Güncelleme Tarihi:
Gezici Tales Matematik Müzesi’nde bireyler, bir problem üzerinde fikir üreterek özgürce ifade edebiliyor. Müze, alternatif çözümleri bulmalarını sağlayarak da bireylerin matematiksel düşünme becerilerini geliştirebiliyor. 'Eğlenerek, yaşayarak, dokunarak matematik öğrenmek hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı' sloganıyla yola çıkan ve 60 parkurdan oluşan Gezici Tales Matematik Müzesi’nde çocuklar, matematiği görerek ve dokunarak öğreniyor. İkili saymadan Pi sayısına, imkansız üçgenden Leonardo da Vinci'nin köprüsüne, dört renk problemden topolojik düğümlere kadar her alanda sırları çocuklara hikayelerle aydınlatan Gezici Tales Matematik Müzesi, alan-yarıçap, çevre-yarıçap, açılar ve simetrinin yanı sıra, Pisagor teoremi, ünlü matematikçi John Nash'ın oyun teorisi ve Mimar Sinan'ın yapılarındaki gizemi de aydınlatıyor, matematiği soyut olmaktan çıkarıp elle dokunulur, gözle görülür bir hale getiriyor. Tales Matematik Sergisi'nde matematiğin daha önce hiç görülmemiş tarafları keşfedilebiliyor, görsel ve dokunsal olarak matematik hissedilebiliyor. Daha önce Geleneksel Matematik Ligi organizasyonu düzenleyen Gelişim Koleji, bu yıl Tono Akademi aracılığıyla Gezici Tales Matematik Müzesi'ni okula getirerek 40 adet matematiksel materyal ve projeyi öğrencilerle buluşturdu.