Güncelleme Tarihi:
İZMİR Alsancak Kahramanlar’da kurulan Özel Emot Hastanesi, 32’inci yılına özel olarak bir kutlama düzenledi. Etkinliğe EMOT Hastanesi’nin kurucusu Prof. Dr. Sait Ada’nın yanı sıra 32 yıl önce kuruluşunda yer alan Ortopedi ve Travmatoloji uzmanları Doç. Dr. İbrahim Kaplan, Doç. Dr. Yalçın Ademoğlu, Psikiyatri Uzmanı Dr. Osman Seçkin ve Uzman Fizyoterapist Firdevs Kul katıldı. Prof. Dr. Arslan Bora ve Op. Dr. Fuat Özerkan, rahatsızlıkları nedeniyle katılamadı. Hastanedeki anı köşesinde oluşturulan platforma kurucular ve katkı sunanlar imzalarını attı. Çekirdek kadronun geçmişte kullandığı kapı isimliklerinden oluşturulan ve EMOT ailesini betimleyen ev şekli dikkat çekti. Hastanenin logosu olan Abidin Dino’nun ‘Ellerin Birlikteliği’ eserinin öyküsü, kurumu özel kılan bilgilerdendi... 30 yıllık geçmişinde kullanılmış ve bugün kullanımdan kaldırılmış cihazların sergilendiği alan ise kurumun sağlamlığı ve büyüklüğünün ifadesiydi. Öte yandan alınan ilk teknolojik sistemler, cep telefonu, açılış davetiyesinin sergilendiği alanlar oluşturuldu.
BUGÜN EN MUTLU GÜNÜMÜZ
32’nci yılı kutlamaktan büyük onur duyduğunu belirten Özel Emot Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sait Ada, “İlk kurulduğu yıllarda kurumun bu kadar gelişeceğini, büyüyeceğini düşünmüyorduk. 32 yılda bugünlere gelmemizde emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hep beraber bu işi başardık. Tıpta ekip olmak diye bir şey vardır. Ama gerçek ekip olmak başka bir şeydir. Bu kurum gerçek bir ekip oldu. Her zaman bilimin yolundan gittik. İnsanı önceledik ve insan odaklı bir kurum olduk. Bunlar bizim daha ileriye gitmemizi sağladı. EMOT’tan sonra EMOT Plus Hastanesi de büyüyerek bütün kas iskelet sistemi hastalıklarını kapsayan bir hale geldi. Amacımız İzmir’de İzmir markası olarak sadece kas ve iskelet sistemi hastalıklarını tedavi etmek ve bu konuda gerçekten Türkiye’nin en iyisi olma yolunda çaba göstermek. Bütün arkadaşlarıma destekledi ve yaptıkları işler için teşekkür ediyorum” dedi.
HAYATLARI DEĞİŞTİRDİK
“Hastanenin kurulduğu yıllarda mikro cerrahi, Türkiye’de yeni yeni başlayan bir daldı” diyen Doç. Dr. İbrahim Kaplan ise sadece Ege’nin değil, Türkiye’nin birçok ilinden gelen hastalara hizmet verdiklerini söyledi. Pek çok hastanın hayatını olumlu yönde değiştirdiklerini ifade eden Kaplan, “Hem bilimsel çalışmalarıyla, hem çalışanların özverileriyle inşallah bundan sonra da ülkemiz için güzel çalışmalar yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İNSANLAR İÇİN BULUŞTUK
Bu oluşumun içerisinde yer almaktan mutlu olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yalçın Ademoğlu, “Çünkü bu kurumdaki herkes gerçekten insanlar için bir araya geldi ve tamamen emekleriyle bu oluşumu ortaya çıkardı. Çok doğru bir girişim olduğu, hastalarımızın memnuniyetinden belli oluyor. Ben 30 yıldır bu kurumdayım. Geriye dönüp baktığımda hiç pişman olmadığımı gördüm. Tüm ekip arkadaşlarıma tekrardan bundan sonraki çalışmaları için başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
BİR NEVİ OKYANUS OLDUK
“İnsan, hikayesi olunca insanlaşır” diyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Osman Seçkin de şöyle devam etti: “Böyle kurumlar hikayelerine sahip çıkıldığı zaman değer kazanır. Bu anlamda anılara değer vermenin önemini vurgulamış arkadaşlar. Her oluşum, bir çekirdeğe bağlıdır. İnsanın müzeleri böyle kurumlarda bir çekirdekle, bir fikirle, onun olgunlaşmasıyla bir örgü gibi oluşuyor. EMOT geleneğini yıllardır hem kuramdan hem akademik yaşamdan hem de yaşam pratiğinden kopmadan sürdüren değerli arkadaşlarımız güzel bir takım oluşturdular. Gençlerle bu takım sürekli yenilendi. Okyanusun damlaları gibiydik. Bir nevi okyanus olduk.”
EL RAHABİLİTASYON MERKEZİ
Uzman Fizyoterapist Firdevs Kul ise EMOT’un ideal bir fizyoterapi merkezi olduğunu kaydetti. Kul, “Bu alanda dünyadaki gelişmelere paralel olarak bizler de aynı platformda yer aldığımız için ve bunun ilklerinden biri olduğumuz için mutluyum. Her zaman için ekibin getirdiği başarı, hastalarda en iyi sonuçları verir. EMOT Hastanesi’ne başarılarla dolu nice yıllar diliyorum” ifadelerini kullandı.
BURASI GERÇEK BİR YUVA EMOT
Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr İnan Aysel de görüşlerini şöyle dile getirdi: “32’inci yılda böyle bir köşeyle EMOT’a ve kurucularımıza minnetimizi ifade etmek istedik. Duygu ve düşüncelerimizi bir yuva olarak yansıttık. Bu, esasında buranın bir aile olduğunun göstergesi. Bu köşenin, EMOT tarihini anlatmaya yeterli olmadığının bilincindeyiz ama bu bir çekirdek ve geliştirilebilir. Tüm ekip arkadaşlarım adına böyle bir kurumu kuran, geliştiren ve bugünlere getiren tüm kurucu hekimlerimize teşekkür ediyorum.”