını açıkladı.
İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu, 20 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Mülteciler Günü" nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, mülteci sorununa dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Göçün en büyük iki nedeninin, savaşlar ve uygulanan zulüm olduğu bilinmektedir. Özellikle son yıllarda, mülteci konumuna düşenlerin yarısından fazlasının Afganistan, Somali, Suriye, Irak, Sudan gibi ülkelerden gelmesi ve bu ülkelerin tamamının yoksul müslüman ülkeler olması dikkat çekmektedir. Demek ki dünyada mülteci durumuna düşenler arasında kendisine zulüm uygulanan, yoksullaştırılmış ve emperyal güçler tarafından savaş ortamına sürüklenmiş müslümanların çoğunlukta olduğu görülmektedir. Yine mültecilerin neredeyse yarısını çocukların oluşturduğu, çocuk ve kadınların mülteci yaşamda daha büyük zorluklarla karşılaştıkları bilinmektedir. AB ülkeleri başta 'iltica haklarının zorlaştırılması' olmak üzere, bir çok konuda ortak hareket etme kararı alarak, “İkinci Ülke' veya “Güvenli Bölge' gibi tampon bölgeler oluşturarak Merkez Avrupa’yı mültecilere kapatan politikalar üretmektedirler. Bunun sonucu olarak da Kuzey Afrika’ya ve ülkemize mülteci kampları kurulmaktadır. AB, Türkiye gibi “geçişö ülkelerini, sıkı önlemler almaya zorlayarak, bunun için ucu açık, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği meçhul vaatlerle finans desteği sunmaktadırlar. Bunun neticesinde, parçalanmış yaşamlar, aileler, sağlıksız-kötü yaşam koşulları baş göstermekte, belirsizlik ve yıllarca süren dönüş özlemi ağır ve dayanılmaz bir yük oluşturmaktadır. Binlerce mülteci maalesef Aylan bebek gibi bu uğurda yollarda yaşamını yitirmektir."
Göç ve İltica Komisyonu, avukatların geri gönderme merkezlerinde tutulan kişilere erişimlerinin zaman zaman engellendiğini öne sürerek, "Hukuki yardıma erişemeyen mültecilerin, yasal haklarını kullanmaları neredeyse imkansız olmaktadır. Başta Suriye ve Afganistan olmak üzere, savaş ve şiddet ortamından kaçan, istemeyerek ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca insanın bir hak ihlali ile karşılaştığında veya haklarına erişimde sıkıntı yaşadıklarında, adalete erişimlerinin sağlanmasında baroların sorumluluklarının farkındayız. Bu sebeple de İzmir Barosu olarak, Göç ve İltica Komisyonumuz aracılığı ile gerek meslektaşlarımız arasında gerekse ulusal ve uluslararası birçok kuruluş ile eğitim ve paylaşım çalışmalarını yürütmekte; Adli Yardım Birimi’ne başvuran mültecilerden (mültecilik hukukundan kaynaklı) herhangi bir belge ve kayıt istemeden kendilerine avukat ataması yapmaktayız" dedi.
Türkiye'de ilk defa İzmir Barosu'nun itiraz ve hukuki yollar konusunda bilgi destek verdiğinin belirtildiği açıklamada şöyle denildi:
"Amacımız, mültecilerin hukuki haklarına erişimlerine yardım etmek, meslektaşlarımız arasında bu alanda çalışacakların bilgi ve tecrübelerini artırmak. Ayrıca Türkiye'de ilk defa İzmir Barosu, ülke genelinde sınırdışı kararlarına itiraz, idari gözetim kararlarına itiraz ve diğer hukuki konularda verilmiş mahkeme kararları ile ulusal ve uluslararası mevzuatı web sitemizde yayınlamak suretiyle bu alanda faaliyet gösteren meslektaşlarımızın bilgi ve paylaşımına sunmaktadır. İzmir Barosu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesi ile, savaşa ve şiddete yol açan devletlere, bu savaş ortamını sonlandırmaları, temel insan hakkı olan iltica hakkına saygının geliştirilerek sürdürülmesi, pratikte karşılaşılan zorlukların ve özellikle avukatların mültecilere erişiminde karşılaşılan uygulamadaki engellerin kaldırılması, dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti'nin cömertliğini uluslararası toplumun da paylaşması çağrısında bulunmaktadır."
İZMİR, (DHA)