"Geleceği Birlikte Kuruyoruz" İzmir Buluşması (2)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2014 13:26

- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "İzmir'den 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Türkiye'yi bunlardan iyi yönetiriz. Türkiye'yi daha sağlıklı yönetiriz. Türkiye'nin sorunlarına kilitleniriz her kuruşun hesabını bu millete vermeyi onurlu bir görev kabul ederiz" - "Müslümanlıkta en büyük günah kul hakkı yemektir, devletin hazinesine el uzatmaktır, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemektir. En büyük günah budur. Şimdi ben Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren bu saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum; bana öğretilen Müslümanlık buysa senin öğrendiğin Müslümanlık nedir" - "(Yolsuzluk iddiaları) Bu işin üstü örtülmez. Sadece onlar veya sadece biz bilmiyoruz. Sadece 77 milyon da bilmiyor. Bütün dünya bunu biliyor. O nedenle bütün çağdaş ülkelerde, Türkiye ile ilgili ciddi kaygılar taşınıyor"

Haberin Devamı

İZMİR (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi AK Parti iktidarından daha iyi yöneteceklerini iddia ederek, "Türkiye'yi daha sağlıklı yönetiriz. Türkiye'nin sorunlarına kilitleniriz her kuruşun hesabını bu millete vermeyi onurlu bir görev kabul ederiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Ege Bölgesi illerinin milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il ilçe örgütleri temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Geleceği Birlikte Kuruyoruz" temalı "İzmir Buluşması" toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin İzmir'e ayrımcılık yaptığını ve İzmirliler'i CHP'ye oy verdikleri için cezalandırdığını ileri sürdü.

AK Parti'nin seçimler öncesi İzmir'e vadettiği 35 projenin hemen tamamının "ölü yatırım" olarak durduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bazılarının etüt çalışmalar bile yapılmış değil, Konak tüneli hayalet tüneli olarak duruyor. Orada yaşayan insanları mağdur ettiler. Bir siyasi iktidar söz verdiği zaman sözünü yerine getirmelidir, verilen söz tutulmadığı zaman halkın, 'neden yerine getirilmedi' diye sorma hakkı vardır. Ben İzmirliler'e söylüyorum Adalet ve Kalkınma Partisi, sizi cezalandırıyor. Neden biliyor musunuz, CHP'ye oy veriyorsunuz diye" dedi.

Haberin Devamı

-"İzmir'i nasıl yönetiyorsak Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz"

Kılıçdaroğlu, İzmir'in bütün engellemelere karşın dünyadaki metropoller içinde önemli bir yere sahip olduğuna ve yapılan bir araştırmada dünyadaki hızla gelişen metropoller arasında 4. sırada yer aldığına işaret ederek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notunun Türkiye Cumhuriyeti'nin kredi notundan 9 puan fazla olduğunu ve bu sayede Dünya Bankası'nın kefaletsiz, teminat mektupsuz kredi kullandırdığını kaydetti.

Türkiye'de CHP aleyhine "Bunlar iktidara gelirse ülkeyi yönetemezler" diye kara propaganda yürütüldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"İzmir'den 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum, Türkiye'yi bunlardan iyi yönetiriz. Türkiye'yi daha sağlıklı yönetiriz. Türkiye'nin sorunlarına kilitleniriz her kuruşun hesabını bu millete vermeyi onurlu bir görev kabul ederiz. Türkiye nasıl yönetilir öğrenmek istiyorsan geleceksin İzmir'e, geleceksin Aydın'a, Muğla'ya göreceksin. Bakacaksın anakentler nasıl yönetiliyormuş, nasıl yönetiyorsak Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz. Kimsenin endişesi olmasın."

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, Ankara ve İstanbul'un bütçe bakımından İzmir'in 2-3 katı büyüklüğe sahip olmasına rağmen metro yatırımlarını imkanlarıyla yapamayarak hükümet devrettiğini, İzmir'in ise bu yatırımı kendi imkanlarıyla, kilometre başına Ankara ve İstanbul'un 3'te bir fiyatına mal ederek yaptığını savundu.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Topluma yerleştirilmek istenin bir algı da 'çalıyor ama iş de yapıyor' algısı. Sevgili yurttaşlarım, sakın ola ki bu kültürün tutsağı olmayın. Bu kültür bizim inancımıza, bizim kültürümüze, bizim siyaset anlayışımıza aykırıdır. Bizim insana duyduğumuz saygıya aykırıdır. Bizim kültürümüzde, her kuruşun hesabını vatandaşa vereceksin. Bizim kültürümüzde çalmayacaksın ve iş yapacaksın, asıl önemli olan budur. Eğer inançlıysan, Müslümanlık da zaten bunu emrediyor, işi ehline vereceksin. Biz işi ehline veriyoruz."

-"Artık kaynağı soramıyorlar"

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, CHP aleyhine "iktidara gelmeleri halinde sosyal yardımların kesileceği" yönünde söylentilerin bulunduğunu, buna kimsenin inanmasını istediğini belirterek, sosyal yardımları iki katına çıkaracaklarını söyledi.

Bu tür vaatlerde bulunduklarında geçmişte kendilerine yöneltilen "kaynağı nereden bulacaksınız" sorusunun artık yöneltilemediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sormuyorlar çünkü 17 Aralık'ı, 25 Aralık'ı gördük. 'Biz bunları yaparız' derken, şundan her yurttaşımın emin olmasını isterim. Bizim çocuklarımızın yatak odalarında boy boy para kasaları asla olmadı ve olmayacaktır da zaten. Bizim bakanlarımıza, belediye başkanlarımıza çikolata kutusu içinde paralar gelmeyecektir. Bunlara asla kabul etmeyeceğiz biz. Bizim inancımız da kültürümüz de bunu reddeder" ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

-"Yolsuzluk yapana niye oy veriyorsun"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun danışmanı Etyen Mahçupyan'ın, "Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren İslami kesimin bir kısmının yolsuzluk olduğunu kabul ettiği" yönünde açıklamlarda bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Şimdi ben, kendisini 'İslami kesim' olarak tanımlayan bu yurttaşlarıma sesleniyorum; senin inancına söyleyecek hiçbir sözüm yok ama bana şunu öğrettiler; Müslümanlıkta en büyük günah kul hakkı yemektir, devletin hazinesine el uzatmaktır, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemektir. En büyük günah budur. Şimdi ben Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren bu saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum; bana öğretilen Müslümanlık buysa senin öğrendiğin Müslümanlık nedir? O zaman ben bunu merak ediyorum. 'Harama neden ortak oluyorsun, yolsuzluk yapana neden oy veriyorsun, devletin hazinesine el uzatana neden oy veriyorsun' diyorum. 'Benim anladığım Müslümanlıkla senin anladığın Müslümanlık arasında bu kadar fark olamaz' diyorum.

Haberin Devamı

Sen sandığa gidiyorsun, demokratik olarak oyunu kullanıyorsun, hiç itirazım yok ama her yurttaşın sorumluluğu var. Nasıl benim sorumluluğum varsa oy kullanan her vatandaşımın da sorumluluğu var. Senin inancını sömürdüler, inancını siyasete malzeme ettiler. Senin oyunu aldılar."

İstifa eden bakanlardan birinin TBMM'de kurulan soruşturma komisyonunda yaptığı savunmada, "500 bin avro bir çikolata kutusuna sığmaz" dediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Senin elinde tuttuğun, komisyona getirdiğin çikolata kutusuna sığmaz tabi, o kibrit kutusu. Sen git bakayım bir çikolatacıya, de ki '500 bin avro koyacağım, bir kutu yap'. Bir tane değil 50 tane kutu yapar sana. Sen milleti mi kandırıyorsun? Açıkça söylüyor telefonda, '500 bin koyacaksın' diyor. 'Olur' diyor. 'O kadar tıkış tıkıştı ki, korktum elimden düşecek paralar saçılacak ortalığa' diyor. Telefonda söylüyor bunu. Mahkeme kararıyla tespit ediliyor bunların hepsi. Neymiş 'en temiz adammış', en temiziniz buysa kirlinin boyunu biz biliyoruz zaten ne olduğunu."

-"Üstünü örtemezsiniz"

Kılıçdaroğlu, TBMM'de yolsuzluk iddialarını soruşturmak üzere kurulan komisyonun çalışmalarına ilişkin yayın yasağı getirilmesini de eleştirerek, şunları kaydetti:

"Komisyon başkanına söylüyorum, yargıca da söyledim. Sizin göreviniz doğru dürüst sorgu yapmaktır. Sizin göreviniz hırsızların hamiliğini yapmak değildir. Eğer hırsızların hamiliğini yapıyorsan, o koltuktan ayrılacaksın. O koltuktan ayrıl, oraya temiz ve düzgün bir adam gelsin, adam gibi soruşturma yapsın. Sanıyorlar ki, mahkemeden karar aldık, biz bu işin üstünü örteceğiz. Bu işin üstü örtülmez. Sadece onlar veya sadece biz bilmiyoruz. Sadece 77 milyon da bilmiyor. Bütün dünya bunu biliyor. O nedenle bütün çağdaş ülkelerde, Türkiye ile ilgili ciddi kaygılar taşınıyor. Bu kadar büyük bir yolsuzluk yapan bir siyasal iktidar sorgulanıyor bütün dünyada. Hükümetin devletin soyduğuna tanık olduk biz."

(Sürecek)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!