Çeşme'de Gücücek Koyu'nun kapıtılmasına tepki büyüyor

Güneş ATAGÖZ/ÇEŞME (İzmir), (DHA) - İZMİR'in Çeşme ilçesi Çatalazmak Mevkisi'ndeki Gücücek Koyu'nun kiraya verilmesine ve kiracının sözleşme dışına çıkarak duvar ve paravanlarla kıyıyı kapatmasına, çevre sakinlerinin tepkisi büyüyor.
Gücücek Koyu'nun yakınında 8 site ve 416 konut bulunduğu belirten çevre sakinleri, koyun 1975 metrekarelik bölümünün kiraya verilmesi ve taş duvar örülerek üzerine kargılarla paravan yapılmasına, denize girecekleri çok küçük bir alan kalmasına tepki gösterdi.
Koyun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir şirkete 3 yıllığına kiraya verildiğini öğrendiklerini belirten vatandaşlar, sözleşmeye göre 6 metrekarelik 1 büfe, 2'şer tuvalet, soyunma ve duş kabini, 84 metrekare gölgelik ve 1 cankurtaran kabini yapılması gerekirken, kiracı tarafından sözleşme hükümleri dışında büyük bir alanda ruhsatsız yapılaşma yapıldığını söyledi. Ruhsatsız yapılaşmanın Çeşme Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü'nce de tespit edildiğini ve mühürlendiğini belirten vatandaşlar, Belediye Encümeni tarafından ceza kesilmesine ve yıkım kararı verilmesine rağmen, kiracı şirketin yapım faaliyetlerini sürdürmesini anlayamadıklarını kaydetti.
ŞARTNAMEYE GÖRE HALKIN GİRİŞİNE KAPATILAMAZ
Bakanlık ile kiracı şirket arasında imzalanan teknik şartnamede, 'Kiracının, kira süresince idarenin alanı kullanma ile ilgili talimatlarına uygun hareket edeceği'nin belirtildiğini ifade eden site sakinleri, Alanın Kullanma ve İşletme Esasları bölümünün 1. maddesinde, "Söz konusu kiralama alanı halkın kullanımına açık olup, hiçbir suretle halkın girişine kapatılmayacak ve alana girişlerden herhangi bir ücret alınmayacaktır" denilmesine rağmen, koyun duvarla ve paravanlarla kapatılmasını anlayamadıklarını söyledi.
'ŞARTNAMEYE UYULSA KİMSE RAHATSIZ OLMAYACAK'
Gücücek Koyu yakınlarındaki bir sitede oturan Bülent Altıner, yazlık evine geldiğinde, sahilde yapılan çalışmaları görünce şaşkınlık yaşadığını belirtip, "Araştırdığımda koyu bir şirketin kiraladığını öğrendim. Ama koyu olduğu gibi kapatmalarını anlayamadım. Taş duvar örülmüş, üzerine yüksek kargılar çekilmiş, giriş kapısı yapmışlar. Plajın içinde büyük bir platform yapıyorlar. Plajda dev bir çalışma var. Araştırarak kira şartnamesini bulduk. Şartnamede neler yapılabileceği ve halkın kullanımına kapatılamayacağı açıkça belirtilmiş. Şartnameye uyulsa kimse rahatsız olmayacak. Ama yapılanlara bakılınca şartnameyle ilgisi olmayan işlerin yapıldığını görüyorsunuz. Bir defa iş makineleriyle doğal alan mahvedilmiş durumda. Denizin içine taş iskele ve üzerine demir platform yapılıp, üzerine tahta döşendi. Yapılanlar inanılır gibi değil. Kaymakamlığa, Belediye Başkanlığına, Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) başvurduk. Hepsi 'Haklısınız' diyor. İyi ama güzelim koy gitti. Böyle bir şey olamaz. Koyu olduğu gibi kapattılar. Hani kıyılar halka açıktı? Şirket, plaja girerken bize indirim yapacakmış. Lütfediyorlar. Zaten kıyılardan ücret alınmaz ki. Tesisten faydalanılırsa ücret alınır. Havlumu alıp plaja giderken para mı vereceğim? Olur mu öyle şey? Bu kabul edilecek bir şey değil" dedi.
'DOĞAL DOKU MAHVOLDU'
Site sakinlerinden Tarık Erdoğan da tepkisini dile getirerek, "Bırakın denize ulaşmayı, denizi görmemizi engelleyen paravan çektiler. Yaptıkları iş, sözleşmenin dışında, her şeyi ticari kazanca çevirmeye yönelik. Belediye tarafından mühürlenmesine rağmen, iş makineleri ve kamyonlarla faaliyetlerine devam ediyorlar. Taş duvar ve paravan yaparak bizi denizden koparıyorlar. Bize indirim yapacaklarmış. Şirketin iyi niyetli olduğuna inanmıyorum. Aslında sorun, site sakinlerinin plaja ücretli ya da ücretsiz girmesi değil. Doğal doku mahvoldu. Koyun doğal halini bozdular. Orası, hafta sonları İzmir'den ve Çeşme'den gelen yüzlerce insanın faydalandığı bir plajdı. O güzelim plaj, sözleşmenin dışına çıkılarak farklı bir hale getirildi. Sonra, o kargılardan yapılan paravan o kadar çirkin ki. Hiçbir estetiği yok. O plajı para verip kullanacaklar için de çirkin. Plaja uzanıp güneşleniyorsun, arkanda koca bir paravan. Şunu da söylemek istiyorum; işletmecinin bundan sonra bizleri davet edip, çay, kahve ısmarlaması zevahiri kurtarmaktır. Bu seneyi kurtarmaktır. Seneye zaten kilit vurur. Bizleri önünden dahi geçirmez. Çarşambanın gelişi salıdan bellidir. Şu an bir şey vaat ediyorlarsa bile, şikayetlerin önüne geçmek, çevre sitelerin şikayetini geçiştirmek içindir. İyi niyetli olduklarına kimse inanamıyor" diye konuştu.
Öte yandan site sakinleri, çok sayıda kişinin katılımıyla, 'Plajımıza Sahip Çıkıyoruz' adıyla WhatsApp grubu kurduklarını belirtip, sonuç alıncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini kaydetti.

FOTOĞRAFLI