D vitamini eksikliği

Güncelleme Tarihi:

D vitamini eksikliği
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2021 22:43

D vitamini insan sağlığı için önemli bir vitamindir. D vitamini de A, E, ve K vitaminleri gibi yağda eriyen vitaminler grubuna girmektedir. D vitamini büyük oranda insan cildinde güneşten gelen ultraviyole-B radyasyonunun etkisiyle sentezlenmektedir. Ancak az miktarda da olsa hayvansal veya bitkisel besinler yoluyla da vücuda D vitamini alınabilmektedir. Yapılan çalışmalarda D vitamininin yüzde 10-20’sinin diyetle alındığı, yüzde 90’ının ise güneş ışığının etkisi ile deride sentezlendiği görülmüştür. D vitamini doğada D2 ve D3 formu olmak üzere 2 farklı türde bulunmaktadır. İnsanlar için birincil ihtiyaç olan D3 formudur. Güneş ışınlarının deride sentezi sonucu D3 formu, beslenme sayesinde de D2 formu sağlanmaktadır.

Haberin Devamı

Hatice Nur EGE
Diyetisyen

HORMON GÖREVİ DE VAR D vitamini içeren besinler ise şu şekildedir: “Somon, sardalya, ton ve uskumru gibi bazı yağlı balıklar, süt, yumurta sarısı, tatlı patates, yulaf, brokoli, maydanoz ve mantar.” Aynı zamanda D vitamini kalsiyum metabolizmasına katıldığı için vücutta hormon görevi de görmektedir. İskelet sistemi üzerinde ve özellikle kalsiyum, fosfor gibi mineral sistemleri üzerinde etkisi vardır. D vitamini vücuttaki kalsiyumun emilimine %30-80 oranında etki etmekte; eksikliğinde ise kalsiyum emiliminde azalma olduğu görülmektedir. Kemik sağlığı ve gelişimi için kalsiyum ve fosfor mineralleri ile D vitaminin vücutta yeterli miktarda bulunması gerekir.

NE KADAR D VİTAMİNİ D vitamini ihtiyacı yaşa göre değişkenlik gösterir. Tavsiye edilen günlük tüketimi IU (uluslararası birim) cinsindendir. Yeni doğanlarda (1-12 ay arası) 400 IU, çocuklarda (1-13 yaş arası) 600 IU, gençlerde (14-18 yaş arası) 600 IU, yetişkinlerde (19-70 yaş arası) 600 IU, 71 yaş ve üzerindekilerde 800 IU, hamile ve emziren kadınlarda 600 IU.

Haberin Devamı

PEKİ EKSİK OLUNCA Dünyada D vitamini eksikliği sıklığı giderek artmaktadır ve 1 milyara yakın kişide D vitamini eksikliği olduğu tahmin edilmektedir. Prevalans yüzde 40 ile yüzde 100 arasında değişmekte olup en yüksek prevalanslara Kuzey Asya ve Orta Doğu bölgelerinde rastlanmaktadır. Ülkemizde de D vitamini eksikliği yaygın olarak görülmektedir. Dolayısıyla konuyla ilgili yapılan araştırma sayısı artmakta olup, D vitamini eksikliği ile kas iskelet sistemi ağrıları, osteoporoz, diabetes mellitus, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, otoimmun hastalıklar, uyku bozuklukları, kanser ve mortalite artışı arasındaki muhtemel ilişki yapılan araştırmalarda sıkça gündeme gelmektedir. D vitamini düzeyini en iyi gösteren parametre 2-3 haftalık yarı ömrü nedeniyle serum 25(OH)D düzeyidir. Optimal düzeyiyle ilgili tam bir görüş birliği olmamakla beraber genellikle 25(OH)D’nin; 30 ng/ml’nin (75 nmol/L) üzerindeki düzeyi yeterli, 20-30 ng/ml (50-75 nmol/L) arası yetersizlik, 20 ng/ml’nin (50 nmol/L) altındaki düzeyi eksiklik olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca 25(OH)D düzeyinin <10 ng/ml olması ciddi eksiklik olarak kabul edilmekte olup, 150 ng/ ml’nin üzerinde olduğu durumlarda ise D vitamini intoksikasyonundan bahsedilmektedir.

Haberin Devamı

RİSKLİ GRUPLARA DİKKAT Yetersiz alım veya emilim(diyetle yetersiz alım) ve yetersiz güneş ışığı maruziyeti yer alıyor. D vitamini eksikliği açısından riskli gruplar şöyle sıralanabilir: “Yaşlılar, güneşe yetersiz maruz kalmak, oyu cilt rengine sahip olanlar, obezite, D vitamin metabolizmasını hızlandıran ilaç kullanımı, osteoporoz, osteomalazi, nontravmatik (spontan) kırık oluşumu, malabsorbsiyon sendromları, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı ve hiperparatiroidi.”

MUTLAKA DOKTOR KONTROLÜ Tedavide hedefimiz serum düzeyini 30-50 ng/ml arasına çıkartmaktır. Tedavide vitamin D2 ve D3 türevleri kullanabilir ancak daha etkin olması ve tedaviyi standardize etmek açısından vitamin D3 kullanımı tercih edilmektedir. 25(OH)D düzeyi 20 ng/ml altında olan bireylerde 50000 IU/ hafta, 6-8 hafta süre ile D vitamini yüklemesi önerilmekte olup, 25(OH) D düzeyinin 30 ng/ml ve üzerine çıkarılması hedeflenmektedir. Hedeflenen serum D vitamini düzeyine ulaşıldıktan sonra ise günlük idame doz ile devam edilir. Hedeflenen düzeye ulaşılamadığı durumlarda D vitamini tedavisine 50000 IU/hafta, 3-6 hafta süre ile devam edilebilir. Tedavinin başlangıcından 8 h5afta sonra serum 25(OH)D düzeyi ölçülerek, tedavinin devamı veya idame dozuna geçilmesi yönünden karar verilir. Obezerde, malabsorbsiyon sendromu veya D vitamini metabolizmasını hızlandıran ilaç kullanımı olanlarda daha fazla yükleme ve idame dozları ile tedavi gerekir. Bu durumlarda mutlaka bir doktor ile ilerlenmelidir.

Haberin Devamı

KİLO ALMAYLA İLİŞKİSİ D vitamini eksikliği ile obezite arasındaki ilişki tam olarak net değildir ancak araştırmalar mevcuttur. Brezilyalı bilim adamları, obez bireylerde D vitamini eksikliğinin yüzde 35 daha fazla görüldüğünü, fazla kilolu olanlarda ise yüzde 24 daha fazla görüldüğünü belirtmiştir. Bir başka çalışmada ise bilim adamları obez ve fazla kilolu kadınlar arasında rastgele seçimler yapmışlar ve bu bireylere plasebo ile 1000 IU’luk D vitamini desteklerini paylaştırmışlar. D vitamini alan kadınların vücut yağ kütlelerinde azalma görülmüştür. Dolayısıyla fazla kilolu ve obez bireylerde D vitamini eksikliğinin güneşe maruz kalmanın azalmasıyla oluştuğu veya D vitaminince zengin besinlerin tüketilmemesinden kaynaklandığı belirlenmiştir. Ancak bu konuda daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerekmektedir. Sağlıklı, mutlu ve fit günler dilerim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!