Güncelleme Tarihi:
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıldönümü nedeniyle yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajında "Dahili ve harici tüm düşmanlarımız bilsin ki; Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de hakkı olanı, bağımsızlığını ve onurunu; bırakın altın tepside sunmayı, aralarına karışan virüslere, hain ve zalimlere dahi kanmayarak asla teslim etmeyecektir. Bizim düşmanla işimiz; bayrağını yerde süründürmek öcüyle son bulmaz" dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşu yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda şunları söyledi:
“Ay yıldızımızı, mücadelemizin son kalesinde, İzmir’in Kadifekale’sinde göndere çeken Teğmen Celil, Kordon’da Üsteğmen Selahattin, Sarıkışla’da Yüzbaşı Fikret, Karşıyaka’da Binbaşı Zekai ve Ali Çavuş, Konak Meydanı’nda Teğmen Ali Rıza ve Hamdi ile Yüzbaşı Şerafettin gibi fatihlerin büyük miraslarını taşıyoruz. Biliyorum ki İzmir; bağımsızlık savaşımızın bu münevver önderlerinin kanlarıyla bezeyip, semaya yükselttikleri bayrağımızı yere indirmemek adına ettiği yeminin arkasındadır. 1922 yılının 9 Eylül sabahı, cengaver Türk askerleri ile; İzmir’e girip, bombalar, silahlar ve kumpaslar arasında gözlerini kırpmadan ilerleyen bu fatihlerin mirası; vatanımız, bayrağımız ve devletimizin dimdik ayakta kalması için en büyük gücümüzdür. İzmir daima bu gücünü, her işgale karşı kullanacak basirette, yürekte olmuştur. Bu aydınlık ve kahraman şehrin ferdi olmak, bu mirasın sahibi olmak benim içinde onur ve sorumluluktur. Bu onur ve sorumluluk; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, o tarihi yazan İzmir halkının aziz hatıraları eşliğinde; 15 Temmuz’da, Konak Meydanı’nda kutsal bir nöbet ve büyük bir direnişle kendisini yeniden göstermiştir.
İzmir halkı; yediden yetmişe, kadını, erkeği, genci, yaşlısı, engellisi ile; omuz omuza vatanına, bayrağına ve devletine sahip çıkmıştır. Onbinlerce İzmirli, Yüzbaşı Şerafettin’lerin göndere çektiği bayrağın gölgesinde; ona uzanan ellerin karşısında birlik duvarı örmüş, demokrasi için haftalarca, 24 saat nöbet tutmuştur. Dahili ve harici tüm düşmanlarımız bilsin ki; Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de hakkı olanı, bağımsızlığını ve onurunu; bırakın altın tepside sunmayı, aralarına karışan virüslere, hain ve zalimlere dahi kanmayarak asla teslim etmeyecektir. Bizim düşmanla işimiz; bayrağını yerde süründürmek öcüyle son bulmaz. Atatürk, bunu 9 Eylül 1922’de Yunan Bayrağı’nı yürüyeceği yola serenlere verdiği yanıtla; “Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Biz, adaleti ve merhameti tescilli bir milletiz. Ama asla; bölücüye karşı değil, teröriste karşı değil, bu vatanın her türlü nimetinden haksızca yararlanıp, masum ve mazlumu hedef alana karşı değil; kirli hesabına kan karıştırana karşı değil!"
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF