Güncelleme Tarihi:
* Dünyada ve ülkemizde görülen koronavirüs psikolojimizi nasıl etkiledi?
- Kovid-19 Türkiye’de ilk vakanın görülmesiyle birlikte birçok soru işaretine neden oldu. ‘Bu hastalık nedir, ölümcül mü, kalıcı etkileri var mı?’ gibi sorular yoğun kaygı ve belirsizlikler içeren bilinmezlerdi. Bu durum da insanlarda daha önce olmayan ruhsal bozuklukların çıkmasına veya kişilerde zaten var olan ruhsal sorunların daha da artmasına neden oldu. Genellikle ortaya çıkan durumlar ise belirsizlik hislerinin yoğunlaşmasıyla birlikte belirsizliğe karşı tahammülsüzlük, yalnızlık hissi, çaresizlik, ümitsizlik, kaygı, panik hissi, yoğun korkular, uyku ve iştah sorunları, konsantrasyonda bozulmayı beraberinde getirdi. Bu durumların yaşantısal belirtisi olarak da duygu durum, kaygı, travma sonrası stres bozuklukları, depresyon, panik atak ve özellikle temizliğin çok önemsenmesiyle birlikte obsesif kompulsif bozukluk vakalarında ciddi artış gözlemlendi. Özellikle kişilerin sevdiklerini kaybetme, işsiz kalma, ölüm ve kişilerin sevdiklerine bu hastalığı bulaştırma korkuları psikolojik sağlamlılığı olumsuz yönde etkiledi.
* Tatilin ruh sağlımıza etkileri nasıl oluyor?
- Ruhsal ve fiziksel yönden dinlenebilmek ruhumuzun en temel ihtiyaçlarından biri... Kişiler, ruhsal, sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir tatil yapabildiklerinde ruh sağlıklarına pozitif yönde katkıları oluyor. Uzun ve yoğun süre çalışılan bir iş hayatından sonra kişilerde psikolojik olarak depresif belirtiler, tükenmişlik hisleri, motivasyon kaybı gibi olumsuz süreçler görülebiliyor. İş hayatından tamamen soyutlanarak yapılan bir tatil ise bu duyguları yüksek oranda azaltıyor. Kişilerde tatilin verdiği motivasyonla birlikte tatil sonrasındaki iş performansında artış görülüyor. Tatil her kişi için çok farklı anlamlar taşıyor. Biri için tüm gün deniz kenarında güneşlenmek, diğer kişi için doğa ve tarihi geziler vb. olabilir. Önemli olan nokta ise kendimizi tanıyıp bizi gerçekten dinlendirecek tatil rotasını oluşturabilmek. Tatilin kişiye iyi gelmesinde ana konu içinde bulunduğu yaşamdaki rutinlerden sıyrılması ve ruhuna kendine iyi gelen aktivitelerle zaman geçirebilmesi. Tatilin ruh sağlığına etkisiyle ilgili yapılan birçok araştırma gösteriyor ki tatil kişilerin fiziksel şikayetlerinde azalmaya, uyku kalitesinde artışa neden oluyor. Ayrıca tatil tükenmişlik hislerinin önemli ölçüde azalmasını da sağlıyor.
* Ruh sağlığımız için ufak tatil molaları verilmesi gerektiği söyleniyor. Bu molalar ne kadar sıklıkla olmalı? Bu süreçte ruhumuza ne iyi gelir?
- Uzun ve yoğun bir çalışma hayatı kişilerde fiziksel, biyolojik ve sosyal yönden birçok olumsuzluk yaratabiliyor. Tatil ise kişide kortizol seviyesini aşağıya çekerek uykuda düzen yaratıyor. İyi hissetme haliyle birlikte mutluluk, rahatlama, sakinleşme sağlayan hormonların da salınımına yol açıyor. Bu durum kalp sağlığına iyi geldiği gibi ruh sağlığını da pozitif yönde etkiliyor. Ruh sağlığımıza iyi gelen ideal tatil süreci, birkaç küçük seyahate ek olarak yılda en az iki uzun seyahat yapmaktır. Yıl boyunca 8-14 günlük en az iki uzun yolculuk ve 3-4 dört günlük ufak seyahatler planlayabilirsiniz. İçinizi karartan, yorucu ve soğuk rutinlerden kaçmak için çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında uzun tatil yapmaya çalışın.
* Tatilde bile olsak, ‘Şu saatte orada olalım, şunu yapalım, orada kalmamız lazım’ diyerek bazı şeyleri günlük hayatta yaptığımız gibi oldurma çabasına giriyoruz. Ve dolayısıyla tatil kafamızda planladığımız gibi gitmediğinde hayal kırıklığına uğruyoruz. Bu oldurma çabasından nasıl vazgeçebiliriz?
- Tatil kişide iş yaşamına benzer duygular yaşatmamalıdır. İş yaşamında kendimizden beklentilerimiz dışında iş hayatının da bizden beklediği sorumluluklar vardır. ‘Şu zamanında teslim edilmeli, şunu şu şekilde yapmalıyım’ vb. düşünceler de kişide sürekli bir kaygı hali yaratır. Tatil ise kişide motivasyon yaratmasının yanı sıra psikolojik olarak da dinlenme hali yaratmalıdır. Oysa kişiler tatil dolu dolu olsun, şöyle olsun, böyle olsun endişesiyle aslında daha çok yorularak tatilden bir şey anlamamakla birlikte yetişemeyip yapamadığı şeylerle birlikte aslında daha da yoruluyor. Kişi kendisini tatilde oldurma çabasına sokmamak için öncelikle tatile gidiş amacını belirlemelidir. Tatil hangi açıdan o kişiyi dinlendiriyor? Örneğin, gezip bir yerler görmek o kişiyi dinlendiriyorsa tatil öncesi ona uygun plan yapmalı ve bu plan dışında ek rutinleri o rutine dahil etmemelidir. Kişi daha tatile gitmeden önce tatil amacını belirlemeli ve o rutinden ne olursa olsun sapmamalıdır.