Güncelleme Tarihi:
İngilizceden Türkçeye çevrilen çocuk edebiyatı kitaplarını inceleyen uzmanlar, çevre, bitki, doğayla ilgili sözcüklerin azaltıldığını, çocuk okurların başka kültürlerle tanışmasının önüne geçildiğini belirtiyor. İEÜ Mütercim Tercümanlık Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Neslihan Kansu Yetkiner, çevirinin kültürler arası etkileşimde önemli bir araç olduğunu belirterek, "Çocuk kitaplarındaki çevre okuryazarlığının çeviri kitapları yoluyla kültürlerarası aktarımını incelemek istedik. Projede, İngilizceden Türkçeye çevrilen doğada serüven, hayvan/doğa sevgisi, doğanın keşfi gibi temalara sahip 10 çocuk edebiyatı klasiğinin 94 yeniden çevirisini inceliyoruz. Çevirilerin, çevre okuryazarlığı, çevre bilgisi ve çevreye yönelik tutum aktarımlarını araştırıyoruz. Çalışmalarımızda, çeviri eserlerde çevreye ilişkin sözcük çeşitliliğinin özgün eserlere göre daha az olduğu görüyoruz. Özgün eserlerdeki sözcük çeşitliliği çeviri eserlerde daha az görülüyor. Özgün eserlerde verilen çevre odaklı bilgi azaltılarak Türkçeye aktarılıyor" dedi.
Doç. Dr. Yetkiner, TÜBİTAK projesi olarak çalışmaları yürüttüklerini, Ankara Üniversitesi Bioistatistik Bölümü'nden Prof. Dr. Yasemin Yavuz, İEÜ Mütercim Tercümanlık Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Derya Duman'ın yer aldığını, Araş. Gör. Merve Avşaroğlu ile öğrenciler Elifnur Uysal ve Osman Tufan'ın da bursiyer olarak görev üstlendiğini kaydetti. 'Vahşetin Çağrısı', 'Mercan Adası', 'Define Adası', 'Siyah İnci', 'Al Midilli', 'Orman Çocuğu', 'Korkusuz Kaptanlar', 'Gizli Bahçe', 'Sineklerin Tanrısı' ve 'Söğütlükte Rüzgâr' kitaplarını incelediklerini ifade eden Doç. Dr. Yetkiner, çalışmanın hem eğitsel hem de yazınsal açıdan çocuk edebiyatında bir boşluğu dolduracağına dikkat çekti. Doç. Dr. Yetkiner, şunları söyledi:
"Bu kitapların 1928 harf devriminden 2010 yılına kadarki döneme yayılan yeniden çevirilerine ulaştık. Bitki ve hayvan örtüsü, yeryüzü şekilleri, coğrafi şekiller, doğal afetler, hava koşullarının özgün metinden Türkçeye nasıl aktarıldığını inceliyoruz. Bazı çevirilerde tek tek hayvan veya bitki adları yerine kapsayıcı terimlerin kullanıldığını gördük. Örneğin Korkusuz Kaptanlar kitabında bahsedilen ringa balığı, morina balığı gibi belirli türdeki balık adları yerine 'balık' sözcüğü kullanılıyor. Benzer şekilde farklı ağaç türleri için ağaç denilip geçiliyor. Bu tür tercihler çocuk okurun başka kültürlerle tanışmasını engelliyor ve metnin egzotikliğini yitirmesine yol açıyor."