Güncelleme Tarihi:
İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada günün amacının dışına çıkmış, içi boş ve gerçeklerden uzak bir kutlamaya dönüştüğünü öne sünenek, şunları ifade etti:
"Yapılması gereken kutlama değil yapılagelen zulme karşı kınamadır. Bugün hala sergilenmek üzere vatanlarından, doğalarından ve ailelerinden koparılan yavru, genç hayvanlar bizlerin göz zevkine sunulmak üzere kafeslerine mahkumdurlar. Bunun yanı sıra birlikte yaşadığımız sokakta barınmaya zorlanan kedi ve köpeklerin keyif için vurulmasına, bıçaklanılmasına mevzuat ve yaptırım eksikliği nedeniyle sadece seyirci olabiliyoruz. Eğitim seviyesi ne olursa olsun, vicdansızlığın diz boyu olduğu ülkemizde, hayvan öldürmek sokağa çöp atakla eş değerde tutuluyor. Tüm gücü elinde bulundurmasına rağmen TBMM Hayvan Hakları’nda iyileştirme yapmak yerine, dili olmayanların sessiz çığlığına sırtını dönmeyi tercih ediyor. Türkiye Baroları ve Barolar Birliği yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile el ele vererek mücadeleye devam ediyoruz. Ancak kamuoyunun vicdanına seslenme zorunluluğumuz var. Hayvanlar üzerinde deney yapan markaların tercih edilmemesi, sirk ve hayvanat bahçelerine gidilmemesi, sokakta yaşayan canlılara zarar verilmemesi ve zarar verenlere tepki gösterilmesi yapılabilecek en kolay ve en etkili davranışlardandır. İyi olmak yetmez, iyinin konuşması gerekir. Duyarlı vatandaşların varlık göstermesi, tepki vermesi gerekir. Bu dünya kötülerin çok olmasından değil iyilerin sessizliğinden ötürü, insan dahil her türden canlı için cehenneme dönmektedir. Dünyanın sahibi değil bir parçasıyız ve içinde bir bütün olarak yaşadığımız ekosisteme ve dünyaya saygı duyup onu korumalıyız."