Güncelleme Tarihi:
Umut KARAKOYUN/İZMİR, (DHA)- ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Foça'da denize bir geminin bıraktığı atığı temizlemek için bir ay uğraştıklarını belirterek, denize atık bırakanlara verilen cezanın 5 kat arttırılacağını söyledi. Bakan Kurum, ücretli hale gelecek olan poşetler için de "Kişi başı poşet kullanım miktar 440 adet. 2050'de denize atılan plastiklerin sayısı denizde yaşayan balıkların sayısından fazla olacak diye beklenti var. Denizlerde balık değil plastik yüzecek. Ocak ayında yürürlüğe girecek düzenlemede 2019 yılında adeti düşüreceğiz ve 2025 yılında 90 adete düşmüş olacak. İnşallah bu kullanımı 40 adete düşürerek yüzde 90 tasarruf sağlamayı düşünüyoruz" dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nin yeni akademik yılı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un katıldığı törenle başladı. Törene İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül ve üniversitenin akademik kadrosu ile öğrenciler katıldı. Program, müzik dinletisi ile başladı. Daha sonra konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, çevre sorunlarına dikkat çekti.
Üniversitenin yakınlarında, düzenli depolama tesisinin olduğunu söyleyen Bakan Kurum, "Sizler bilgiyi, gelecek nesillere aktaran birer elçilersiniz. O yüzden kıymetiniz çok fazla. Sizler olmasanız bu tecrübeleri gelecek nesillere aktaramayız. Bulunduğumuz çağda bilginin ve teknolojinin değerinin ne kadar arttığını, bilgi ve teknolojiye dayalı ülkelerin ne kadar öne çıktığını görüyoruz. Biz bilgiyi, birikimi, tecrübeyi örf ve adetlerimizle de birleştirerek milli değerlerimizi gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Burada en büyük iş siz hocalarımıza ve sonra da öğrencilerimize düşüyor. Üniversiteye yanında depolama tesisi var. 50'li yıllarda sanayileşme devrimi ile çarpık kentleşme başladı ve şehirlere göçle, şehirdeki nüfus oranı arttı. Bu oran yüzde 88 seviyesinde. Bu oran artarken çarpık kentleşmeyi de beraberinde getirdi. 50'li yıllarda, o günkü yöneticilerimiz, hocalarımız doğru veya yanlış plan yapsalardı bugün çarpık kentleşme ile uğraşmaz, dünyanın en güçlü ekonomisi ve devleti olurduk. Bu potansiyelimiz zaten Osmanlı'dan beri var. Ancak çarpık kentleşme ve bununla mücadele bizi oldukça yoruyor" dedi.
DENİZE DERİN DEŞARJ PROJESİNİ ANLATTI
24 Haziran'la birlikte yeni hükümet sistemine geçildiğini hatırlatan Bakan Kurum, 5 atık su arıtma tesisinin denize derin deşarjını içeren projenin bedelinin 3,5 milyar lira olduğunu bunun 5 milyar lirayı da bulabileceğini belirterek, şöyle dedi:
"Yasama yürütme ayrıldı ve biz de bakanlık olarak tüm şehirleri ziyaret ediyoruz. Bu sistemden anladığımız etkin, hızlı, çözümü yerinde bulmak diye düşünüyoruz. Yaklaşık 25 şehrimize gittik. Gördük ki şehirlerin problemleri hep aynı. Çarpık kentleşmeden kaynaklı, bütüncül planlamadan eksik sorunlarla başbaşa kalmış ve çözüm arayan bir yerel yönetimlerimiz var. Bu sisteme geçerken mekânsal stratejik plan hazırlığı içindeyiz. Bir hafta önce Tekirdağ'a gittik. 12 tane organize sanayi bölgesi (OSB) var. Bu OSB'ler atık su arıtmalarını orada Ergene ve Çorlu nehrine bırakıyorlar. 2012'de Türkiye'nin en büyük çevre projesini başlattık. 5 atık su arıtma tesisinin denize derin deşarjını içeren projenin bedeli 3,5 milyar lira. Bu 5 milyarı da bulabilir. 'Orada OSB'leri acaba yeniden yapsak 5 milyara yapar mıyız, değeri 5 milyar eder mi, OSB'ler burada mı yapılmalı' diye düşünülmemiş. Bugün oradaki atık suları toplamak için Türkiye'nin en büyük çevre proje yapmak zorunda kalıyorsunuz. Buna ilişkin 81 ile yazılar yazdık. Süreci üniversitelerle takip ediyoruz. Yaptığımız tarımın tarım arazisinde, turizmin turizm alanında, sanayinin sanayi alanında olmasını sağlayacak ve istihdamı artıracak düzenlemeyi yapacağız. 50 yıl sonra bir öğrenimiz yerimize geçecek. Geldiğinde '50 yıl önce buranın yöneticiler planlamaları niye yapmadılar' demesin. Mekânsal planlama ile önümüzdeki 50 yıllık süreci planlamak istiyoruz. Bence hocalarımızın öğrencilere vereceği en önemli ders budur; planlama. Bu planlamayı her yerde yapmamız gerekiyor."
'5,5 MİLYON KONUTUN YENİLENMESİ GEREKİYOR'
Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu ve bugüne kadar yaklaşık 86 bin insanın, depremler sonucunda hayatını kaybettiğini de belirten Bakan Murat Kurum, şunlara dikkat çekti:
"Bugün bakıyoruz ki 5,5 milyon konutun yenilenmesi gerekiyor. 2030 yılında bunun 7,5 milyona varması bekleniyor. 2012'de çıkarılan yasa ile yaklaşık 580 bin konutun yenilenmesini gerçekleştirdik. Bu kentsel dönüşümü de şehirlerin mimarisine, kültürüne uygun yapmamız gerekiyor. Ay sonuna kadar bu stratejiyi açıklayıp değer esaslı emsal artışını mümkün olduğunca az yapacak şekilde, mevcut imar planlarında 7-8 katı geçmeyecek, yeni yapılacak alanlar da 4-5 katı geçmeyecek planlama ve dönüşümler yapmak istiyoruz. Bu dönüşümlerde bizim kültürümüzü yansıtacak mimarı projeler de çıkarmamız gerekiyor. Bizim bir tarzımız, kültürümüz, mimari kimliğimiz yok. Şehirler kimliklerini kaybediyor. Hocalarımıza çok iş düşüyor. Mimarimizi yansıtacak, gelecek nesillere Mimar Sinanlar gibi yansıtacağımızı projeler gerekiyor. Kentsel dönüşümle ilgili yapacağımız projeler önem arz ediyor. Stratejik planlama ile artık yeni planlanacak alanlarda bisiklet yolu, yürüyüş yolu bırakma zorunluluğu getiriyoruz. Otoparkla ilgili de düzenleme yaptık. Büyükşehirlerde, şehir merkezlerindeki trafik yoğunluğunu çözmek adına kamu alanlarından, yeşil alanlarda, meydan altı otopark yapabilmenin önünü açtık. Her daireye bir otopark zorunluğu getirdik. Toplu ulaşım alanlarında toplu otopark zorunluluğu getirdik. İnsanlar aracı bırakı toplu ulaşımla işine alışverişe gidebilecek."
'DENİZDE BALIK YERİNE POŞET YÜZECEK'
Bakan Kurum, hayata geçirmeyi hedefledikleri 'Sıfır atık projesi' hakkında da detay verdi. Kurum, "Atığın miktarımızı artırdığımız sürece istediğimiz kadar düzenli depolama tesisi yapalım, artık atmamayı da öğrenmeliyiz. Sıfır atık projesi önem arz ediyor. Yönetmelik çıkarıyoruz. Kamu ve kuruluşlarında zorunlu hale gelecek. 2017'de başladığımız ve yıllık 2,5 milyon tasarruf sağlanan projede 2023'de yıllık 20 milyar tasarruf sağlanacak. Bunda plastik poşetlerin ücretlendirilmesi de var. Yıllık yaklaşık 35 milyar lira poşet tüketiyoruz. Gittiğimizde markette 3-5 poşet alıyoruz. Kişi başı poşet kullanım miktar 440 adet. 2050'de denize atılan plastiklerin sayısı denizde yaşayan balıkların sayısından fazla olacak diye beklenti var. Denizlerde balık değil plastik yüzecek. Bir plastik poşet 100 yılda doğaya karışıyor. Plastik poşetin bertaraf edilmesi, üretiminden daha zor. Biz bu plastik poşetin kullanımı azaltmak zorundayız. Ocak ayında yürürlüğe girecek düzenlemede 2019 yılında adeti düşüreceğiz ve 2025 yılında 90 adete düşmüş olacak. İnşallah bu kullanımı 40 adete düşürerek yüzde 90 tasarruf sağlamayı düşünüyoruz. Yine çöplerimizi atıp şehirlere zarar vermemek için depozito uygulaması getiriyoruz. Bunların da toplanması için depozito uygulaması getireceğiz. Eskiden pazara file ile giderdik, bez çantalarla giderdik. Dolayısıyla böyle poşet kullanma alışkanlığımız yoktu. İnşallah poşete getireceğimiz ücretlendirme ve depozito uygulaması ile atıkların daha az olması için düzenleme yapacağızö diye konuştu.
CEZALAR ARTIYOR
Geçen aylarda Foça'da bir gemi tarafından denize yakıt bırakıldığını hatırlatan Kurum, bu kirlilik ile bir ay boyunca uğraştıklarını açıklayarak, şunları söyledi: "Foça'da bir deniz kirliliği yaşandı. Foça için bir ay uğraştık, 25 milyon para harcadık. Bir gemi geliyor, atığı bırakıyor. Hamdolsun denizi temizledik, firmaya 1 milyon 600 bin ceza ile harcadığımız bedeli almak için süreci başlattık. Denize atık bırakanlara ceza 5 kat artıyor. 459 mavi bayraklı plajla dünya üçüncüsüyüz. Bu değerlerimizi öne çıkaracak düzenlemeler yapmamız gerekiyor. Mavi bayraklı plaj sayısını artırarak dünya 1.'si olmak hedefindeyiz. İklim değişikliğinde en son Rize'de yağan yağmurlar 100 kilo, Ordu'da 400 kilo. Bir yılda yapacak yağmur 1 saatte şehre düşüyor. İklim değişikliği ile mücadele etmemiz gerektiğini tabiat gösteriyor. Bunun için bir eylem stratejisi hazırlıyoruz. Yoğun yapışlardan şehirlerden daha az etkilenmesi için. Ser gazı emisyonlarımızı 2030 yılında yüzde 21 azaltmayı hedefliyoruz. Bakanlık olarak çevre ve şehri bize emanet görüyoruz ve bu yönde çalışmalarımızı yapmaya çalışıyoruz. Bütün üniversitelerimizle işbirliği halindeyiz ve yaptığımız projelerin bedeli 90 milyon civarında. Bu araştırmalarımızı da ücretsiz olarak üniversitelerimizle paylaşıyoruz."
'ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ'
2010 yılında açılan ve İzmir'in dördüncü devlet üniversitesi olarak eğitim öğretim hayatına başlayan Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, yaptığı konuşmada öncelikle araştırma üniversitesi olmayı hedeflediklerini açıkladı. Halen 13 fakülte, 3 enstitü, 1 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu, 17 araştırma ve uygulama merkezi ve bilimsel araştırma ve eğitim faaliyetlerine yönelik 7 koordinatörlük ile akademik faaliyet gösterdiklerini belirten Köse, üniversitede 309 doktora, 2 bin 359 yüksek lisans, 7 bin 813 lisans ve 677 ön lisans olmak üzere toplam 13 bin159 öğrencinin öğrenim gördüğünü kaydetti. Rektör Köse, "Bunlardan yaklaşık 80 ülkeden olmak üzere 376 öğrencimiz uluslararası öğrenci statüsünde üniversitemizde eğitim almaktadır. Akademik personel sayımız 888 ve idari kadromuzda 612'dir. İlk mezunlarımızı gerek lisans gerek ön lisans düzeyinde olmak üzere 2015 yılında vermeye başlamış olup bu güne kadar 434 ön lisans, 1324 lisans, 2177 yüksek lisans, 37 doktora olmak üzere üniversitemizden toplam 4 bin 72 mezun vermiş bulunmaktayız" dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Kurum, unvanı değişen akademik personele cübbelerini giydirdi.
FOTOĞRAFLI