Güncelleme Tarihi:
İZMİR (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sayın Davutoğlu, Avrupa'ya gidiyor, ne için? Suriyeliler Avrupa'ya gidecek, onlar bizde kalsın, 3 milyar avro alalım. Birisi de söylüyor 'Parayı almadan sakın gelme.' Sanki adam Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı değil de kaçak sarayda oturan zatın tahsildar memuru. Böyle bir anlayışı kabul etmiyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, merhum İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın adını taşıyan yeni arabalı vapurun hizmete alınması dolayısıyla Üçkuyular Vapur İskelesi'nde düzenlenen törene katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, iktidar partisine mensup belediye başkanlarının, İzmir'de belediyecilik kursu alması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Bunu CHP'nin genel başkanı olarak böbürlenmek için söylemiyorum. Eğer İstanbul, metronun kilometresini İzmir'in 3 katı fiyata yapıyorsa, Ankara 2 katı fiyata yapıyorsa gelip burada kurs almaları bir zorunluluktur" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İzmir Körfezi'nde temizlik için Büyükşehir Belediyesinin uzun süredir beklediği ÇED raporunun takipçisi olacaklarını da ifade etti.
İzmir'in "Suriyelilerin geçiş kapısı" olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, Basmane bölgesinin büyük bir insanlık dramına ev sahipliği yaptığını, ölümü göze alarak modern dünyaya gitmek isteyenlerin akınına uğradığını söyledi.
Ortadoğu politikası konusunda hükümeti defalarca uyardıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Ortadoğu bataklığına sürüklendiğini ileri sürdü. Bir insanın yaşamının pazarlık konusu yapılmasının ayıp olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Davutoğlu Avrupa'ya gidiyor. Ne için? Suriyeliler Avrupa'ya gidecek, onlar bizde kalsın, 3 milyar avro alalım. Birisi de söylüyor 'Parayı almadan sakın gelme.' Sanki adam Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı değil de kaçak sarayda oturan zatın tahsildar memuru. Böyle bir anlayışı kabul etmiyoruz. Onlar da söylüyor zaten Batılılar da. Efendim diyorlar, 'Size 3 milyar avro verelim, Suriyelileri, Afganları, Pakistanlıları burada tutun. Sonra isterseniz size 3 milyar avro daha göndeririz.' Biz de diyoruz ki gerekirse 6 milyar avroyu biz size ödeyelim onların tamamı sizde kalsın.
AB Temel Haklar Bildirgesi'ne göre göçmenlerin hayatı pazarlık konusu olamaz. Bunlar gittiler pazarlık konusu yaptılar ve buna da 'Kayseri pazarlığı' diyorlar. Bütün Kayserililerden özür diliyorum, emin olun hiçbir Kayserili böyle bir pazarlığın altına imza atmaz. Çünkü Kayserililer zeki insanlardır, neyin karlı olduğunu, neyin zararlı olduğunu gayet iyi bilirler."
Avrupa'nın gönderdiği her Suriyeli için bir Suriyeliyi de geri alacağını söylediğini, alacakları Suriyelilerden eğitimli ve kalifiye insanları seçeceklerini öne süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye "tampon bölge" muamelesi yapıldığını iddia etti.
Kılıçdaroğlu, "Hadi Suriyelileri anladık, Pakistanlıları, Afganları niye bizim ülkemize gönderiyorsunuz, 'Uçağa bindiririz, gemiye bindiririz göndeririz' diyorlar. Aynısını kaçak sarayda oturan zat da söylüyordu. Şimdi 'İnsan hayatı pazarlık konusu olur mu' diyorlar. Sen yapıyorsun başta" diye konuştu.
- Anayasa tartışmaları
Son dönemlerde anayasa tartışmalarının yaşandığını da ifade eden Kılıçdaroğlu, bu konuda CHP'nin "ilk 4 madde tartışılamaz" şartını getirdiğini hatırlattı.
Anayasa'nın ilk 4 maddesinin "Hasan Tahsinlerin iradesiyle" oluşturulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Başkanlık sistemini kabul etmiyoruz, parlamenter sistemi güçlendirecekseniz masaya otururuz dedik. Şimdi diyorlar ki 'Koşul ileri sürmeyin, Anayasa'nın tamamını yeniden yazacağız'. İlk madde 'Türkiye Devleti bir cumhuriyettir" bunun nesini değiştireceksiniz. Evet Türkiye Devleti bir cumhuriyettir ve bununla gurur duyuyoruz, birinin kulu kölesi değildir insanlar" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrı yapan Kılıçdaroğlu, "İlk 4 maddenin nesini değiştireceksiniz? Şu millete anlatın bakalım ben de anlamış olayım. Ama sevgili İzmirliler, size şöyle bir güvenceyi verebilirim. Bir tek CHP milletvekili parlamentoda olduğu sürece bu değişikliklerin hiçbirini parlamentodan geçiremeyecekler. Bunun güvencesini veriyorum. Bu güvence de bizim size olan inancımızdan kaynaklanıyor" ifadesini kullandı.
- ÇED raporu talebi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise konuşmasında eski belediye başkanı Ahmet Piriştina'yı unutmadıklarını, körfezde kokuyu gideren Büyük Kanal Projesi'ni bitiren Piriştina'nın ismini bir arabalı vapura vererek yaşatmak istediklerini söyledi.
"Yüzülebilir Körfez" hedefi doğrultusunda çalıştıklarını belirten Kocaoğlu, körfezi temizlemek için gerekli ÇED raporunu hala alamadıklarını, rapor için öne sürülen "eksik evrak" gerekçesini kabul etmediklerini dile getirdi.
Aziz Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"Eksik evrak icat edilmez, evrak bir defa istenir, tamamlanır, belki bir kez daha istenir ondan sonra karar verilir. Ama bir türlü karar verilemiyor. Tüm yetkililerin bir an önce başka hesapları bir tarafa bırakarak İzmir Körfezi'nin yüzülebilir hale gelmesi için bir an evvel bu ÇED raporu oyalamasından vazgeçmesi gerekmektedir."
Kocaoğlu, İzmir Körfezi temizlik projelerinin yanı sıra ulaşım çalışmaları hakkında da bilgi verdi.
Ahmet Piriştina'nın oğlu Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, babasının adını taşıyan arabalı vapurun hizmete alınması dolayısıyla gurur duyduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından, engelli vatandaşların konforu da düşünülerek hazırlanan, evcil hayvan taşımacılığı için özel bölüm barındıran, bisiklet ve motosiklet park alanlarına da yer verilen arabalı vapur, hizmete girdi.
Vapuru gezen Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla özçekim yaptı.
- Balıklıova sakinleri Kılıçdaroğlu'yla görüştü
Kılıçdaroğlu sabah saatlerinde Pasaport'taki bir otelde ilçe başkanlarıyla basına kapalı toplantıda bir araya geldi.
Toplantı öncesinde otel önünde toplanan bir grup da Urla ilçesine bağlı Balıklıova'da 74 evin kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılmasını protesto etti.
Grup adına basın açıklaması yapan Yusuf Altun, Kılıçdaroğlu'nun "Hukuksal süreç sonlanana kadar yıkım olmayacak" sözünün ayaklar altına alındığını savundu.
Grubu temsilen 2 kişinin toplantı sonrası Kılıçdaroğlu ile görüşerek taleplerini ilettiği öğrenildi.