Güncelleme Tarihi:
ELVAN Telyakar, Didim Selçuk Özsoy Lisesi’nden mezun olduktan sonra Girne Amerikan Üniversitesi’nde eğitim gördü. Anadolu Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı üzerine de lisans yapan Didim’in tanınan ve sevilen simalardan olan sanatçı, geçmişte bir dönem radyo programcılığı yaptı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları’nda kendisine konulan ‘psikoz’ teşhisi sonrası uzunca bir tedavi süreci geçirdi. En genel ve basit tanımıyla psikoz, depresyon ile başlayıp zamanla gerçeklik algısını bile değiştiren, hayatı zorlaştıran psikiyatrik bir hastalık. Kişilerin gerçeklerden ve dış dünyadan koparak, kendi iç yolculuğunda yaşadığı kavrama, düşünce, idrak, konuşma ve davranış problemleriyle ortaya çıkan ve tedavi edilebilen beyin hastalığı diye tarif ediyor kitaplar...
Pek çok kişinin hasta olduğunu bile bilmediğini ifade eden Telyakar, “O kadar çok içine bakmaya başlıyorsun ki, her duygunun kat be kat farkında olmaya başlıyor, her duygunun yaşattığı durumu da herkesten farklı olarak daha yoğun yaşıyorsun. Süreçte dün, bugün, yarın bazen iç içe geçebiliyor. Hayatın her anı, acısı ve tatlısıyla kıymetli. Her şey üretime dönüşebilir. Geçmiş dönemlerde yaşadığım, hissettiğim ne varsa, tedavi sürecinde yazdım ‘Psikoz’u... Herkesten ve her şeyden izole olup müziğe sarıldım. Müzik öyle şifalı ki, bazen acı, bazen neşe, bazen ağıt, bazen öğüt” dedi.
EN ÇOK BEN ŞAŞIRDIM
Çocukluğundan bu yana hep yazdıdığını, söylediğini, içten içe mırıldandığını dile getiren Telyakar, şöyle devam etti: “Ama bu performansı ben de kendimden beklemiyordum. En çok ben şaşırdım ama iyi ki şaşırttım. Uyumadım gecelerce, yemedim içmedim onca gün. Ne yaşadıysam onu yazmışım işte. Ama bak bugün herkes kendinden bir parça buldu. Şimdi bana gelen yorumları okudukça, iyi ki yazmışım, iyi ki yapmışım Psikoz’u diyorum. Kendim için müzik yolculuğu yapıyorum, ama bana eşlik edenleri gördükçe de mutlu oluyorum. Ses ya da sahne sanatçısı değilim. Düne kadar özel bir müzik eğitimi almadım. İşin aslı başka başka şarkılar yapayım, albümlerim olsun, sahneye çıkayım gibi hayaller bile kurmadım ama dediğim gibi, bu süreçte ben en çok beni şaşırttım. Şimdi daha çok şarkı yapmak, şarkılarımı daha iyi okumak, daha keyifli hale getirmek için bir yandan ses eğitimi almaya başladım. Zaten yaptığım her işi en iyi haliyle yapacağım derken hasta oldum ben. Daha iyisinden kendimi alıkoyamam. Eşim Mete Telyakar ve çocuklarım müzikal yolculuğumda en büyük destekçilerim oldu.”
ELEŞTİRİLER ÇOK OLUMLU
‘Psikoz’ adlı şarkısı dijital platformlarda yayınlandığında beklediğinin çok üzerinde bir ilgi gördüğünü kaydeden Telyakar, gelen her yorumu, eleştiriyi dikkatle okuduğunu söyledi. Eleştirilerin genellikle olumlu olduğunu ifade eden Telyakar, “Beni dinleyen, şarkımı iyi – kötü eleştiren herkese çok teşekkür ediyorum. Bir farkındalık oluşturduysam ne mutlu bana. Başka şarkılarım da var. Hepsi Psikoz gibi değil. Çok neşeli şarkılarım da var. Başkalarının şarkımı söylemesi ve yorumlaması da çok hoşuma gidiyor.
Kendimi tamamlıyorum, bana iyi gelen şeyi yapıyorum, içimden gelen sözleri içimden geldiği gibi mırıldanıyorum. Şarkılarım beğenildikçe de mutlu oluyorum, daha da iyileşiyorum. İsteklerimizi ifade etmekten, gerçekleştirmekten korkmamak, yeteneklerimizi köreltmemek, cesur olmak, biraz da deli olmak lazım.”
Bu arada yönetmenliğini Arif Özçetin’in yaptığı Psikoz’un klibi de Didim’deki Apollon Tapınağı’nın büyüleyici atmosferinde çekildi. Levent Deniz Sönmez’in düzenlemesiyle De Prodüksiyon, Magus Medya Prodüksiyon ile ilk klip, Youtube’ta sevenleriyle buluştu.