Güncelleme Tarihi:
DEMİRYOL-İş Sendikası ile İZBAN yönetimi kurum arasında yaklaşık 6 ay süren toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç çıkmayınca alınan grev kararıİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile AK Parti İl Başkanı Bülent Delican'ı karşı karşıya getirdi. Tartışmaya katılan CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven de “AKP iktidarı ve İl Başkanı isteseydi bu grev olmazdı" sözleriyle katıldı. Delican yaptığı yazılı açıklama şunları söyledi:
"Gündemi saptırıyorlar, mazeretlere sığınıyorlar, bir sorumluluklarını daha üstlerinden atma peşindeler. Benim samimiyetle ve gayet örtülü bir şekilde çözüm aramamı ekmeklerine sürecekleri yağ olarak göreceklerine, ikinci haftasına giren greve son vermek için çalışsınlar. AK Parti, 15 yıldır işinin başında, iktidarı süresince yatırımlarla başarılarla yol alıyor. İzmir için de gereğini yapıyor, yapacaktır da. Her fırsatta, AK Parti iktidarını hedef yapmak yerine doğru hesap yapıp, doğru iletişim kursunlar. Kalemiz dedikleri İzmir'de taşeronu bitirmekle övünüp, tarafı olduğunuz bir toplu sözleşmeyi yapamayacaksınız, yapamadığınız gibi, bu konuda çözüm aramaya çalışanları da sabote edeceksiniz. 'Vay Bülent Delican nasıl taraflarla görüşür, neyin peşinde ' diyeceksiniz. Yok öyle yağma. Tam anlamıyla bir CHP klasiği yaşanıyor ve yine İzmir kaybediyor. Halkın algısı ve ayarlarıyla oynamak yerine, işçilerle ve şirket ortaklarıyla diyalog kurmayı denesinler. Çözüm arasınlar. Yaşanan kaybı taraflarla paylaşmak, ikna etmek ve sorunu çözmek bu kadar mı zor? İZBAN, farklı partilerden oluşan merkezi idare ile yerel yönetimin birlikte hayata geçirdiği ve Avrupa'dan uzlaşma ve birlikte iş yapabilme kültürünün geliştirilmesi noktasında ödül almış bir projedir. Günde ortalama 300 bini aşkın İzmirliyi taşıyan bir ulaşım modelidir. Bugün karşı karşıya kalınan krizin de tek sorumlusu Aziz Kocaoğlu değildir. Ne ben ne de partimizin başka bir yetkilisinin bu yönde bir iması olmamıştır. Kocaoğlu; yaptığımız telefon görüşmesini saptırarak deşifre edip sabote etmeseydi, ben bu krizde İzmir halkı adına, herhangi bir siyasi niyet gütmeksizin, 'kahramanlık derdi olmayan' sıradan bir 'arabulucu' olmaya razıydım. Söyledikleri gibi İzmir'i karıştıran değil, yatıştıran olmak istemiştim. Bugün hala; aynı noktadayım ve politik bir malzemeye dönüştürülmek istenen bu krizde çözümün diyalog ve hoşgörü olduğuna inanmaya devam ediyorum. Kocaoğlu her ne kadar bize rol biçmeye çalışsa da 15 yıldır bu ülkeyi başarıyla yöneten bir partinin İl başkanı olarak; tüm İzmir'i ilgilendiren her sorunda koltuğumdan kalkıp sorunun taraflarıyla görüşerek, çözüm için çalışacağımın bilinmesini istiyorum."
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF