Cilt sıkılığı nasıl artırılır?

Yaşın ilerlemesiyle beraber, 20’li yaşlardan itibaren deride kolajen sentezinin giderek azaldığını kaydeden Dermatoloji Uzmanı Dr. Cansu Alakbarov, “Kolajen, derimizin alt tabakasında bulunup cildimize sıkılığı veren protein yapıda bileşiklerdir. Sentezi azaldıkça ciltte sıkılık kaybı olur ve biz bunu yüzümüzde çizgilerde artış, sarkma ve renk tonu eşitsizliği olarak görürüz. Cildimiz için en sağlıklısı bu kolajeni sentezleyen hücreleri tekrardan çalışkan hale getirmektir. Bunun için dermatoloji pratiğimizde birçok yönteme başvurabiliriz. Bazı yöntemler kısa süreli etki sağlarken bazı yöntemler ise daha uzun vadede etkisini gösterir” dedi.

KOLAJEN AŞILARI

“Vücudumuza enjekte edilerek kolajen sentezleyen hücrelerimiz olan fibroblastları uyaran maddeler vardır” diyen Dr. Cansu Alakbarov, şöyle devam etti: “Bunlar Polikaprolakton (PCL), Poli-L-laktik asit (PLLA), Kalsiyum Hidroksi Apatit (CaHA)’tir. Bu maddeler on yılı aşkın süreyle kullanılmakta olup FDA onayına sahiplerdir ve ülkemizde Sağlık Bakanlığı onaylı preparatları bulunmaktadır. Piyasada kolajen aşısı, akıllı dolgu, sıvı dolgu, sıvı yüz germe isimleri ile bilinmektedirler. İçerisinde hyaluronik asit bulunmadığı için normal dolgu gibi belirgin hacim vermesini beklemeyiz ancak özellikle polikaprolaktonun (PCL) az miktarda da olsa hafif hacim verici etkisi bulunmaktadır.”

UZUN SÜRELİ ETKİ

Kolajen aşısının kolajeni uyaran diğer cihaz bazlı (lazer, altıniğneli radyofrekans, BBL) işlemlere üstünlüğünün tek seanslık işlem olarak uygulanması olduğunu belirten Dr. Cansu Alakbarov, “Cihaz işlemlerinde tek seansta bu kadar uzun süreli verim elde edemeyebiliriz çünkü cihazlar ısı ile cilt altında kontrollü hasar oluştururlar ve bunu tek seferde yapmak dokuda yanmaya sebep verebilir. Kolajen aşılarındaysa tek seferde cilt altına enjekte edilen içerikler, etken maddenin yoğunluğuna göre etkisini bir yıldan başlayıp dört yıla kadar gösterebilmektedir. Etkisini bir ay sonra göstermeye başlar ve ilk aylarda giderek artan bir etki görürüz” şeklinde konuştu.

YÜZ HATTININ KESKİNLEŞTİRİLMESİ

Kolajen aşılarının özellikle elmacık hattı, kaş kavisi ve çene hattı gibi yerlerde sıkılaşmayı uyardığını ve bu bölgelerdeki sıkılık kaybı ile deri yığılmasını önlediğini belirten Alakbarov, şunları söyledi: “Dolgu istemeyen hastalar için çok güzel bir seçenektir. Dolgunun aksine yüzde hacimsel artışa neden olmaz ve dolguya üstünlüğü cilt kalitesini ve parlaklığını artırmasıdır. Kolajen aşılarının en önemli avantajlarından bir tanesi boyun derisi, dekolte bölgesi, el sırtı gibi yaşlanmanın görüldüğü ve başarılı yanıt almanın zor olduğu bölgelerde kullanılabilmesidir. İşlem tek seanstır. Lokal anestezi altında uygulanır. Ağrısı minimal ve yok denecek kadar azdır. İşlem sonrasında herhangi bir kızarıklık vs. olmaz. Yüzde birkaç gün süren çok hafif derecede bir ödem olabilir. Sosyal hayattan koparan bir işlem değildir. İşlem uzman ellerde uygulanmalıdır.”