IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2015 10:32
SAĞLIK-SEN İZMİR ŞUBE BAŞKANI EKREM ÖZDEMİR, SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELLERİNİN ACİL OLARAK KADROYA GEÇİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ.
Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, sözleşmeli sağlık personellerinin acil olarak kadroya geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Sendika başkanlığına getirilen ve ilk ’Acil Tıp Teknisyeni’ unvanını kazanan Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, sağlık çalışanlarının sıkıntılarına değindi. Bakanlıklarda en fazla personel eksikliğinin Sağlık Bakanlığı’nda olduğunun altını çizen Özdemir, binlerce personelin atama beklediğini dile getirdi. Sözleşmeli sağlık çalışanlarının kadro beklediğini ifade eden Özdemir, "Milli Eğitim Bakanlığı’na 50 bin öğretmen alırken, Sağlık Bakanlığı maalesef 10-15 bin memur alınmaktadır. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, ‘Maliye Bakanlığı kadro vermiyor’ diyor. Yılda 50 bin öğretmen, 12 bin sağlıkçı ataması yapılırken, kimin başarılı olduğu tartışılır. Sağlık Bakanlığı’nda sözleşmeli değil kadrolu alım yapmalıdır. 50 bin ATT, 35 bin tıbbi sekreter açıkta kadro bekliyor. Okumak için büyük emek harcayan tıbbi sekreterlerin yılda 20-30 kontenjanla atanmaları mümkün değil. Atama bekleyen anestezi, radyoloji, laboratuvar teknisyenlerine de bir an önce kadro verilmelidir" dedi.
Sağlık-Sen olarak taşeronlaşmaya olduklarını kaydeden Özdemir, "Milli Eğitim Bakanlığı hiçbir şekilde taşeron çalıştırmıyorsa, Sağlık Bakanlığı’nda da çalıştırılmamalıdır. Tıbbi sekreterler, cihaz başında çalışan, laboratuarlardaki sözleşmeli tüm arkadaşlarımız kadroya geçirilmelidir. Bunun yanı sıra bakanlık 8 bin taşeron alımı planlamaktadır. Sendika olarak kesinlikle taşeronlaşmaya karşıyız. Taşeronda kazanan şirketler, kaybedenler ise halkımız ve sağlık çalışanları olacaktır. Taşeron bir insan hakkı ihlalidir. Sağlık Bakanlığı’nda hizmet alımı, 4-B’li, 4 C’li, cihaz başında çalışan personeller bulunuyordu. Bu farklı çalışma sistemleri nedeniyle oluşan sıkıntıları bizler yaşadık. Aynı iş yerinde, aynı işi yapan, farklı statülerde yer alan, farklı ücretler alan sağlık çalışanları mağdur oldular. Bu karmaşık sistem iş barışının yanı sıra, sağlık personelinin motivasyonunu da bozuyordu. Düşünün bir hastanede bir hemşire birisi 4924’lü, birisi 4 A’li, birisi 4 B’li. Biri 3 bin, diğeri 4 bin, bir diğeri ise 2 bin TL maaş alıyordu. Bu sıkıntıları tekrar yaşamak istemiyoruz" şeklinde konuştu.
"TAŞERON ŞOFÖR ALIMI AMBULANS KAZALARINI ÖNLEMEZ"
112’de taşeron sürücü alımını kabul etmediklerinin altını çizen Özdemir, şöyle devam etti:
“Bizler ambulans sürücülüğünü öğrence sürecini bir çok meslektaşımızı kaybettik. 10 yıl önce atandığımızda “Sürücülük yapacaksınız’ dediklerinde, bu sistemin hastaların yaranına olacağını düşünerek, bu öneriyi kabul ettik. Çünkü hem daha fazla sağlıkçı arkadaşımız atanacaktı hem de kazada üçüncü sağlık personelini hastaya müdahale edecekti. Arkadaşlarımız sürücülüğü öğrendi. Şimdi aktif olarak sürücülük yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı taşeron alımında ‘Ambulans kazalarını önleneceğini” gerekçe gösteriliyor . Ancak taşeron firma tarafından alınacak arkadaşlar da sürücülüğü ambulansta öğrenecekleri için kazaların önleneceğini kesinlikle düşünmüyoruz.”