Güncelleme Tarihi:
KALP ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yılmaz Deniz, yaş 50'yi geçince daha yaygın görülmeye başlayan damar tıkanıklığının tedavisinde tıraşlama ya da kazıma denilen (aterektomi) yöntemin cerrahinin önemli bir alternatifi haline geldiğini söyledi. Bu yöntemin cerrahi uygulanamayan hastaların da imdadına yetiştiğini belirten Opr. Dr. Deniz, "Hastalık 100 hastanın 2 sinde bacağın kesilmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu yöntemle damar içindeki kireçler temizlenerek uzuv kayıplarının en aza indirilmesi amaçlanmaktadır" dedi.
Damar tıkanıklığı sorunu yaşayan hastalar için geliştirilmiş yöntemin son birkaç yıldır Türkiye'de de daha sık uygulanır hale geldiğini belirten İzmir Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Yılmaz Deniz, "Hastalıkta yürürken ya da merdiven çıkarken oluşan baldır kaslarında ağrı, dinlenmekle geçmekle birlikte, ilerlemiş hastalıkta istirahatte de devam edebiliyor. Sigara, hipertansiyon, diyabet, obezite ve hiperkolesterolemi hastalığın riskini artırıyor" diye konuştu.
Opr. Dr. Deniz, aterektomi işleminin, sıklıkla ameliyat şansı olmayan veya ameliyat riski yüksek olan, balon veya stent takılma şansı bulunamayan hastalara uygulandığını söyledi. Özellikle diz altındaki ince damarları tıkalı olan hastaların cerrahi şansının düşük olduğunu belirten Opr. Dr. Deniz sözlerini şöyle sürdürdü:
"O nedenle bu hastaların ayaklarını kaybetme tehlikesi mevcut, dolayısıyla da bu girişim bu hastalarda önem kazanıyor. Aterektomi, özel dizayn edilmiş ameliyathanelerde, lokal anestezi altında, tıkanıklığın veya darlığın yerine, uzunluğuna ve süresine bağlı olarak balon ve stent uygulaması ile birlikte hastalarda başarılı sonuçlar veriyor. Anjiyoda olduğu gibi damar içine yerleştirilen özel bir katater ile damar içindeki darlığa neden olan kireçler kazınarak çıkartılıyor. Yani damar içi mekanik olarak temizleniyor. Kronik tam tıkalı atardamarlarda yüzde 90 oranında tam açılma sağlayabiliyoruz. Operasyon sonrası hastalar bir gün sonra sorunsuz taburcu edilebiliyor."
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI