Güncelleme Tarihi:
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) 36'ncı Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı ikinci oturumuna Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay katıldı. Toplantıda konuşan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olması halinde sahip olacağı yerel yönetim anlayışını anlattı. Tugay, “Temel belediyecilik hizmetleri dediğimiz hizmetler vardır. Bunlar kentin temiz tutulması, düzenli olması, ulaşımın sürdürülebilir olması, herhangi bir afet durumunda kentte düzenin sağlanması, çevre sorunlarının çözülmesi, kentin atıklarının yönetilmesi, zabıta hizmetlerinin yürümesi ve bazı yan hizmetlerin olmasıdır. Bunların yanı sıra belediyelerin içinde bulunduğumuz dünya ve Türkiye şartlarında istesek de istemesek de bazı ek sorumlulukları var. İnsanların yaşadığı sıkıntılarda ve hizmet konusunda yaşanan boşluğu görüp, yerel politikalar geliştirmek gerekiyor" dedi.
'DÜNYAYI İLGİLENDİREN BİR İKLİM KRİZİ SORUNU VAR'
Bütün dünyayı ilgilendiren bir iklim krizi sorunu olduğuna dikkati çeken Tugay, "Su krizi, gıda krizi, enerji krizi ve ekosistemin bozulması, kaybedilmesi sorunu var. Geçen 5 yıllık süre içinde sürdürülebilirlik başlığı altında kentimizin gelecekteki bu krize hazırlanması için Karşıyaka'da çok çalışma yaptık. Sürdürülebilirlik ofisi oluşturduk. Sonrasında sürdürülebilirlik raporunu hazırladık. Karşıyaka ilk defa uluslararası standartlarda sürdürülebilirlik raporu hazırlayan belediye oldu. Çok başarılı işler yapıldı. Sadece kendimiz ile sınırlı kalmadık, diğer belediyeler ile de iş birlikleri yaptık. Büyükşehir Belediyesinin güçlü bir sürdürülebilirlik ofisi var, onlarla koordinasyon içinde olmaya ve ilçe belediyelerimizin çalışmalarına katkıda bulunmaya çalıştık. Sadece Karşıyaka belediyesinin çabası ile iklim krizinin önüne geçmeye yetmiyor. Bu çalışmaların ulusal düzeyde ve uluslararası düzeyde koordinasyon içinde yürütülmesi lazım" diye konuştu.
'EN KATILIMCI DEMOKRASİYİ İŞLETMEK ZODRUNDAYIZ'
Merkezi hükümetin yeterli hedefler koymadığını belirten Tugay, şöyle devam etti:
"Bunu uluslararası anlaşmalarda ve atılan imzalarda bolca görüyoruz. Daha hızlı bir şekilde kömürden ve fosil yakıtlardan çıkmamız lazım. Daha fazla yenilenebilir enerji yatırımına ihtiyaç var. Kamu ve özel sektörün iş birlikleri güçlendirilmeli. Bunlar yapılmıyor. Daha önceden iklim krizi bir belediye için öncelikli görev değil gibiyken bugün merkezi hükümetin yetersizlikler içinde olması sebebiyle bu aksiyonun yerel belediyeler üzerinden alınması gerektiğini düşünüyorum. Hatta belediyelerin en önemli görevi olarak tanımlıyorum. Böyle bir bakış açısıyla önümüzdeki 25 yılı kapsayan bir plan olmalı. Önümüzdeki dönemde yapacağımız bir numaralı iş, planlama. Plansız bir yerel yönetimin ne hedef koyması ne hedeflerine ulaşma başarısı göstermesi mümkün değil. Her konuda çok iyi planlama şart. Eğer göreve gelirsem dünyanın en güçlü, en katılımcı demokrasini işleteceğim. Söz veriyorum. Sağlıklı ve doğru karar verebilmek için bu yapılmalı. Dar çerçevede verilen kararların başarılı olması mümkün değil. Konunun muhatapları bir araya gelmeli, katılımcı demokrasiyi işletmek zorundayız."
'YAPAY ZEKAYI YEREL YÖNETİMLERDE KULLANMAK ZORUNDAYIZ'
İzmir'de tüm planlama çalışmalarını yapacak bir kuruma ihtiyaç olduğunu aktaran Tugay, “İzmir Planlama Ajansı adlı bir birim var ama hayal ettiğim şekilde çalışmıyor. İzmir Planlama Ajans'ını bu çerçevede yeniden kurmamız gerekiyor. Burada her kurumdan veriler toplanarak doğru kararlar alınacak. Veri toplama, veriyi doğru yönetme işi bir veri mühendisliği konusudur. Ülkemizde çok yeni çalışmaya başlayan bir alan. Yapay zeka veri mühendisliğinin ayrılmaz bir parçası. Bizim milyonlarca veriyi toplayıp değerlendirmemiz mümkün değil, yapay zeka bunu yapabiliyor. Önümüzdeki dönemde yapay zekayı yerel yönetimlerde kullanmak zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi benim başkanlığımda yönetilecekse Türkiye'nin ve dünyanın yerel yönetimde yapay zeka kullanma açısından lider öncü belediyesi olacak" dedi.
'YÖNETİM ORGANİZASYONU YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM'
Kamu kurumlarının özel sektördeki gibi verimliliği gözeterek işletilmesi gerektiğine dikkati çeken Tugay, "Bir belediye yöneteceksek o belediye çalışanlarının mutlu olması çok önemli. Belediye çalışanları kendi kurumlarına inanmıyorsa, memnuniyet sorunu varsa, yaptığı işin anlamlı olduğunu düşünmüyorsa verimlilik olmuyor. Eğer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olursam yönetim organizasyonu yapmayı düşünüyorum. Her türlü kaynağın en verimli şekilde kullanılacağı bir organizasyon oluşturmayı düşünüyorum" diye konuştu.
'KAMU ADALETİ SAĞLAMAK ZORUNDA'
En önemli şeylerden birinin topumdaki sosyoekonomik adaleti sağlamak olduğunu vurgulayan Tugay, “Kamu bu adaleti sağlamak zorunda. Bu konuda yatırımlarını yapmak zorunda. İnsanlara belli dönemlere keyfe keder sosyal yardımlar yaparak bu sorunları çözemeyiz. İzmir'de suyun maliyeti yüksek ancak şunu görmek lazım; bazı insanlar için su parasını, ulaşım ücretini ödemek çok zor. Kamu hizmeti, sosyal adaleti gözeterek verilmeli. Su parası hemen düşürülemeyecek. Hemen yapmamız gereken şey, geliri su parasını ödeyemeyecek kadar düşük olan insanlara suyun belli bir miktarını sembolik rakamlarla vermek. Toplu ulaşımda da avantajlar sağlamak gerekiyor. Alt yapı sorunlarımız var. Bu sorunların giderilmesi için master planlarımızın güncellenmesi için çalışmalar yapmalıyız. Bizim kentimizin tasarım rehberi yok. Göreve başlar başlamaz derhal, kentimizin kamusal alanlarının yapımında bir rehber oluşturmak. Her türlü tesisi için tasarım rehberi oluşturmayı düşünüyorum. İzmir'deki tüm mimar mühendis şehir plancılarını davet ederek bu çalışmayı yapacağız" dedi.
'AKILLI TRAFİK SİSTEMLERİ YAPILACAK'
Ulaşımda da mastar planının yapılması gerektiğini aktaran Tugay, “Akıllı trafik sistemleri ile yapılacak düzenlemelerle trafik anında rahatlayacak. Bu konuda iddialıyım. Ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Toplu taşımanın olabildiğinde hızlıca geliştirilmesi gerekiyor. Buca Metrosu'nun tamamlanması önemli. Karabağlar ve Gaziemir metrosunun bir an önce yapımına başlanmalı ve bitirilmeli. Şehir Hastanesine ulaşımla ilgili bir çalışmanın yapılması lazım. Havaalanına giden yol, Gaziemir'de alternatif bir yola ihtiyaç var. 2'nci çevre yolu da kentimiz için çok elzem. Kentsel dönüşüm, deprem riski olan şehirlerimizde mutlaka yapılması gerekiyor. Önümüzü tıkayan inşaat maliyetlerinin yüksekliği. Kentsel dönüşüm sürecinde riskli yapılar ilan edildikten sonra kira yardımı olması gerektiği miktarda verilerse, sorun çözülür. Konuttan önce zeminin ne kadar kötü olduğunu bilmek gerekiyor. Tüm bunlar bilim. Bilimi ve aklı kullandığında çözülemeyecek şey yok. Hala zemin bina ilişkisi ile ilgili mevzuat Türkiye'de yeterince tanımlanmış değil. Yeni yapılacak binaların sağlam olması kentsel dönüşümde ilk önceleyeceğimiz şey" diye konuştu.
'KALKINMA BELEDİYECİLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR'
'İzmir, Ege Bölgesi'nin abisidir' diyen Tugay, şöyle devam etti:
"Bu kentin bir evladı olarak, içimi acıtan şey; bu şehirde her türlü gelişimi sağlamak için tüm ihtiyaçlar mevcut ancak bir arada çalışma kültürü yok. En büyük suçlu kamu yöneticileridir. Hiçbir vatandaşın bir hizmet talebiyle gittiği bir kamu kurumunda bekletilme durumu olamaz. Ben belediye bürokratı çalışanı değil, halkın temsilcisi olarak çalıştım. Herkesin sorunlarına yardımcı olacak azami sistem oturtulmalı. Gıda stratejisi eylem planı oluşturulacağız, sağlıklı ve yeterli gıdayı en uygun fiyatlara insanların ulaşmasını sağlayacağız. Kültürel mirasa ulaşım çok önemli. Hepsine sahip çıkacağız. İzmir körfezi her şeyimiz, denizin temiz olması için kirleten unsurların ortadan kalkması için tüm çalışmaların yapılması lazım. 2 sene içinde altyapı ve sirkülasyon tünelini yapabilirsek 4 sene içinde bu körfezin düzelmemesi için hiçbir engel yok."
'İNCİRALTI'NDA KAMUSAL ALANIN DAHA FAZLA OLMASI GEREKTİĞİ DÜŞÜNCESİNDEYİM'
Toplantı sonunda gelen soruları yanıtlayan Tugay, "İnciraltı'nın tarım bölgesi olarak tanımlayacağımızı düşünüyorum. Ancak planlama yapılırken şu anki inşaat yoğunluğunun fazla olduğunun ve kamusal alanın ya da yeşil alanın daha fazla olması gerektiği düşüncesindeyim. Orada hak sahiplerinin bakanlık ile oturup uzlaşı için konuşması gerektiğini düşünüyorum bu olmadıkça plana itiraz edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'OPERA BİNASI İÇİN KARARI İZMİR HALKI İLE BİRLİKTE VERELİM'
Opera binasına ilişkin açıklama yapan Tugay şu sözlere yer verdi:
"Bina yapımı müteahhidin yetersizliği nedeniyle yarım kaldı. Bana verilen bilgiye göre biraz zor bir konu. Binanın İç aksamı çok özel. Bu nedenle yetkin birini bulmadıkça yarım yamalak iş çıkabilir, maliyeti çok yüksek olabilir. Bunu tartışmaya açıp kararı İzmir halkıyla birlikte verelim istiyorum. Opera binası olarak mı yapalım yoksa bir kongre merkezi haline mi getirelim. Çevresinde belediye yerleri de var oteller olabilir. Bunun tartışılması gerekiyor. Katılımcı mekanizmaların işletilmesi gerekiyor, kimseyi kırıp dökmeden kararı en kısa zamanda vermeliyiz."
'BELEDİYE BİNASIYLA İLGİLİ TUNÇ BAŞKAN İLE AYRIŞIYORUZ'
Belediye hizmet binası konusunda konuşan Tugay, "Belediye binasıyla ilgili mevcut Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer ile ayrışıyoruz. O farklı bir konumda belediye binası yapılması gerektiğini söylemişti ve Ege Mahallesi'nde bir yer için hazırlık yaptırdı. Ben eski belediye binamızı özlüyorum. Mimari yapısı değişebilir, büyüklüğü benzer büyüklükte kalmalıdır. Modern, çevreci, sosyal açıdan güçlü bir yapı olabilir. Mimari kentin simge yapılarından olabilir. Eskisi gibi büyük, eski yerinde verimliliği büyük bir şekilde olması gerektiğini savunuyorum" dedi.
Yağmur ÖNGÜN / İZMİR, (DHA)