Ebru Belen: "Bir sevdadır Urla"

Ebru Belen

@hedonist.urla

Sınırları içinde İskele mahallesinde yer alan Limantepe, Tunç çağı boyunca yerleşime konu olmuş tarih öncesi arkeolojik
bir alandır. Yine Urla sınırları içinde bulunan Klazomenai Antik Kenti, bölgedeki 12 İyon kentinden biri olup, bulgulara göre dünyanın ilk zeytinyağı işliği olan yerleşimidir. Socrates öncesi düşünürlerden biri olan, döneminin önemli filozoflarından Anaksagoras da Klazomeai doğumludur, daha sonra Atina´ya geçerek çalışmalarına orada devam etmiştir. Socrates, Anaksagoras’tan dersle aldığından bahsetmiştir. Klazomeai kazılarında ortaya çıkarılan anforalardan,
kiklad kayıklardan ve benzeri antik bulgulardan, M.Ö 4000´li yıllarda Urla´da şarap üretiminin olduğu ve şarap ve zeytinyağı ticaretinin denizyoluyla yaygın bir şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle 17.yy´da Urla ve çevresinde bağcılık ve zeytincilik çok önemli yer tutmuştur. Günümüzde Urla´da 150 hektarlık bir alanda bağcılık yapılmaktadır. Bu
muhteşem tarihi ve doğal birikimin ışığında Urla, ülkemizin gastronomi, bağcılık, zeytincilik ve sanat merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte ve her geçen yıl daha etkileyici ve heyecan verici oluşumlarla yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekmektedir.

BÖLGEYİ CANLANDIRAN ROTALAR
Urla Bağ Yolu, her biri aile işletmesi olan 9 şaraphaneden oluşuyor. Kuruluş amaçları dernek yapısı altında, butik,
kaliteli Urla şaraplarını yerli ve yabancı piyasada tanıtmak ve bölgenin bir anlamda canlanmasını sağlamaktır. Urla
Bağ Yolu vesilesiyle bu amaca büyük oranda ulaşılmıştır. Gastronomi Rotası ile birlikte Urla Bağ Yolu her geçen gün
daha da çok ilgi görmekte ve ülkemizden ve dünyadan çok sayıda ziyaretçi çekmektedir. Gastronomi Rotası’nın kuruluş amacı ise yerele sahip çıkmak, yerel yönetimlerde söz sahibi olmak, yerli üreticilerle işbirliği içinde olmak, gerek ülkemiz içinde gerekse de uluslararası platformlarda Urla´yı bir gastronomi merkezi olarak duyurmak ve tanıtmaktır. Urla´da sanata açılan 6 mekan bir araya gelip Urla Sanat Rotası’nı oluşturmuşlardır. Bu çok yeni oluşum, gerçekten sanata gönül vermiş, sanatçıya destek olmak isteyen ve sürdürülebilir faaliyetlerde bulunan üye mekanlardan oluşmakatadır. Amaçları, Urla´da sanata sanatçıya destek vermek ve yerel halkı sanatla buluşturmanın yanında, Urla´yı sanatseverler için de cazip bir çekim noktası haline getirmektir.

URLA DEMEK...
Urla demek, Malgaca pazarında kahve içmek, arastadan alışveriş yapmak, taş fırınlardan ekmek almak, renkli canlı Sanat Sokağı’nda bir aşağı bir yukarı yürümek, tasarım kütüphanesinde bir söyleşiye katılmak, sanat galerilerinde sergileri
gezmek, Salı günleri kadın üretici pazarından alışveriş yapmak, daracık sokaklarda dolaşmak, kapı önünde oturan teyzelerle sohbet etmek demek. Urla demek deniz demek; İskeleye gidince deniz kenarında güzel bir yürüyüş sonrası, Urla Kadın Koop’un işlettiği çay bahçesinde çay kahve içmek, anne poğaçalarından keklerinden yemek veya deniz kenarındaki nezih restaurantlarında iyot ve anason kokusu eşliğinde dostlarla uzun uzun yemek keyfi yapmak demek. Balıkçıların ağlarını hazırlamalarını ve sonra da pat pat sesleriyle denize açılmalarını izlemek demek. Urla demek Kuşçular’a, Yağcılar’a doğru uzanıp yapılan yolculuklarda doğaya, zeytine hayran kalmak demek. Urla demek eşsiz koylarında kendini serin sulara bırakmak demek, Torasan’da, Gülbahçe’de surf yapmak demek. Urla demek, bağlarda rüya gibi saatler geçirmek, bağlar ve zeytin ağaçlarıyla çevrili mekanlarda, ambiyansın ve şeflerin eşsiz menülerinin tadına varmak demek. Urla demek, sanat galerilerinde modern ve klasik sanat eserleriyle buluşabilmek demek. Urla demek Bademler Köyü’nde, Barbaros Köyü’nde, modern köy yaşamına tanık olmak demek. Urla demek, zeytin, enginar, kınalı bamya ve üzüm demek. Urla demek tarih demek.Kısacası Urla demek, ülkemiz ve bölgemiz için büyük bir değer demek. Yemek, içmek, dostluk, huzur, sanat, yenilik, değişim, mutluluk, özgürlük, dinamizm, yani insana iyi gelen, insana yaraşır her şey demek. Biz Urla sevdalılarının da görevi bu güzellik ve iyilikleri koruyarak gelecek nesillerin de tüm bunlardan en az bizler kadar haz alabilmelerini sağlamak olmalı. Urla’ya gelenlerin, gelecek olanların da bu bilinçle Urla’yı yaşamalarını, deneyimlemelerini canı gönülden diliyorum.