Güncelleme Tarihi:
DOKUZ Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi, kanser tedavisinde 'Tümör Konseyleri' ile Türkiye'de öncü oldu.
Birden fazla uzmanlık alanını ilgilendiren hastalıkların tedavisinde birden fazla disiplinin ortak değerlendirme ile ortak karar alarak tanı ve tedavi süreçlerini yönlendirdiği (multidisipliner) yaklaşımlarla kansere savaş açan DEÜ Hastanesi, 10 ayrı konseyle yönettiği tedavi süreçlerinde yüksek başarı oranları ile dikkat çekiyor. Onkoloji alanında pek çok ilki gerçekleştiren kurum; sürekli güncellenen modern cihaz parkı, hekim kalitesi, bilgi, deneyim ve üstün nitelikleri ile Sağlık Bakanlığı tarafından 'Kapsamlı Onkoloji Merkezi' olarak tanımlandı. Hastaneyi dünya standartlarında başarıya taşıyan en önemli unsur da alanlarında Türkiye çapında en iyi akademisyenlerin yer aldığı Tümör Konseyleri oldu. Her biri en az 10 akademisyenden oluşan Tümör Konseyleri, kanserle mücadelede DEÜ Hastanesi’ni öncü kurum haline getirdi.
Rektör Prof. Dr. Adnan Kasman, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin kanserle mücadeledeki başarısının toplum sağlığı için çok önemli bir güvence olduğunu ifade ederek, "Güçlü akademik personelimiz, uzun yıllara dayalı deneyimimiz ve modern teknolojik alt yapımız ile kanser tanısı konmuş hastalara en iyi sağlık hizmetini vermeye çalışıyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içinde teknolojik alt yapımıza kazandıracağımız yeni cihazlarla bu çabamızı bir üst noktaya taşımanın gayreti içinde olacağız" dedi.
Başhekim Prof. Dr. Erkan Derebek de halen ülke genelinde en fazla konsey ile çalışan üniversite hastanesi olduklarını belirterek, "Doğru işin doğru bir şekilde, doğru zamanda ve doğru kişilerle yapılması temel prensibimiz. Öğretim üyelerimizin zamanlarının çok önemli bir kısmını almasına ve hiçbir geri ödemesi olmamasına rağmen en çok önem verdiğimiz uygulamalarımızın başında Tümör Konseyleri yer alıyor" diye konuştu.
Başhekim Prof. Dr. Erkan Derebek, halen ülke genelinde en fazla konsey ile çalışan üniversite hastanesi olduklarını belirterek, "Hastanemizde Tümör Konseyleri; Meme Tümörleri Grubu, Baş- Boyun Tümörleri Grubu, Kolorektal Tümörler Grubu, Akciğer Tümörleri Grubu, Pediatrik Tümör Grubu, Jinekolojik Onkoloji Grubu adı altında 6 tümör grubu kurularak başlatıldı. Daha sonra Ürolojik Tümör Grubu (Prostat, Mesane Kanserleri), Kemik-Yumuşak Doku Tümörleri Grubu, Santral Sinir Sistemi Tümörleri Grubu, Üst-GİS Tümör Grubu-1 (Karaciğer-Safra Kesesi, Pankreas Tümörleri), Üst-GİS Tümör Grubu-2 (Özefagus, Mide Tümörleri), Endokrin Tümörler Grubu kuruldu. Çok deneyimli bir kadronun bir arada toplandığı bu konseylerde 26 yıllık tecrübe ile uluslararası standartlarda en iyi tedavi olanakları sunuluyor" dedi.
TEDAVİ SÜRECİNDE NELER VAR?
Yapılacak tetkikler, hastaya ameliyat gerekip gerekmediği, ameliyat yapılacak ise yapılacak ameliyatın türü konseylerde belirleniyor. Hastalar ameliyat sonrasında; ameliyat bulguları, patolojik tanı, evreleme amaçlı yapılan görüntüleme bulguları ile tekrar tartışılıyor. Her hasta için hastalıkla ilgili tüm faktörler belirlendikten sonra uygulanması gereken ek tedavi kararı ortak olarak veriliyor, uygulanacak radyoterapi ve/veya kemoterapinin gerekçeleri konsey üyelerine açıklanıyor. Daha sonra kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanacak olan hastalar hızlı bir şekilde ilgili kliniklere yönlendiriliyor. Konsey kararları hastalara, ilgili klinikte çalışan uzmanlar tarafından ayrıntılı olarak açıklanıyor ve kararlar hasta ile de tartışılıyor."
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF