Felçli kollarına inat parmaklarıyla boya yapıyor

Güncelleme Tarihi:

Felçli kollarına inat parmaklarıyla boya yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2017 10:58

TERS doğum sırasında iki kolu felç olan sadece parmaklarını oynatabilen Nuray Erten (51) annesi vefat ettikten sonra yüzde 94 zihinsel engeli bulunan ağabeyine de bakmaya başladı. Haftanın iki günü Bayraklı Belediyesi'nin açtığı ahşap boşama kursuna katılan Erten, sadece parmaklarını kullanarak boyama yapıyor.

Haberin Devamı

 

İzmir'in Bayraklı ilçesinde yaşayan Nuray Erten'in hayat mücadelesi doğumuyla birlikte başladı. Ağabeyinin doğumundan sonra hastane mikrobu kapması ve bunun sonucunda beyin felci geçirmesi ailesinde travma yarattı. Annesinin, "Oğlumun başına gelen kızımın başına gelmesin. Evde doğum yapacağım" demesiyle Nuray Erten'in kaderi çizildi. Doğum sırasında Erten'in dünyaya ters gelmesiyle her iki kolunda da felç oluştu. Yaşadığı ortopedik engelin zaman zaman hayatını etkilediğini anlatan Erten, şöyle konuştu:


"Annem evde doğum yapmış. Dünyaya ters gelmişim. Ağabeyim hastanede doğup mikrop kaptığı için annem bana hamileyken, 'evde doğuracağım' demiş. O da benim şanssızlığım. Uzun tedavi sürecim olmuş. Bunun dünyada tedavisi yok. İsmi pleksus felci. Kollarımı kaldıramıyorum. Parmaklarımı hareket ettirebiliyorum. Sol kolumu hiç kaldıramıyorum. Sağ kolumu ise yarım kaldırabiliyorum. Bu durum nedeniyle hiç pes etmedim. Kız meslek lisesi mezunuyum. Güzel sanatlar tekstil bölümünü kazandım ama gidemedim. Ege Üniversitesi'nde çalıştım ve emekli oldum. Çocukluğum, gençliğim zorluk içinde geçti. Şimdiki bilinç o zamanlar yoktu. Dalga geçenler, taklit edenler oldu ama ben hiçbir zaman takmadım. Lisede okurken otobüs düğmeleri yukardaydı. O düğmelere uzanamazdım. Şoföre de bir şey söylemezdim. Utanırdım herhalde. Eğer biri benim ineceğim durakta inerse onunla inerdim. İnmezse, birkaç durak sonra inenle birlikte iner eve yürürdüm. Tahtaya hiçbir zaman sözlü olarak kalkmadım."

Haberin Devamı

Felçli kollarına inat parmaklarıyla boya yapıyor

 


'SÜREKLİ ELLERİMİ YAKIYORUM'
Eşini geçen yıl akciğer kanseri nedeniyle kaybeden Erten, engleli kardeşine de baktığını belirterek, şunları söyledi:
"Eşim de engelliydi. Kaybettik. Annem vefat edince yüzde 94 zihinsel engelli ağabeyime de bakmaya başladım. Çok zor yürüyor. Konuşamıyor, duyamıyor. Ama çok güzel resim yapıyor. Ağabeyimi başka birine bırakamam. Zihinsel engelli bir çocuğun eğitmenliğini yaptım. Hayatımız engelli olmuş. Metin ağabeyimle çok mutluyum. Buraya gelirken komşuma bırakıyorum. Eve gidince, 'ama yine geldim' demiyorum. Ben onunla çok mutluyum. Çok komik biri. O bizim eğlencemiz. Özgürlüğüm gitse de biz onunla hep geziyoruz. Kızım zihinsel engelliler öğretmeni oldu. Kendisi öyle istedi. Özel bir rehabilitasyon merkezinde çalışıyor. Bilinç düzeyini yükselttiğiniz, engellilerle birlikte olduğunuz zaman bir sorun olmuyor. Etrafınıza bakıp, 'insanlar nelerle mücadele ediyor. Buna da şükür' diyorsunuz. Onlardan koptuğunuz zaman ise, 'ben gerçekten engelliyim' diyorsunuz. O iki çatışmayı dengelediğinizde psikolojiniz de düzgün oluyor. Evimde her şey benim koşullarıma göre ayarlandı. Evdeki mutfak tezgahı yüksek değil. Dolaplar yukarıda değil, aşağıdadır. Ellerimde duyma (hissetme) problemi var. Sürekli ellerimi yakarım."

Haberin Devamı


"BURADA ÇOK MUTLUYUM"
Bayraklı Belediyesi'nin Manavkuyu Mahallesi'ndeki semt merkezinde düzenlenen ahşap boyama kursunda çok mutlu olduğunu anlatan Erten, "Burası benim için nefes alma yeri oldu. Haftanın iki günü geliyorum. O sırada ağabeyime de sağ olsun komşumuz bakıyor. Kurstaki hocamız, 'senin engelin var burada ne yaparsın' demedi. İşi bana öğretti. Ben burada çok mutluyum. Burada nefes alıyorum. Pazar günleri Bit Pazarına gidip malzeme alıyorum. Gelip, boyuyorum. Herkese tavsiye ederim" dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!