Güncelleme Tarihi:
İZMİR, (DHA)- BURSA'da 16 yaşında bir çocuk, dünya genelinde çok sayıda kişinin ölümüne neden olduğu öne sürülen 'Mavi Balina' olarak bilinen oyunu oynadıktan sonra gittiği halı sahanın tellerine kendisini asarak yaşamına son verdi. Arkadaşının ölümüne tanık olan B. K. ise sinir krizi geçirince hastaneye kaldırıldı. Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, "Bizim, en geç ilkokul dördüncü sınıftan itibaren internet ve bilgisayar okuryazarlığı eğitimi vermemiz lazım. Nasıl güvenli olarak kullanılır, kötü bir olayda neler yapılmalı, etik değerler, şifre seçilirken nelere dikkat edilmeli gibi teknik detaylar da mutlaka öğretilmeli" dedi.
Ailelerin, mümkün olduğunca çocuklarının sokakta kimlerle arkadaşlık ettiğine dikkat ettiğini ancak sanal alemde de aynı şekilde davranmaları gerektiğinin altını çizen Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, şunları söyledi:
"Çocuğunuzun sanal dünyada neler yaptığını, kimlerle görüştüğünü mutlaka takip etmeliler. Bunun için de aile ve çocuk arasında çok iyi bir iletişim olmalı. En temel sorun aile içi iletişimsizlik. Daha bebekken oyalansın diye cep telefonundan video izletilen, eline tablet verilip 'Benim çocuğum çok akıllı, çok iyi bilgisayar kullanıyor, çok uslu' diyerek kendileri de ekranlara gömülen aileler, iletişimsizliğin temel nedeni. Çocuk ile karşılıklı güvene dayalı ve iletişime açık bir ilişki kurulmalı. Doğru bilgilendirilen çocuk, rahatsız edici durumlarla karşılaştığında ailesinden yardım alabileceğini bilmeli. Ebeveynlerin, internet için filtreleme yapan programları yüklemesi, çocuğunun hangi web sayfalarını ziyaret ettiğini ve ne sıklıkla kullandığını takip etmesi gerekir."
"ÇOCUKLAR İÇİN ÖNLEM ALINMALI"
Çocukların internetteki güvenliğini, yalnızca bir oyuna indirgememek gerektiğini belirten Koltuksuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siber alemde yalnızca bu oyun değil, bunun gibi birçok tehlike bulunuyor. Siber zorbalıkla her üç çocuktan biri karşılaşıyor ve yüzde 90'dan fazlası bunu ailelerine aktarmıyor. Bu çok önemli bir olay. Bir oda düşünün; 'İçeride sapık, katil, tecavüzcü, hırsız var' deseniz hiç kimse içeri girmek istemez. İnternette bunların hepsi var ve gerekli önlemleri almadan hem kendimiz giriyoruz hem de çocuklarımızın girmesine izin veriyoruz. Bizim, en geç ilkokul dördüncü sınıftan itibaren internet ve bilgisayar okuryazarlığı eğitimi vermemiz şart. Nasıl güvenli olarak kullanılır, kötü bir olayda neler yapılmalı, etik değerler, şifre seçilirken nelere dikkat edilmeli gibi teknik detaylar da mutlaka öğretilmeli."
Özellikle bu tarz oyunlarda, karşıdaki kişinin çeşitli tehditlerle, şantajlarla oyunu oynayan çocukları yapılmaması gereken eylemlere zorladığını hatırlatan Koltuksuz, "O nedenle, ebeveynler için en önemli olan, çocuklarıyla bu tarz oyunlar ya da internette karşılaşabilecekleri siber zorbalık, siber taciz gibi olayların sonuçları hakkında konuşmaları. Dahası, çocukların bu tarz olayları bildirmeleri ve özellikle tehdit ediliyorlarsa mesajları delil olarak saklamaları konusunda bilinçlendirmeleri gerekir" diyerek uyarıda bulundu.
FOTOĞRAFLI