Cübbelerini bırakıp sahneye koşuyorlar
Güncelleme Tarihi:
AA / Ömer Süt
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2016 11:07
- Hakim, savcı, zabıt katibi, yazı işleri müdürü, memur ve hizmetlilerden oluşan İzmir Adliyesi Türk Sanat Müziği Korosu, çalışmalarını 10 yıldır sürdürüyor- Koro şefi Eriş: "Birbirimizi çok seviyoruz. Hiçbir ayrım, hiçbir hiyerarşi bu koroda yok. Bu yüzden başarılıyız ve koro 10 senedir devam ediyor"- Emekli hakim Hekimoğlu: "İnsan bu koroda olduğu zaman inanın ki bütün dünya gayelerini, dertlerini unutuyor. Deşarj oluyor insan, ruhu dinleniyor"
İZMİR (AA) - ÖMER SÜT - İzmir Adliyesinde, aralarında hakim, savcı, icra ve yazı işleri müdürü, zabıt katibi, ceza infaz memuru ve hizmetlilerin bulunduğu personel, Türk sanat müziği korosu çalışmalarına katılarak yoğun iş temposunun stresini müzikle atıyor.
TRT Türk sanat müziği sanatçısı Gökçe Eriş yönetimindeki koro, mesai saatleri dışında adliyenin sosyal tesislerinde çalışmalarını sürdürerek konser hazırlığı yapıyor.
Eriş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılından bu yana faal olan koronun hakimden icra müdürüne, savcıdan hizmetlisine kadar geniş bir yelpazeden oluştuğunu, provalar esnasında hiyerarşinin bir kenarı bırakıldığını ve herkesin "öğrenci" gibi hareket ettiğini söyledi.
Adliye çalışanları ile yakınlarının katılabildiği koronun yılda iki kez konser verdiğini, haftada bir gün de prova yaptıklarını belirten Eriş, başarı ve istikrarlı konserler için arkadaşlarının disiplinli çalıştığını dile getirdi.
Koronun, kendi mesleki hayatına da katkı sağladığına değinen Eriş, şöyle konuştu:
"Öğretirken de öğreniyoruz aslında. Aldığımız eğitimin bir kısmını aktarmaya çalışıyoruz. Tabii ki konservatuvar eğitimi veremiyoruz ama kültürümüzün nadide eserlerini öğretiyoruz. Onların öğrendikçe keyif aldıklarını görmek bambaşka bir şey. İlk çalışmamız 2006'da başladığında şunu söylediğimi çok iyi hatırlıyorum. 'Arkadaşlar, buraya gelirken cübbelerimizi çıkartıp o şekilde gelelim.' Böyle olunca, bütün mesleki unsurlardan uzaklaşarak sadece musikiye adapte oluyorsunuz ve sadece insansınız. Birbirimizi çok seviyoruz. Hiçbir ayrım, hiçbir hiyerarşi bu koroda yok. Bu yüzden başarılıyız ve koro 10 senedir devam ediyor."
- "Karmaşık duygular musikiyle rahatlıyor"
Provalardaki çalışmaların hakim, savcı ya da memur arkadaşlarının mesailerine de olumlu yansıdığını ifade eden Eriş, sözlerine şöyle devam etti:
"Zaman zaman konserlerimize katılarak konuşma yapan başsavcımız da bunu dile getirdi. Bunca iş yoğunluğunun arasında bu tür sosyal aktiviteye vakit ayırıp, konserleri başarıyla veren arkadaşlarımın aynı zamanda dosya sayılarına bakıldığında gerçekten iş yükünün hafiflediği, motivasyonlarının arttığı ve müzikle rehabilite olduklarının duyumlarını aldım. Arkadaşlarım da bunu dile getiriyor. Buraya öyle karmaşık duygular ve karmakarışık beyinle geliyorlar ki her şeyi odada bırakıp musikiyle rahatlıyorlar. Bu, en güzeli tabii ki."
Eriş, güler yüzlü insanlarla çalışmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederken, onlar sayesinde mesleğini yukarılara taşıdığını, çalışmalara koşarak geldiğini söyledi.
İzmir 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Altıtaş ise provaların neşe içinde ve verimli geçtiğini aktararak, "Yargı mensupları olarak stresli işlerle uğraşıyoruz ama o stresli ortamdan sıyrılarak sanat icra ettiğimizde motivasyonumuz artıyor, ertesi gün rahatlamış bir şekilde mesaiye başlıyoruz" dedi.
- "Sanatın güzelliğini burada fark ettim"
Emekli hakim Ahmet Hekimoğlu da emekli olmasının ardından avukatlık yaptığını ve iş yaşamından kopmadığını belirterek, sanatın insanlarla olan diyaloğuna pozitif katkı sunduğuna işaret etti.
Eski Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hekimoğlu, "İnsan bu koroda sanatla olduğu zaman inanın ki bütün dünya gayelerini, dertlerini unutuyor. Deşarj oluyor insan, ruhu dinleniyor. Sanatın güzelliğini burada fark ettim. Gençliğimden beri hevesim vardı böyle bir koroya katılmaya. Çok memnunum. İnsanın ruhu ve zihni dinlendiği zaman, çalışma isteği daha artmış oluyor." ifadelerini kullandı.
Yazı İşleri Müdürü Mehtap Milli ise adliyedeki iş yoğunluğunun ardından koro çalışmalarının "ilaç gibi" geldiğini söyledi.
Adli Tıp Kurumunda kimyager olarak çalışan Meltem İslam da koronun sağlık anlamında kendisini beslediğini, mesleğine olumlu katkı sağladığını kaydetti.
TRT Türk sanat müziği sanatçısı Gökçe Eriş yönetimindeki koro, mesai saatleri dışında adliyenin sosyal tesislerinde çalışmalarını sürdürerek konser hazırlığı yapıyor.
Eriş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılından bu yana faal olan koronun hakimden icra müdürüne, savcıdan hizmetlisine kadar geniş bir yelpazeden oluştuğunu, provalar esnasında hiyerarşinin bir kenarı bırakıldığını ve herkesin "öğrenci" gibi hareket ettiğini söyledi.
Adliye çalışanları ile yakınlarının katılabildiği koronun yılda iki kez konser verdiğini, haftada bir gün de prova yaptıklarını belirten Eriş, başarı ve istikrarlı konserler için arkadaşlarının disiplinli çalıştığını dile getirdi.
Koronun, kendi mesleki hayatına da katkı sağladığına değinen Eriş, şöyle konuştu:
"Öğretirken de öğreniyoruz aslında. Aldığımız eğitimin bir kısmını aktarmaya çalışıyoruz. Tabii ki konservatuvar eğitimi veremiyoruz ama kültürümüzün nadide eserlerini öğretiyoruz. Onların öğrendikçe keyif aldıklarını görmek bambaşka bir şey. İlk çalışmamız 2006'da başladığında şunu söylediğimi çok iyi hatırlıyorum. 'Arkadaşlar, buraya gelirken cübbelerimizi çıkartıp o şekilde gelelim.' Böyle olunca, bütün mesleki unsurlardan uzaklaşarak sadece musikiye adapte oluyorsunuz ve sadece insansınız. Birbirimizi çok seviyoruz. Hiçbir ayrım, hiçbir hiyerarşi bu koroda yok. Bu yüzden başarılıyız ve koro 10 senedir devam ediyor."
- "Karmaşık duygular musikiyle rahatlıyor"
Provalardaki çalışmaların hakim, savcı ya da memur arkadaşlarının mesailerine de olumlu yansıdığını ifade eden Eriş, sözlerine şöyle devam etti:
"Zaman zaman konserlerimize katılarak konuşma yapan başsavcımız da bunu dile getirdi. Bunca iş yoğunluğunun arasında bu tür sosyal aktiviteye vakit ayırıp, konserleri başarıyla veren arkadaşlarımın aynı zamanda dosya sayılarına bakıldığında gerçekten iş yükünün hafiflediği, motivasyonlarının arttığı ve müzikle rehabilite olduklarının duyumlarını aldım. Arkadaşlarım da bunu dile getiriyor. Buraya öyle karmaşık duygular ve karmakarışık beyinle geliyorlar ki her şeyi odada bırakıp musikiyle rahatlıyorlar. Bu, en güzeli tabii ki."
Eriş, güler yüzlü insanlarla çalışmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederken, onlar sayesinde mesleğini yukarılara taşıdığını, çalışmalara koşarak geldiğini söyledi.
İzmir 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Altıtaş ise provaların neşe içinde ve verimli geçtiğini aktararak, "Yargı mensupları olarak stresli işlerle uğraşıyoruz ama o stresli ortamdan sıyrılarak sanat icra ettiğimizde motivasyonumuz artıyor, ertesi gün rahatlamış bir şekilde mesaiye başlıyoruz" dedi.
- "Sanatın güzelliğini burada fark ettim"
Emekli hakim Ahmet Hekimoğlu da emekli olmasının ardından avukatlık yaptığını ve iş yaşamından kopmadığını belirterek, sanatın insanlarla olan diyaloğuna pozitif katkı sunduğuna işaret etti.
Eski Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hekimoğlu, "İnsan bu koroda sanatla olduğu zaman inanın ki bütün dünya gayelerini, dertlerini unutuyor. Deşarj oluyor insan, ruhu dinleniyor. Sanatın güzelliğini burada fark ettim. Gençliğimden beri hevesim vardı böyle bir koroya katılmaya. Çok memnunum. İnsanın ruhu ve zihni dinlendiği zaman, çalışma isteği daha artmış oluyor." ifadelerini kullandı.
Yazı İşleri Müdürü Mehtap Milli ise adliyedeki iş yoğunluğunun ardından koro çalışmalarının "ilaç gibi" geldiğini söyledi.
Adli Tıp Kurumunda kimyager olarak çalışan Meltem İslam da koronun sağlık anlamında kendisini beslediğini, mesleğine olumlu katkı sağladığını kaydetti.