Güncelleme Tarihi:
İZMİR (AA) - İzmir'de 357 sanığın tamamının tutuksuz yargılandığı “gizli bilgi ve belge bulundurma” davasında savcı, operasyonda elde edilen verilerin "suç kapsamındaki delillerden olup olmadığının" belirlenmesi için bilirkişi heyeti tarafından incelenmesini talep etti.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine devam edilen davaya bazı sanıklar ve avukatları katıldı.
Sanıklardan Ziya Yaman yaptığı savunmada, iddianameyi okuduğunu ancak anlayamadığını belirterek, iddianamede kaydedilen suçların işlendiği tarihte belirtilen yerde değil Hakkari'de görevli olduğunu, evinde bulunduğu kaydedilen belgelerin ise Hakkari'deki karakolda bulunduğunu söyledi. Sözü geçen harici bellekte kişisel ve mesleki gelişimiyle ilgili belgelerin bulunduğunu savunan Yaman, gizlilik dereceli bir belgenin mevcut olmadığını ifade etti.
Yaman'ın avukatı Hüseyin Kocagöz de müvekkilinin geçici olarak 3,5 yıl Yüksekova'da görev yaptığını, internetin, telefonun çekmediği bir ortamda kendisine atfedilen suçları işlemesinin mümkün olamayacağını vurguladı.
Yaman'ın savunması sonrası verilen aranın ardından Cumhuriyet Savcısı Ali Ertan mütalaasını sundu.
Suçtan zarar görme ihtimali bulunmaması gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya katılma isteminin reddini talep eden Savcı Ertan, bazı sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının, adli kontrol önleminin kaldırılmasını ve duruşmadan vareste tutulmaları yönündeki taleplerin kabulünü istedi.
Dava kapsamındaki delillerin yeniden incelenmesini için bilirkişi heyeti oluşturmasını talep eden Savcı Ertan, mütalaasında "Hazırlanan iki iddianameye de konu olan, sanıklardan elde edilen verilerin, bilirkişi ve TÜBİTAK raporlarının, Genelkurmay Başkanlığı cevabi yazılarının, emekli kara, deniz, hava kurmay subaylar ile emekli üst düzey bürokrat ve bilgisayar programları konusunda uzman 5 kişilik bilirkişi heyetine teslim edilerek bu verilerin TCK 327 ve 334 maddelerinde tanımlanan bilgilerden olup olmadığı ve yine bu türden bilgilerse TCK 327/2 ve 334/2'de belirtilen nitelikte bilgilerden olup olmadığının incelenmesi" isteğinde bulundu.
Ertan ayrıca, dijital materyaller üzerinde parmak izi ve DNA incelemesi yapılmasını, iddianame kapsamında sanıklardan ele geçen dijital ortamların arama el koyma sırasında yedeklerinin alınıp alınmadığının İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne sorulmasını talep etti.
Mütalaa hakkında görüş bildiren sanık ve avukatları, mütalaaya katıldıklarını ifade ederek, beraatlerini istedi.
Mahkeme başkanı Orhan Kızıltaş, taleplerin değerlendirilmesi ve karar verilmesi için heyete süre verilmesi amacıyla duruşmaya 30 Ekim Perşembe günü devam edilmek üzere ara verdi.
-Dava
TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın "Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.
İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından "fişlendiği" iddia edilmişti. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 2 ile 6 yıl hapis cezası talep edilmişti.
TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 kişi tahliye edilmişti.
TMK 10. maddesiyle görevli 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırılmış, bu mahkemece görülen son duruşmada 5'i asker 10 tutuklunun da tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu sanık kalmamıştı.