Güncelleme Tarihi:
İYİLEŞMEYEN yaralar üzerine yaptığı çalışmalarla öncülük eden Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, ilk kez antibiyotikli PRF uygulaması gerçekleştirdi.
İki yıldır tıp dilinde iyileşmeyen yaralar olarak bilinen ve kapanmayan yaralara PRF uygulamasıyla müdahale eden ve iyileşmelerini sağlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Faültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Yara İyileşmesi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Barutçu, dünyada ilk antibiyotikli PRF'yi İzmir'in yakından tanıdığı ve Örnek Kıdemli Vatandaş Ödülü sahibi Sancar Maruflu'ya uyguladı. Özellikle diyabet kaynaklı kapanmayan yaraların günümüz dünyasında büyük bir sorun haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Ali Barutçu, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 20 saniyede bir insanın ayağının, iyileşmeyen yaralar nedeniyle kesildiğine dikkat çekti.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı MEDULA sistemine kayıtlı 5 milyon diyabet hastası ve 1 milyon da iyileşmeyen yarası olan hasta bulunduğunun altını çizen Barutçu, "Ülkemizde her yıl yaklaşık 20 bin ayak, kapanmayan yaralar nedeniyle kesiliyor. Tüm dünyayla aynı anda ülkemizde de uygulanmaya başlayan PRF tedavisi, Türkiye'nin tek Yara Bilim Dalı olan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Yara Bilim Dalı'nda uygulanıyor. Şimdiye kadar 12 hastamızda PRF yöntemini kullandık. Hepsinde de iyi sonuçlar elde ettik. Bu konuda dünyadan oldukça ileri olduğumuzu söyleyebiliriz" diye konuştu.
KENDİ KANIYLA TEDAVİ YÖNTEMİ
Yatak yarası, diyabet ve toplar damar yetmezliği yaralarının iyileştirilmesinda kullanılan tedavinin uygulaması hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Barutçu, "Hastadan alınan 100 cc'lik kanın, bu iş için özel tasarlanmış cihazlar yardımıyla işlemlerden geçirilmesi sonucunda 6 cc'lik bir trombositten zengin fibrin (PRF) elde ediyoruz. Açık yara üzeri, ölü dokulardan temizlendikten sonra tüm yarayı kaplayacak şekilde yara üzerine uyguluyor ve işleme uygun yara örtüleriyle sarıyoruz" dedi.
İLK UYGULAMADA İYİLEŞTİRMEYE BAŞLIYOR
Tedavisi 1 yıldan fazla sürebilen kronik yaraların kapanmaya başlamasının birinci seans sonrasında gözle görülür düzeyde olduğunu ve 3'üncü seans da bittikten sonra, vivostat PRF ile tetiklenen iyileşme sürecinin aynı hızla devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Barutçu sözlerine şöyle devam etti:
"PRF'nin en büyük özelliği, bir mikro litresinde 1 milyon aktive edilmiş trombosit bulunması ve uygulama yapılan yara üzerinde 1'inci gün iyileşme sürecini başlatması, sonrasında ise en az dört gün boyunca iyileşmeyi desteklemesidir. Aktive edilmiş trombositler ile doldurulmuş olan bu fibrin ağın içine sıvı antibiyotikler de eklenerek yarada oluşmuş enfeksiyonların tedavisine de imkan veriyor"
Tedaviyi geliştirmek için çalışmalarına devam ettiklerini de dile getiren Prof. Dr. Barutçu, PRF yönteminin birçok hasta için umut ışığı olduğunu sözlerine ekledi.
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF