Güncelleme Tarihi:
Güneş ATAGÖZ/ÇEŞME (İzmir), (DHA)- İZMİR'in Çeşme ilçesi, Ovacık Mahallesi'nde, tarım alanları içerisinde 9 jeotermal kuyusu açılmak istenmesi, tepki çekti. Çeşme Kent Konseyi öncülüğünde toplanan vatandaşlar, çalışma grubu kurulmasına ve dava açma yollarının araştırılmasına karar verdi.
Ovacık'ın, Çeşme'de en verimli ve dokunulmamış ovası olduğuna dikkat çeken çevreciler, Çeşme Kent Konseyi öncülüğünde, mahalledeki köy kahvesinde toplantı düzenledi. Toplantıya, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal ve yürütme kurulu üyeleri, CHP Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran ve Yönetim Kurulu üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çeşme Şubesi Başkanı Veysel Ayhan, Ovacık Mahallesi Muhtarı Mehmet Koç, çok sayıda çevreci ve vatandaşlar katıldı. Toplantıya, çevreci, aktivist Ahmet Güler, jeoloji mühendisi Cafer Cıvcıv, Çeşme Yarımadası ve yöresinde çevre davalarıyla ilgilenmesiyle tanınan avukat Şehrazat Mercan konuşmacı olarak katıldı.
'ÇEŞME'NİN YOK EDİLMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ'
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, Ovacık bölgesinde, 9 jeotermal kuyusu açılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı resmi sitesinde, 9 Ocak tarihinde ÇED süreci için bir ilan yayınlandığını belirterek, şöyle dedi:
"Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) raporlarına göre, Çeşme'de termal su sıcaklığı 54-57 derece civarındadır. Bu düşük sıcaklıkta jeotermal enerji tesisi kurmak mümkün değildir. Çeşme ve tüm Yarımada, elimizde az da olsa kalmış olan bakir bir değerdir. Korunması gerekmektedir. İlçemizde tarım alanlarımızın rant kapısı olmasını istemiyoruz. Bizler, burada yaşayan veya burada yaşamayı seçmiş olan kişiler olarak, yeryüzü cenneti olan Çeşme'nin 3-5 kuruş para kazanmak uğruna yok edilmesine göz yummayacağız. Daha yaşanabilir bir Çeşme istiyoruz. Yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları olarak hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız."
'ÇEŞME BİR ENERJİ ÜRETİM MERKEZİ DEĞİLDİR'
Toplantıda bir sunum yapan çevreci, aktivist Ahmet Güler, Ovacık Ovası'nın, doğal yaşamı, verimli tarım arazileri, küçük su dereleri, tarihi su kuyuları ile Çeşmelilerin ve doğaseverlerin gözbebeği bir alan olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ovacık'ın büyük bir bölümü 1. ve 3. derece sit alanıdır. Bu kadar önemli bir alanda sözde jeotermal enerji tesisi kurma girişimi aleni bir doğa katliamıdır. Daha önceki yıllarda MTA'nın Çeşme'de yapmış olduğu sondajlarda 57 dereceden daha sıcak termal bulunamamıştır. Bu kadar soğuk bir termal su ile enerji üretilemeyeceği konusunda bilim adamları birleşmektedir. Talep edilen 85 bin 600 metrakeralik sondaj sahası etrafında bu sıcak termal suyunu satacak ne bir turizm tesisi ne de tarım serası vardır. Çeşme'nin her yerinde olduğu gibi, Ovacık'da da arazi değerleri çok yüksektir. Çeşme turizm ve tarım eksenli büyüme hedeflemiştir, Çeşme bir enerji üretim merkezi değildir. Sanki Yarımada'da hiç başka yer kalmamış gibi, kitabına uydurularak, neredeyse Çeşme Kalesi içine dikilen rüzgar enerji santralleri Çeşme'ye zaten yeterince zarar vermiştir. Şimdi jeotermal safsatası ile Çeşme tekrar ranta kurban edilmek istenmektedir. Çeşme Kent Konseyi öncülüğünde, Çeşme çevre kuruluşları, Çeşme'deki tüm sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi Çeşme halkı, Çeşme âşıkları ile Ovacık'ta arazi rantına yönelik bu enerji tesisi projesini durduracağız, doğal zenginlikleri kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz."
'DEĞERLİ ARSALARI ELE GEÇİRME OPERASYONU'
Proje kapsamında Ovacık bölgesinde saptanan 216 hektar büyüklüğündeki alanda toplam 9 farklı arazide sondaj çalışması yapılacağını belirtien Güler, şöyle dedi:
"Jeotermal su bulunması halinde bu bölgeye jeotermal enerji tesisleri kurulmak isteniyor. İşin enteresan tarafı sondaj için özenle seçilen 85 bin 600 metrekarelik toplam alana sahip olan 9 farklı arazinin tamamının Milli Emlak Dairesi'ne ait olmasıdır. Türkiye'nin yüzlerce farklı bölgesinde kesinleşmiş jeotermal kaynakları mevcuttur. Çeşme'deki olay enerji üretmek değildir. Bu kadar farklı jeotermal bölgeleri dururken, turizm ve doğa güzelliği ile öne çıkan Çeşme'de jeotermal sondaj yapmanın amacı arazi rantıdır. Bu proje başvurusunun temelinde, Türkiye'nin en değerli bölgesi olan Çeşme'deki arazi fiyatları göz önüne alındığında, 920 bin TL'lik bir yatırımla, 80-150 milyon TL değerindeki arsaları ele geçirme operasyonu olduğu hemen görülebilir."
'YÜZEY SUYUNUN KİRLENME TEHLİKESİ VAR'
DSİ'de 30 yıl sondaj başmühendisliği görevinde bulunduktan sonra emekli olduğunu açıklayan jeoloji mühendisi Cafer Cıvcıv da sunumunda, şunları kaydetti:
"Sondaj yapılacak olan alanı gezdiğimde, enginar üretimi ve bağcılık yapıldığını gördüm. Özellikle enginarın suya ihtiyacı var. Oralarda vatandaşların, 60-70 metrede açılacak kuyulardan aldıkları su ile sulu tarım yapılabiliyor. Ancak derine gidildiği zaman jeoloji değişiyor. Burada açılacak kuyular, işin başlangıcı olabilir. Ben, sondaj yapmak için başvuran firmanın küçük ölçekli sondaj yapmaya yönelik bir firma olduğunu zannediyorum. O firmanın arkasında daha büyük bir firma olduğu tahlilinde bulunuyorum. Ayrıca açılacak jeotermal kuyular nedeniyle yüzey suyunun kirlenme tehlikesi var."
'ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI VALİLİĞİN YETKİSİNDE'
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve çevreci avukat Şehrazat Mercan da sorunu hukuki yönden inceleyerek, "Biz yatırıma karşı değiliz. Ama yatırımı yaparken doğru yerde, doğru iş yapmak gerekir. Yarımada'ya bir saldırı var. ÇED sürecinde, uyduruk bir ÇED toplantısı yapılır. Ve sonunda ÇED kararını bakanlık verir. Ama Ovacık'taki ÇED süreci böyle değil. Valiliğin yetkisinde olan 'ÇED gerekli değildir' kararına yönelik bir çalışma. Yani görece daha masum, daha zararsız gibi gösterilen, ikinci listedeki faaliyetlere göre işlem yapılıyor. Eğer, bugünden itibaren bir şeyler yapmazsak, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün sitesinde, 'ÇED gerekli değildir' kararını görürüz. 30 gün içinde de dava açmazsak, karar kesinleşmiş olur, hiçbir şey yapamayız" diye konuştu.
'DENİZE SIFIR, 200 DÖNÜM ARAZİDE NE İŞİNİZ VAR?'
CHP Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran da toplantıya parti olarak katılmadıklarını vurgulayıp, "CHP Çeşme İlçe Örgütü, tüm yöneticileri ile evet, burada. Çeşmelilik bilinci ve Çeşme'yi koruma bilinci ile biz buradayız. Babamın oğlu bu projeyi yapıyor olsa karşısındayız. Çünkü, çok yanlış bir proje. Biz jeotermal enerjiye de jeotermal yatırıma da veya rüzgar enerji santrallerine de yani alternatif enerjiye karşı değiliz. Biz bunların yerlerine karşıyız. Denize sıfır, 200 dönüm arazide ne işiniz var? Ayrıca Mamur Baba'da, valilik, zamanın Alaçatı Belediyesi, Çeşme Belediyesi ve ÇEŞTOB'un ortaklaşa kurduğu Çeşme jeotermal kuyuları, bütün turizm tesislerine jeotermal su pompalarken ve daha da isteyenlere bağlayabilme kapasitesi varken, böyle bir tesisi niye kuruyorsunuz? Biz onun için buradayız. Biz nasıl, Ildır'daki balık çiftliklerinin kapasitelerinin artırılması ve kurulmasına karşıysak, Germiyan'da taş ocaklarında, zeytinimize, toprağımıza zarar veren, yeniden hortlayan taş ocaklarına karşıysak, RES'lere Alaçatı'da, Ovacık'ta, Çeşme'de nasıl karşıysak, bugün de burada, Çeşme'nin en büyük örgütü olarak, en kalabalık ailesi olarak, bu yatırıma karşıyız ve sonsuza kadar da bu konuda sizlere destek olacağız" dedi.
'OVACIKLILAR, EKMEKLERİNDEN OLACAKLAR'
Ovacıklıların ekmeğini tarımdan kazandığını vurgulayan Oran, şöyle konuştu:
"Üretiyor ve satıyor. 2 bin 200 nüfuslu Ovacıklı'dan, Çeşme'nin pazarında 20 kişi ya var ya yok. Ekmeğinin peşinde herkes. Ama unutmayalım ki bu jeotermal tesis yapılırsa, Ovacıklıların yetiştirecek ürünü, tarlası, verimli toprağı kalmayacak. Dolayısıyla burada, Ovacıklılara hitap edecek, Ovacıklıları tekrar toplayacak ve bilgilendirecek bir toplantının ivedilikle yapılması gerekir" dedi.
'GEREKİRSE MAKİNELERİN ÖNÜNDE DE DURURUZ'
Ovacık Mahallesi Muhtarı Mehmet Koç da "Bu talandan haberimiz yoktu. Ne zaman yerel gazetede gördük, yeni haberimiz oldu. Ben muhtar olarak yeni öğrendim, Ovacıklıların da fazla bilgisi yok. Bu toplantı bir ön çalışmadır. Bundan sonra biz Ovacık halkı olarak, jeotermal girişimine karşı dimdik duracağız. Gerekirse makinelerin önünde de dururuz. Tarlalarımızda üretim yapamayacağız. Biz Ovacık halkı olarak, yapılacak organizasyonlarda bundan sonra hep birlikteyiz" dedi.
Toplantıya katılan bazı vatandaşların da görüşlerini açıklamalarının ardından, 18 kişilik bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubunun kendi arasında yapacağı toplantının ardından eylem planı oluşturulacak.
FOTOĞRAFLI