Güncelleme Tarihi:
YARISI HASTA OLDUĞUNU BİLMİYOR
Glokomun başlangıçta hiçbir belirti göstermemesi nedeniyle hastaların yarıya yakınının hastalığından haberinin olmadığını kaydeden Opr. Dr. Sedat Selim, “Glokom göz içi basıncının görme sinirini tahrip edecek kadar yükselmesi nedeniyle görme kaybına yol açan bir hastalıktır. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve açık açılı göz tansiyonu hastalığı (glokom) oluşur. Bu, en sık karşılaşılan glokom şeklidir. Glokomun seyrek görülen kapalı açılı tipinde göz tansiyonu çok yüksek değerlere ulaşıp, şiddetli ağrı ve bulanık görmeye neden olur” dedi.
SİNSİ BİR ŞEKİLDE İLERLİYOR
Hastalığın sinsi bir şekilde ilerlediğini de paylaşan Dr. Selim, “Glokomda başlangıçta genellikle belirti görülmez, görmede bozukluk ve ağrı yoktur. Hastalık erken teşhis edilmeyip ilerlerse, görme sinirindeki hasara bağlı olarak görme alanında kör noktalar oluşur. Daha sonra bir borudan bakıyormuş gibi etraftaki cisimler görülmez olur. Glokomun üç farklı tedavi yöntemi vardır. Bunlar; damla, ilaç, SLT Lazer tedavisi ve son aşamada da cerrahi müdahaledir. Erken teşhis edilirse tedavide yüzde 90 oranında başarı elde edilebilir. 40 yaşın üstündeki herkes mutlaka tam donanımlı bir göz merkezinde uzman hekimler tarafından kontrol edilmelidir” diye konuştu.