Doç. Dr. Erdem Güven uyarıyor: Üst göz kapağı düşüklüğü görmenizi etkileyebilir

Güncelleme Tarihi:

Doç. Dr. Erdem Güven uyarıyor: Üst göz kapağı düşüklüğü görmenizi etkileyebilir
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2021 17:32

 Akşamları televizyon karşısında sürekli uyuklamaktan şikayet ediyor, genellikle gözlerinizin üzerinde ağırlık varmış gibi hissediyorsanız, “göz kapağı düşüklüğü” sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven’e göre, bu sorundan basit bir ameliyatla kurtulmak mümkün.

Haberin Devamı

 

 

 

* Üst göz kapağı düşüklüğü, yorgunluk yapar mı?

Doç. Dr. Erdem Güven üst göz kapağı düşüklüğünün yorgunluk yapabileceğini belirtirken; ‘Son dönemde özellikle İzmirli hastalarım “Akşamları televizyonun karşısında uyuyakalıyorum, gözlerimin üstünde bir ağırlık var” diyerek bize başvuruyor. Bazılarında üst göz kapağı kirpiklerin üstüne doğru düşüyor ve hatta görüş alanını daralttığı bile görülebiliyor. İlerleyen yaşlarda göz kapağını kaldıran kasların yerinden ayrışması ve o bölgedeki deriyle “tars” denilen kirpik kısmının aşağıya doğru inmesi durumu söz konusu olabiliyor. Göz kapağı kıvrımının aşağıya katlanması ve gözü kapatmasıyla yorgunluk belirtileri ortaya çıkabiliyor. Bu hastalarımız akşamları gerçekten kitap okuyamıyor, televizyon seyredemiyor. Bu şekilde semptomlarla bize başvuruyorlar.

 

Haberin Devamı

 Üst göz kapağı ameliyatının özellikle orta yaştan sonra göz kapaklarında aşağıya doğru sarkma, kirpiklerin üzerine doğru düşme belirtileri yaşayan kişilerin yapması gerektiğini belirten Güven; “Akşamları yorgunluk hisseden, üst göz kapağında çok kırışık görüntüsü olan, kaşların aşağıya doğru düştüğü ve göz kapaklarını düşürdüğü kişilerde üst göz kapağı ameliyatı yapılmalıdır. Bunların dışında “senil pitozis” dediğimiz ilerleyen yaşlarda göz kapaklarının kendiliğinden aşağıya doğru indiği kişilerde yapılması gereklidir. Bu gereklilikler dahilinde göz kapağı estetiğiyle birlikte fonksiyonel olarak da bir düzelme ortaya çıkmaktadır. Bu, göz kapağı açıklığının artması demektir. Yani akşamları gözlerin küçülmesinin ve ışıkla birlikte ışık refleksinin negatif etkisinin önüne geçiyoruz. Bu şekilde, hastalarımız rahat hissettiği bir görünüme ulaşıyor.” Şeklinde ifade etti.

 

 

KAŞLARDAKİ DÜŞÜKLÜK

GÖZ KAPAĞINI DA DÜŞÜRÜYOR

 

Haberin Devamı

Yaşlanmayla birlikte yüzümüzün çeşitli komponentleri aşağıya doğru yer değiştirdiğini ve  bunlardan en önemlisi, yaşlı bir ifade veren kaşlardaki düşüklüğün olduğunu belirten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven;  “Kaş kısmının aşağıya doğru düşmesi, anatomik yapıların mevcut askı yapısından kurtulup aşağıya doğru inmesine neden oluyor. Kaşlardaki düşüklük, göz kapaklarındaki katlantının artmasına yol açıyor. Bunun hafif formlarında, botoksla kaşları yukarıya doğru kaldırarak göz kapağında toparlanma sağlayabiliyoruz. Ancak düşüklük ileri düzeydeyse botoks yetersiz kalıyor ve ameliyatı tercih etmek gerekiyor. Çok ileri formlarda kaş kaldırma ve göz kapağı ameliyatlarını kombine olarak da yapabiliyoruz. Kişiye ve anatomik yapısına göre özel değerlendirme yapmak önem arz ediyor. Türkiye’nin bir çok ilinden gelen ama gelemeyip ilk muayeneyi video konferans yöntemiyle yaptığımız hastalarımızda oluyor. Bu dönem İstanbul ve İzmir arasında mekik dokuyorum. Ama farklı illerden de talep olursa gitmeye çalışıyorum” şeklinde ifade etti.

 

 

Haberin Devamı

DERİ KIRIŞIKLIĞI İÇİN

AMELİYAT YAPILMAZ

 

Hastanın anatomik yapısını, gözünün şekli, derisinin elastikiyeti gibi birçok faktörü değerlendirdiklerini ve her isteyene göz kapağı ameliyatı yapmadıklarını belirten Doç. Dr. Erdem Güven; “ Bazı kişiler ihtiyacı olmadığı halde ameliyat olmak için başvuruyor. Ancak ihtiyaç olmadığı halde yapılan ameliyatla elde edilecek sonuç, hastayı mutlu etmez, beklentisini karşılamaz. Hastamızın beklentilerini karşılayabileceğimiz ameliyatları yapmamız, göz kapağı ameliyatlarındaki en kilit ve önemli noktalardan biri. Örneğin kırışıklıkları gidermek için göz kapağı ameliyatı yapılmaz. Sadece katlanma çok ileriyse ve aşağıya doğru inmişse ameliyat yaparız. Göz kapağımızı oluşturan deri, vücudumuzdaki en ince deridir. Zaten kırışık bir yapıya sahiptir. Elastikiyeti olmayan bir derinin tekrar eski haline gelme ihtimali çok yüksektir. “ şeklinde ifade etti.

 

Haberin Devamı

HEKİM MİLİMETRİK

AYARLA ÇALIŞMALI

 

 Lazer veya plazma yöntemleriyle göz kapağı ameliyatına benzer sonuç alınıp alınamayacağı konusunda üst göz kapağına uygulanan lazer veya plazma pen gibi uygulamaların deride bir miktar gerginlik yaratma faydasının olabildiğini söyleyen Doç. Dr. Erdem Güven; “Ancak bu uygulamalar, derideki katlantının tamamen ortadan kalkmasını kesinlikle sağlamaz. “ şeklinde ifade etti.

 

 

 

En çok merak edilen konulardan birinin de  “Üst göz kapağı estetiğinden sonra göz kapakları açık kalır mı? konusu olduğunu belirten Güven ”Göz kapağı düşüklüğü olan kısmı özel bir dizaynda işaretliyor ve bu alanı göz kapağının üzerinden çıkarılacak kısım olarak belirliyoruz. Ayarlamayı milimetrik olarak yapıyoruz. Bu ayar, göz kapağının açık kalmayacağı, rahatlıkla kapanabileceği düzeyde olmalıdır. Eğer milimetrik boyutta çalışan bir hekim bu işlemi yaparsa, göz kapağının açık kalması gibi bir durum olmaz. Ancak deri katlantısı gerekenden çok daha geniş miktarda çıkarılırsa, göz kapağı kapanmayacak kadar bir gerginlik oluşabilir.

 

Haberin Devamı

GÖZ KURULUĞU, AMELİYAT

İÇİN ENGEL DEĞİL

 

Üst göz kapağındaki torbalanmaların, yani bombeli görünümün iki nedeni olabileceğini belirten Güven; bunlardan ilkinin içerideki yağ topaklarının dışarı doğru fıtıklaşması, diğerinin de kas hipertrofisi denilen kasın kalınlaşması olduğunu belirtti  Güven; “Yağların fıtıklaştığı durumda, ameliyatta deriyi kaldırdıktan sonra yağ topakçıklarını dışarıya doğru çıkarıp uygun miktarda alabiliyoruz. Çok fazla alındığı zaman gözler çukura doğru düşebiliyor. Bunun ayarlanması çok önemli. Gözün yapısına, anatomisine göre bunu ayarlayıp üst göz kapağındaki torbacıkları alabiliyoruz. Bu şekilde, ameliyattan sonra tam düzelme sağlanmaktadır.

 

Göz kuruluğu hastalığının çok önemli bir hastalık olduğunu ve yeterince önemsenmediğini ve uzun dönemde rahatsız edici bir durum olduğunu belirten Güven; .”Özellikle akşamları televizyon izlerken veya dışarı çıkıldığında hafif bir bile rüzgarda bile gözlerde sürekli yaşarma olması; gözlere biber atılmış, tuz dökülmüş gibi hissedilmesi göz kuruluğunun semptomları olarak karşımıza çıkıyor. Göz kuruluğu olması, üst göz kapağı ameliyatlarında hiçbir sakınca teşkil etmiyor. Çünkü göz kapağı fonksiyonları genellikle alt göz kapağı ve göz kapağının içindeki gözyaşı kanalıyla oluyor.

 

AYNI GÜN İÇİNDE

TABURCU OLUYORLAR

 

Üst göz kapağı estetiğinde, lokal anesteziyi ve sedasyon anestezisini tavsiye eden Doç. Dr. Erdem Güven; “Genellikle lokal anestezi ve . Hastalarımızı aynı gün içerisinde taburcu ediyoruz. Lokal anestezi, hastalarımıza hiçbir ek yük getirmiyor. Hatta iyileşme süreci çok daha hızlı oluyor. Ancak bazı hastaların ciddi bir fobisi oluyor. Hastaneden korkuyorlar. Bu hastalarımıza genel anestezi yapabiliyoruz.  Ameliyat sonrası, göz kapaklarından çıkarım yaptığımız kısma steril strip dediğimiz bir bant koyuyoruz. Ameliyattan 1-2 gün sonra bir kızarıklık ya da hafif şişlik olabiliyor. Ancak 4-5 gün içinde bu durum geçiyor. 5 gün sonra stripleri kaldırıyoruz. Bantlar çıkınca pansumana gerek duymadan hastanın işi bitmiş oluyor. Hastalarımızdan evde buz uygulaması yapmalarını istiyoruz. Bu ödemi ve ağrıyı azaltıyor.” Şeklinde ifade etti.   Göz kapağının derisi çok ince ve iz yapmaya müsait bir bölge olmadığını belirten Güven; .”Hastaların yüzde 99’unda belirgin bir iz olmuyor, bazılarında hiç iz kalmıyor.” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!