Güncelleme Tarihi:
Keratokonusun, gözün en dış tabakası olan korneanın incelip şeklinin bozularak, zamanla ciddi görme kayıplarına neden olabilen bir göz hastalığı olduğunu ifade eden Özel Atagöz Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aras Saklamaz, genellikle ergenlik çağında başlayan ve 20’li yaşlarda ilerleyen bu hastalığın, görmede bozulma, ışıklarda dağılma, gözlükle tam düzelmeyen bulanık görme ve sık sık gözlük değiştirme ihtiyacı gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini söyledi. Saklamaz, genetik yatkınlığın, aşırı göz ovuşturma ve alerjik rahatsızlıkların hastalığın ortaya çıkmasındaki önemli faktörler arasında yer aldığını vurguladı.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Keratokonusun tedavi edilmediği takdirde ilerleyip günlük yaşamı olumsuz etkileyerek ciddi bir görme kaybına yol açabileceğini kaydeden Saklamaz, “Ancak günümüzde erken teşhis sayesinde bu hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve kontrol altına alınabilir. Modern tedavi yöntemleri arasında özel kontakt lensler, kornea yapısını güçlendiren çapraz bağlama (cross-linking) tedavisi ve ileri vakalarda kornea nakli bulunmaktadır. Özellikle çapraz bağlama tedavisi, hastalığın ilerlemesini durdurmak için etkili bir yöntem olarak öne çıkmaktadır” şeklinde konuştu.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Keratokonusun belirtilerini erkenden fark edip zaman kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmanın tedavi başarısını büyük ölçüde artırdığını dile getiren Saklamaz, “Gözlerinde sık sık bulanıklık, ışık hassasiyeti veya görme netliğinde bozulma yaşayan herkesin rutin göz muayenelerini aksatmaması önemlidir. Unutmayın, göz sağlığınızı korumak için erken teşhis her zaman hayat kurtarır” dedi.