Güncelleme Tarihi:
İlk olarak 1952 yılında Michel Pistor adındaki bir doktor tarafınca uygulanan mezoterapi yöntemi estetik amaçlı tıbbi bir işlem. Belli başlı vitaminlerin, minerallerin ve tek başlarına ya da bir tür karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniği olan mezoterapinin son yıllarda yine çok meşhur haline geldiğini belirten Dr. Karavelioğlu, bu işlemin en sık uygulandığı durumların cilt yaşlanması, güneş lekeleri, deri çatlakları, selülit, saç dökülmesi, alerjiler, gözaltı morlukları ve gözaltı torbaları vb olduğunu söyledi. Yüze uygulanan mezoterapi’nin cildi yenileyen ve cilt kırışıklıklarını giderme konusunda oldukça etkili olan doğal ve faydalı bir yöntem olduğunu belirten Dr. Karavelioğlu, “mezoterapi ile cildin etkili maddelerden kısa sürede faydalanabilecek, ciltte kolajen sentezini uyarır; gençleşme, sıkılaşma ve parlaklık sağlar. Yüz mezoterapisi sonrası cilt daha taze ve dinlenmiş görünür. Cildin elastikiyeti artar ve cilt sarkması azalır. Kırışıklıklar hafifler. Cilt aydınlık bir görünüme kavuşur” dedi. Dr. Karavelioğlu, mezoterapi tedavisine alınacak cevabın problemin şiddetine, kişinin yaşına ve cilt yapısına bağlı olmakla birlikte genellikle 2. veya 3. seanstan sonra görülmeye başlandığını belirtti. Birçok ünlü yıldızın tercihi olan mezoterapi yöntemine gösterilen ilginin gün geçtikçe arttığını belirten Dr. Karavelioğlu, hastaları arasında sanat camiasından bir çok ünlü ismin bu işlemi daha parlak ve genç bir cilt için uygulattığını söyledi.