Dolgu uygulamasıyla daha genç bir görünüm

Güncelleme Tarihi:

Dolgu uygulamasıyla daha genç bir görünüm
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2022 21:07

 EKOL Balçova Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sıla Şeremet, dolgu uygulamalarıyla daha genç bir görünümün elde edilebildiğini ifade etti. Dolgu uygulamasıyla birlikte ciltteki kolajen üretimini desteklemek ve gereken nemi tekrar kazandırmak için uygulanabilen işlemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Sıla Şeremet, “Cildimiz yaşlandıkça kolajen, elastin doku ve hyalüronik asit miktarında azalma meydana gelir. Hacim ve elastikiyetini kaybetmiş olan bölgelere, hyalüronik asit içeren dolgu maddeleri uygulanarak bu bölgelerin desteklenip hacim kazanması sağlanır. Hyalüronik asit dolgu uygulamalarında en çok başvurulan dolgu maddesidir” dedi.

Haberin Devamı


KOLOJEN ÜRETİMİNİ TETİKLER
Jel kıvamındaki hyalüronik asidin cildin su tutma kapasitesini arttırarak yoğunluk sağladığını belirten Doç. Dr. Sıla Şeremet, “Yüzümüz ve vücudumuzda birçok bölgeye enjeksiyon yoluyla dolgu uygulamaları yapılabilir. Uygulama tercihine göre küçük bir iğne veya ucu künt kanül yoluyla uygulanabilir. Dolguyla desteklenen bu bölgeler yükselir, dolgunlaşır, hacimlerini geri kazanır, kırışıklıklar giderilir ve cildimizdeki kolojen üretimi tetiklenmiş olur” diye konuştu.

AĞRI VE ACI HİSSETMEZSİNİZ
Dolgu uygulamaları öncesinde hastalara anestezik bir krem uygulanıp bölgenin uyuşmasının sağlandığını kaydeden Doç. Dr. Sıla Şeremet, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla işlem sırasında hasta fazla bir ağrı ve acı hissetmez. Hyalüronik asit dolgusu, vücudumuzda bulunan doğal bir bileşenden elde edildiği için uygulandığı bölgede alerjik reaksiyon oluşmaz ve bir yan etkisi yoktur. Dolguların oturması birkaç gün ile 1 haftayı bulabilir. Kullanılan dolgunun molekül ağırlığına bağlı olarak etki süreleri 6-18 ay arasında değişebilir.”

Haberin Devamı


HANGİ BÖLGELERE YAPILABİLİR
DOLGU uygulamalarının uygulama alanları hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Sıla Şeremet, dudaklara, çene ve çene hattına, yanaklar ve elmacık kemiği bölgesine, göz altlarına, burun, şakak bölgesine, nazolabial dediğimiz orta yüz bölgesine, kaş arasına, boyun bölgesine, ellere, derin sivilce ve yara izlerine uygulandığını söyledi.

 
DESTEKLEYİCİ
UYGULAMALAR
DOLGU uygulamasıyla birlikte ciltteki kolajen üretimini desteklemek ve cildimize gereken nemi tekrar kazandırmak için belli kombine işlemler yapılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Sıla Şeremet, botox, PRP ve mezoterapi uygulamaları hakkında şu bilgileri paylaştı: Botoks; clostridium botulinum adlı bir bakteriden, laboratuvar ortamında üretilip elde edilen bir toksin. Botox küçük ve ince uçlu bir iğne aracılığıyla uygulandığında, uygulanan bölgedeki kasları paralize ederek kırışıklıkları açar. Uygulandığı andan itibaren birkaç gün içinde etkisi başlar, maksimum etkiye 2’nci haftada ulaşır ve 4-6 aya kadar kalıcılık sağlar. Platelet Zengin Plazma (PRP) yöntemi ise hastalardan alınan kandan elde edilir. Küçük ve ince uçlu bir iğneyle yüzümüze enjekte edilir ve uygulama sonrasında yüzümüze canlılık katarak kolajen üretimini destekler. Mezoterapi da ihtiyaç olan bölgeye, küçük ve ince uçlu bir iğne yardımıyla uygulanan yaşlanma karşıtı işlemdir. Enjekte edilen karışımın içinde ne amaçla yapıldığına bağlı olarak hyalüronik asit, amino asit, antioksidan, vitamin ve minareller bulunur. Sarkmalar, kırışıklıklar, lekeler ve çatlakları tedavi etmek, cilt yenileme, gıdı eritmek amacıyla uygulanabilir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!