Ege mutfağının tanıtım elçisi

Güncelleme Tarihi:

Ege mutfağının tanıtım elçisi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2024 12:43

İbn-i Haldun’un meşhur sözü “Coğrafya kaderdir”, sadece bir coğrafi gerçeklikten öte, kültürlerin, geleneklerin ve elbette mutfakların şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor. Alaçatı’da yer alan ‘Asma Yaprağı’ restoranının kurucusu Ayşenur Mıhçı, bu fikre tamamen katılıyor ve Ege mutfağının zenginliğini tüm dünyaya duyurmak için çabalıyor.

Haberin Devamı


ERKAN İYİGÜNGÖR

AYŞENUR Mıhçı ve ‘Asma Yaprağı’, Ege mutfağının sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir kültür olduğunu anlatıyor. Coğrafyanın, iklimin ve insanların etkisiyle şekillenen bu zengin mutfak, Asma Yaprağı gibi mekanlar sayesinde gelecek nesillere aktarılıyor. Çocukluğunda büyük bir ailenin sıcaklığını ve samimiyetini yaşayan Mıhçı, o günlerin mutfaktaki bereketini restoranına taşıdı. Her bireyin kendi tariflerini pişirdiği, uzun ve neşeli sofraların kurulduğu çocukluk yıllarında edindiği deneyimler, hayatının merkezine oturdu. Ayşenur Mıhçı’nın ailesinde mutfak, cinsiyet ayrımı olmaksızın herkesin dahil olduğu bir alan oldu. Yemek pişirilirken gelen şakalar, büyüklerin can kulağıyla dinlediği hikayeler ve eski adetlerin sohbetlere eşlik ettiği o mutfak, evin en neşeli ve büyülü köşesiydi. Bu anılar onun mutfak sevgisini pekiştirdi.

Haberin Devamı

Ege mutfağının tanıtım elçisi


Böyle bir ortamda büyüyen ve Amerikan Kız Koleji’ni bitirdikten sonra İstanbul’a giden Mıhçı, daha kendine başka bir hayat kurup Alaçatı’ya taşınma kararı verir. Yazları hep Çeşme’de geçiren Ayşenur Mıhçı’nın hayalinde şehrin gürültüsünden uzak bir yerde yaşamak vardı. “Kolay verilen bir karar değildi. O zamanlar kimsenin yaz-kış şehir dışında yaşama gibi bir motivasyonu yoktu. Ben her zaman okumayı, yazmayı ve yemek yapmayı seven biriydim. Bunları doğanın nimetlerinden faydalanarak yapmayı hayal ediyordum. Hayalimi de gerçekleştirdim. Önce bir kahvaltı mekânı ve otel açtım. Daha sonra oğlum Kerem ile Asma Yaprağı’nı açtım. 2025’te 15 yıl olacak” diyen Mıhçı, çocukluğundan beri içinde taşıdığı lezzet tutkusunu, Asma Yaprağı ile hayata geçirmiş.

Ege mutfağının tanıtım elçisi

EGE’NİN HAZİNELERİ

ASMA Yaprağı’nda sadece lezzetli yemekler sunulmuyor, aynı zamanda Ege kültürünün de bir parçası yaşatılıyor. Ayşenur Mıhçı, “Benim çıkış noktam Ege mutfağını tanıtmaktı. Bu zengin mutfakla ilgili Alaçatı’da bir tek yer bile yoktu. Ne şevketi bostanımız ne enginarımız doğru bir şekilde sunulmuyor, taçlandırılmıyordu” diyerek, Ege mutfağının hak ettiği değeri görmemesine duyduğu üzüntüyü dile getiriyor.
Mıhçı, bu durumu değiştirmek için kolları sıvamış ve çiftçilerle iş birliği yaparak yerel ürünleri sofralara taşımaya başlamış. “Önce çiftçilerle çalışmaya başladım. Güzel bir sinerji yakaladık. Ürünleri onlardan almaya başladım. Yemeklerde renk kullanmayı çok severim. Kendi renklerimi yakalamak için ekip biçmeye başladım. Atalık tohumlarla çeşit çeşit kabaklar, domatesler, patlıcanlar, biberler yetiştirmeye başladım. Beni besleyen bir bostanım oldu. Böylelikle tarladan sofraya anlayışıyla işleyen bir Asma Yaprağı ortaya çıktı” sözleriyle, Ege mutfağının tazeliğini ve doğallığını korumaya ne kadar önem verdiğini vurguluyor.

Haberin Devamı

BİR KİTAP BİR HİKAYE BİR TUTKU

AYŞENUR Mıhçı, sadece lezzetli yemekler yapmakla kalmamış, aynı zamanda Ege mutfağının sırlarını ve hikayelerini bir kitapta toplamış. Yakında çıkacak olan kitabında kendi deneyimlerini, aile tariflerini ve Ege mutfağının köklü tarihini bir araya getirecek. Mıhçı, “2025’in ilk aylarında kitabı çıkarmayı istiyorum. Asma Yaprağı’nda görselliğe çok önem veriyorum. Emaye, hasır, el aletleri, cam eşya ve birçok koleksiyonum var. Bu eşyaları Asma Yaprağı’nın her yerine yerleştirdim. Ama emayenin özel bir yeri var bende. Kitabın bir kısmında işte bu ürünlerden oluşan görsel öğeler yer alacak. Daha sonra bölgenin, ailemin ve kendi reçetelerim bulunacak. Onları da bir hayatla birleştireceğim. Mutfakta yemek pişiriyoruz ama aynı zaman hayatı da pişiriyoruz. Mesela çok sabırsızsanız yemek güzel olmaz. Yemek yapmak aynı zamanda sabretmeyi de öğretiyor. Çok sakinseniz de olmuyor. Kitapta aynı zamanda kendi fikirlerim, Asma Yaprağı’nın felsefesi de olacak” sözleriyle kitabını anlatıyor.

Haberin Devamı

GEÇMİŞE GİDİYORUM

SİNKONTA ve domates pilaki yapmayı çok sevdiğini, geçmişe yolculuk yaptığını ifade eden Ayşenur Mıhçı, “En çok da tatlı yaparken mutlu oluyorum. Amerikan Kız Lisesi’nde okurken ev ekonomisi dersimiz vardı. Şu an tatlı yapmayı çok seviyorsam okulda gördüğüm derslerin etkisi çok olmuştur” diyerek, yemek yapmanın kendisi için sadece bir iş değil, aynı zamanda tutku olduğunu belirtiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!