Dededen toruna tatlı bir miras: İmren

Güncelleme Tarihi:

Dededen toruna tatlı bir miras: İmren
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2022 05:21

Dededen toruna tatlıcılık mesleğini geliştirmeyi meslek haline getiren Alaçatı Tatlıcısı İmren, bugün birbirinden ünlü lezzetleriyle ününe ün katmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

 

ALAÇATI ile özdeşleşen bir marka olan İmren, ‘kendi yemediğini başkasına yedirme’ nasihatini ilke edinerek hizmet ve lezzet kalitesinden hiç ödün vermiyor. Binin üzerinde tatlı çeşidi ve kendi imalatları olan birbirinden leziz dondurmaları yaz-kış müşterilerine sunan İmren, 80 yıllık tarifleriyle zamana meydan okuyor. Dededen kalma bir miras olan helva, dondurma ve tatlıcılığı en iyi şekilde öğrenip geliştirerek yollarına devam eden Hasan ve Kayhan Ölmezler’den Alaçatı’nın en önemli markalarından olan İmren’i dinledik. Gitmişken bir de birbirinden güzel lezzetli dondurmalarının tadına baktık.

Dededen toruna tatlı bir miras: İmren


* İmren’i tanıyabilir miyiz...
- 1941’de dedemiz Hasan Kaşif Ölmezer tarafından kuruldu. Aslında inşaat ustası olan dedemiz Selanik’ten geldikten sonra Alaçatı’ya yerleşip helvacı Sait ustayla tanışıyor. İşi bırakacağını söylediğinde, ‘Bana öğret ben yaparım’ diyor. İlk şube çarşıda açılıyor. Sonra Köşe Kahve’nin alt tarafı ve sonra buradaki dükkan başlıyor. Şu an dördündü kuşaktayız. Erhan dükkanların başında, Ekrem imalatta, üretimi seviyor o da... Ailede eşlerimiz de olmak üzere usta herkes işi bilir. Kadınlar reçel yaparlar genelde. Hepimiz üretimciyiz. Hala üretime gireriz. Ustalar reçeteyle oynamayı sevdiği için girip kontrol etmek gerekir. Görünüşünden yenmesine kadar her şeyi inceleriz. Bizim olayımız lezzet. Lezzet olmadıktan sonra şekerle sütü herkes karıştırıp tatlı yapabilir.
* İmren’i ‘İmren’ yapan nedir?
- Her şeyi kaliteli kullanıyoruz. ‘Para kazanıyoruz, hazır müşterimiz var’ diye gaflete düşmedik. Gelen usta bizde bocalıyor. Çünkü bize katacağı bir şey yok. Bizim istediklerimizi yapıyor burada. Benden daha iyisini yaparsa da ‘Helal olsun’ deriz.
* En hamarat kim?
- En hamarat Ekrem usta. Kendisi şu an imalatta. En son gördüğümüzde kruvasan sarıyordu.

Haberin Devamı

Dededen toruna tatlı bir miras: İmren


* Şu an kaç dükkanınız aktif?
- Çeşme’de bir isim hakkımız var. Birisi yeğenlerin, biri çocukluk arkadaşımızın. Diğer dükkanlar bizim. Üç şubemiz ve bir otelimiz var. ‘Lime’ diye yeni bir mekanımız var, o da İzmir İstinye Park’ta. Çeşme dışına hiç çıkmadık. Çok teklif aldık ama, ‘Biz olmadan çıkarsak markayı bozar’ diye vermedik. Alan insan paraya bakar, malın iyisine bakmaz. Biz de bunu istemedik. Verdiklerimiz yeğenimiz olduğu için kabul ettik.
* Kaç kişilik ekiple çalışıyorsunuz?
- Yaz döneminde 190 kişi çalışıyor. Kışın sabit kadromuz 120, imalat kadrosu 40 kişi. İmalathanemiz tek. Alaçatı’dan bütün şubelere bin metrekare imalathanemizden dağıtım yapılıyor. Binin üzerinde tatlı çeşidimiz var. Ama tarifleri sır.
* 80 yıl önceden kalan tarifler neler?
- Tariflerin hepsi 80 yıl önce neyse o! Sütlü tatlıların hepsi öyle. Muhallebinin tarifi gizli. Biz hazırlarız belli kısmını, sadece eklenecekleri söyleriz, çalışanlar yapar. Tam olarak içeriği bilmezler. Sakızlı kurabiyenin sırrını hiçbir çalışan bilmez. Ekşi maya ekmeğimiz 93 yıllık tarif. Üç günde yapılıyor. İlk gün maya, ikinci gün hamur, üçüncü gün pişirilmesi yapılıyor.
* İstinye Park fikri nereden ortaya çıktı?
- Açılacağının haberini aldık. Temeli atılacağı günden itibaren hep irtibatta olduk. ‘Ne zaman açılıyorsunuz, dükkan istiyoruz’ dedik. O arada ‘İmrence’ kitabımızı çıkardık. Kitapta kız kardeşimiz Gülgün var mesela. Okurken ağlarsınız bu kitabı. Çünkü ailenin hikayesi var burada.

Haberin Devamı

Dededen toruna tatlı bir miras: İmren


* Yeni yeriniz nasıl olacak?
- İstinye Park hayalimizdi. Başka yerden de teklif geldi ama kendimizi buraya hazırlamıştık. İnşaatı hızlıca yetiştirdik. Gelen müşterilerimiz yer bulamayınca kaçıyordu. Biz de yeni yerimize geçiyoruz. Yeni yer bin metrekare. Fırın bölümünü ayırdık. Açık mutfak, imalat tamamen şeffaf olacak.
* Yeni yerler açacak mısınız?
- Şu an burayı oturtmaya çalışıyoruz. Sona belki olabilir.
* Sakız sizin için en anlam ifade ediyor?
- Sakız katma değeri olan bir ürün. Bu işe başlayanlar oldu yine. Yerli sakız gerçekten diğer yerlerden farklı. Mecburen ithal de kullanıyoruz. Çeşme’de 55 kilo sakız çıktı, 47 kilosunu biz aldık. 200 kiloya yakın sakız kullanıyoruz. Katkılı toz sakız kullanmıyoruz. Bu tadı vermiyor. Kahve, kurabiye, tatlılarda vs. her şeyde var. Sakızlı dondurma saleple yapılıyor. Kendi tarifimiz. Dondurmanın halen başındayız. Sosu hazırlarız, usta sadece çevirmesini yapıyor. Dondurma göreceli bir şey ama bizce iyisi salep ve inek sütü ile yapılır. Biz öyle yapıyoruz. Jersey sütü kullanıyoruz. Atatürk zamanında Karadeniz’e getirmiş ama ırkı bozulmuş. Yağlı süt olduğu için çok iyi dondurma oluyor. Yerli salep Ödemiş’ten geliyor.

Haberin Devamı

Dededen toruna tatlı bir miras: İmren


* Dondurmayı uzaktan anlar mısınız?
- Usta kavunlu dondurma yapmış. Şoklama esnasında gördük. ‘Bizim tarifim değil, başka bir şey yapılmış bunda’ diyerek söyledik, şaşırdı. ‘Seyrettiniz mi beni uzaktan?’ diye sordu. Yani görüntüden anlarız. 60 çeşit dondurmamız var ama dolaplar sınırlı olduğu için değiştirerek gidiyoruz.
* Yaz-kış açıksınız...
- Yatırımlarımızı işimize yaptık. Hemen para kazanınca lüks arabalar almadık. Çocuklarımızı eğitime gönderdik. 12 ay açığız. Artık insanlar dondurmayı yıl boyunca yiyor. Bugün yabancı biri geliyor ve ‘Gelecek sezon görüşürüz’ diye tabela asıyor. Yazın parayı kazanıyor, kışın gidiyor. Sonra bir de eleştiriyor. Buna karşıyız. Açık olsa herkes kışın da gelir.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!