Foça Madımak'ı kurtulanından dinledi

Güncelleme Tarihi:

Foça Madımakı kurtulanından dinledi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2016 17:14

Foça Madımak'ı kurtulanından dinledi

Haberin Devamı

SİVAS'ta Madımak Oteli'nde 35 aydının yakılarak katledildiği olayın 23.yılında ölenmler İzmir'in Foça İlçesi'nde düzenlenen etkinlikle anıldı.

Foça Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Foça ve Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Bağarası Şubeleri'nin tarihi Beşkapılar Kalesi'ndeki etkinliğe katılanlar şair ve yazar Hüseyin Yurttaş'ın sunumunu ve Hidayet Karakuş'un anlatısını soluksuz, olayı adeta yeniden yaşayarak dinledi.

CHP'li Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, CHP İlçe Başkanı Günal Biçer, ADD Bağarası Şube Başkanı Şeniz Ararat, AKD Bağarası Şube Başkanı Munzur Küçük, bazı belediye meclis üyeleri ile vatandaşların katıldığı gece slayt gösterisi ve olayların görüntülerini içeren belgeselin izlenmesiyle başladı. Belediye başkanı Demirağ, ADD Bağarası Şube Başkanı Ararat ve AKD Bağarası Şube Başkanı Küçük, konuşmalarında Sivas Olayı'nın basit ve anında gelişen bir tepki değil organize bir kalkışma, gerici hareketin yüzyıllardır devam eden sürecinin devamı olduğuna dikkat çekti.

Anma etkinliğin söyleşi bölümünde ilk konuşmayı yapan Şair-Yazar Hüseyin Yurttaş geçen 23 yılın sonunda gelinen durumu adalet açısından vahim olarak niteledi. Yurttaş, " Katilleri savunanların hemen hepsi meclise girdi. Ödüllendirildi. Bugün Madımak katillerinin avukatlarından biri olan Celal Mümtaz Akıncı, Anayasa Mahkemesi'nde Sivas Olayı davasına bakacak hakimler arasında yer alıyor. Suçluların birçoğunun o günden beri elini kolunu sallayarak aramızda dolaştığı herkesin malumudur. Şimdiyse, davanın "zaman aşımı"na uğratılarak gündemden düşürülmesi çabalarının sonuç vereceği günlerdeyiz. Olaydan 23 yıl sonra geldiğimiz nokta budur" dedi.

DEHŞETİ YAŞAYAN ANLATTI

Şair -Yazar Hidayet Karakuş konuşmasına davetli oldukları Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas'a eşi İclal ile birlikte gittiklerini, diğer konuklarla birlikte Madımak Oteli'nde kaldıklarını belirterek başladı. Karakuş, ilk gün Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşması olayın tahrik unsuru olarak gösterilmek istenen Aziz Nesin'in sözlerini hatırlattı. "Ben Ateistim. Ama kendimi Aleviler'e yakın hissediyorum" diyen Nesin'in orada bulunan bin beşyüz kişi tarafından alkışlandığını, bununda laikliğin her din, inanç ve inançsızlığa saygısının göstergesi olduğunu söyledi.

Karakuş, olay öncesi dışarıda dolaştığını, otele yakın bir bölgede kaldırım taşlarının söküldüğünü, cuma namazı çıkışında grubun cami avlusunda ABD bayrağı yaktığını gördüğünü, birşeylerin ters gittiğini anlayıp otele döndüğünü, yemek için dışarı çıkmak istediklerini ancak eşinin rahatsızlığı nedeniyle vazgeçip kaldıklarını anlattı.

Sivas'ta yakılan aydın sayısının 35 olduğuna vurgu yapan Karakuş, " 33 aydın ama, bize kendimizi savunmamız için sandalye ayaklarını, sehpa ayaklarını söküp veren otel görevlileri Kenan ve Ahmet'i unutmamak gerekir. Bu yüzden 35 aydın. İkide dışarıdan gelen saldırgan vardır" diyen Karakuş, olay yerine gönderilen askerlerden birinin arkadaşının oğlu olduğunu ve sonradan kendisiyle konuştuğunda "Hidayet amca biz o gün yemin etmiştik. Yeni askerlerdik ve tüfeklerimizde eğitim mermisi vardı" dediğini "Tıpkı Kubilay olayında olduğu gibi" sözleriyle değerlendirdi.

Karakuş, sağ kalmasının eşinin yanında odada kalmak zorunda olması sayesinde olduğunun da altını çizip, merdivenlerde barikat kuran arkadaşlarının sentetik halının yanmasıyla çıkan gazdan boğularak öldüğünü, is ve alevlerin yükselmesiyle kendilerinin arka odalara yöneldiğini, 109 nolu odadan bir cam kırarak çok dar bir yerden bitişik binaya geçtiklerini kaydetti.

Yaşananları adeta yeniden yaşayarak anlatan Karakuş, siyasilerin ve görevlilerin tavırlarına dikkat çekip, şöyle devam etti:

"Bu yüzyıllardır süren karanlıkla aydınlığın savaşımında ülkemiz Mustafa Kemal'le bir ışığa kavuşmuştu. O ışığı, o yolu kestiler. Cumhuriyete inanan bütün partilerin ayrılıklarını kişisel çıkarlarını bir tarafa bırakması, demokrasinin temel ilkelerinde buluşup bunun kavgasını vermeleri gerekiyor. Başka türlü olmaz.Bilinçli, karşı koyan, direnmeye hazır bir potansiyel var. Ama örgüt yok. Örgütsüz savaşım olmaz." diyerek bitirdi.

TÜRKÜLERLE ANDILAR

Anma programının son bölümünde Hayrullah Dağ ve Alaattin Yiğit bağlamalarıyla üç türkü söyledi. "Barış Güvercini" ile başlayan türkü geçidi, Mazlum Çimen'in Madımak'ta yakılan babası Aşık Nesimi için yazdığı "Sen Benden Gittin Gideli" ile sürdü. Yakılan ozanlardan Muhlis Akarsu'nun "Yine Gönlüm Hoş Değil" türküsünün son bölümünü "Yine Umut Yok Değil" olarak değiştiren sanatçılar alkışlandı.

Konuşmacı ve sanatçılara çiçek takdimiyle anma programı sona erdi. Program sonrası yazarlar kitaplarını imzaladı.

Seyfi GÜL / FOÇA (İzmir), (DHA)

FOTOĞRAF



 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!