Güncelleme Tarihi:
ÇAĞRI DOĞUŞ
Tatiller ardı ardına gelince sorular da peşi sıra gelmeye başladı haliyle. “Nereye gidelim, nerede konaklayalım? Sen bilirsin”ler havada uçuşurken bir yazı dizisi halinde herkese toplu cevap vermiş olalım. Bu yazı Çeşme’nin butik otellerini mercek altına aldık. İşte Dalyan’dan Alaçatı’ya gittiğinizde kendinizi özel hissedeceğiniz tesisler. Keyifli okumalar olsun.
THE STAY WAREHOUSE
ALAÇATI’nın en merkezi ve göz alıcı bölgesinde yer alan, özgün ve sıra dışı bir yapıda unutulmaz deneyim yaşamaya hazırlanın... Yaz boyu havuzun serin sularının, size özel plaj-iskelenin ve samimi ortamın keyfini çıkarın. 80’li yıllarda bir depo olarak kullanılan ve adı buradan ilham alınarak konulan The Stay Warehouse, Alaçatı’nın en sevilen mekanları ve butiklerine sadece birkaç yüz metre uzaklıkta yer alıyor. Misafirlerine bu hareketli bölgenin kalbinde, huzur dolu, yemyeşil bir bahçede, tasarım ve konforun buluştuğu 24 oda ile harika bir konaklama deneyimi sunuyor. Tesis aynı zamanda odanıza birkaç dakika mesafede bulunan beach cluba da özel erişim sağlıyor. The Stay Warehouse misafirlerine ayrılmış özel iskelede rahatlarken lounge müziklerin, turkuaz suların ve otel konforlarını sağlayan servisin keyfini çıkarın. Rüzgar sörfü ve su sporları için ideal hava koşulları sunan Alaçatı’nın masmavi plajları ise birkaç metre ötenizde...
ALAVYA
ALAVYA sadece bir otel değil... Geniş bir avlunun etrafında, ufak bahçeler, su kuyuları, geçmişi boyunca bir dolu anıya sessizce ev sahipliği yapmış, sakız, dut, zeytin, hünnap ağaçlarının arasına serpiştirilmiş çok özel 6 taş evde yer alan 25 farklı odasıyla, her detayı sevgi ve özenle düşünülmüş eşsiz deneyimlerin başladığı bir yer. Alavya’nın bulunduğu yer bir zamanlar çocukların gizlice ağaçlarından meyve koparıp yedikleri bereketli bir bahçeymiş. Daha sonraları ise yaz gecelerinde yerli halkın ellerindeki çekirdeklerle göz yaşlarının tuzunu birbirine karıştıran bir açık hava sineması olarak yaşamış. Ve günlerden bir gün, yörenin kaderini değiştiren isim Leyla Figen, Alavya’da şimdi ‘Ruby’ adını alan ve tek bir yatak odasına sahip olan taş eve taşınmış. Ardından Alaçatı’nın taze havasını içine çekip, yörenin ilk turistik restoranını açmış. Adı her gün anılan Leyla Hanım, Alaçatı aşkını ve inancını yıllar içinde etrafındakilere yansıtarak bu küçük köyün vazgeçilmez bir turistik mekan oluşunda adını altın harflerle yazdırmış. Alavya’da güne erkenden yoga ile başlayabilir, bisikletlere binebilir, dünyanın en eğlenceli rüzgarı ile buluşup sörf yapabilir, Ege’nin en keyifli coğrafyasının el değmemiş doğal dokusunu seyre dalabilir veya hiç çıkmadan günü ve geceyi bu sihirli mekanda geçirebilirsiniz. Geçmişe, yöresine ve doğaya saygılı bu benzersiz yerde 12 ay boyunca keyif, sadelik, zarafet ve unutulmaz anılarla dolu bir deneyime davetlisiniz.
THE LOCAL HOUSE
GEREK yaptığı defileler, gerek tasarımlarıyla sık sık kendinden söz ettiren modacı Hakan Akkaya bu kez de bir otel tasarladı. İş insanı Murat Filcan’ın sahibi olduğu 21 odalı The Local House’un iç tasarımı ve dizaynını tasarlayan Akkaya, Alaçatı’da bilinen tüm otel klişelerini de yıkmış oldu. Havuzdan odalarına kadar bambaşka bir konseptle 14 Nisan itibariyle kapılarını misafirlerine açan tesis hem bayram, hem de Alaçatı Ot Festivali’nde misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Muhtemelen bu sezonun en çok merak edilen otellerinden biri olacak.
BERNADET
HER biri farklı bir konsepti yansıtan Bernadet’in bahçesinde 4 farklı taş bina bulunuyor. Birinci binada fırında pişen birbirinden enfes lezzetlerin harika kokusu sizi karşılarken, kütüphanede yer alan gastronomi kitaplarını huzurla okuyabiliyor, ekmek, pasta ve yemek atölyelerine katılabiliyorsunuz. İkinci binada ise sanat deneyimlerine adanmış. İki kata yayılmış alanda seramik, porselen, cam, ahşap sanat atölyeleri, sohbet ve söyleşileri gerçekleşiyor. Diğer bina ise spor ve sağlık temalı. Yoga ve meditasyon odası, terapi masaj odası, pilates odası, fitness ve kardiyo salonunda hem kişisel sporunuzu yapabiliyor, hem de grup derslerine katılabiliyorsunuz. Kurumsal binada ise toplantı odaları ile sinema salonu bulunuyor. Hem eğitim, sunum ve toplantılarınızı, hem de film gecelerinizi yapabiliyorsunuz. Otelin 16 odası da zevkle, zarafetle, özenle döşenmiş, ferah ve ışıl ışıl. 12 ay yaşayan bu vahada sinema geceleri, şiir sohbetleri, yemek ve yaşam atölyeleri gerçekleşiyor. Dışarıdan sadece binalar gibi gözüken bu otel yaşadıkça sizi kucaklıyor.
GENESIS
ALAÇATI’nın tam ortasında, lüks, zenginlik ve zarafetin bir araya geldiği, yeniden doğabileceğiniz, rahatlayabileceğiniz ve kendinizi evinizde hissedebileceğiniz sofistike bir otel hayal edin. 12 ay boyunca hizmet veren 20 odalı otel, spa lounge vari ve özenle dizayn edilmiş vaha şeklindeki havuzuyla muhteşem bir tatilin yanı sıra otel dışı özel hizmetleriyle de bir adım önce çıkıyor.
PORT VISTA
ALAÇATI’nın kalbindeki doğal yaşam alanı, zarif detayları ile özenle dizayn edilmiş Port Vista’da her şey düşünülmüş. Arnavut kaldırımlı sokaklardan eşsiz güzelliklere ve lezzete aralanan kapıdan içeri girdiğinizde sizi huzur karşılıyor. Her detayı konforunuz için hazırlanmış 29 odası, 60 kişi kapasiteli A’la cart restoranı ile Port Vista’da ilk adımınızdan çıkışınıza kadar size mutluluk eşlik ediyor. Otelin içinden büyülü bir kapı aralayan Ventus Restaurant’ta executive şef Ömer Özcan ve ekibinin ellerinden çıkan eşsiz lezzetler, barbekü alanı ve konsept geceleri sizi mutluluk diyarlarına sürüklüyor.
KAIPO
DÜŞÜNCELERİNİZİ bütünüyle serbest bırakabileceğiniz, doğasıyla saran konseptiyle sizleri karşılayan Kaipo’da odalar özenle hazırlanmış. Konaklamanın dışında restoranda akşam yemeği kokteyller eşliğinde eşsiz bir deneyim sunuyor. Büyük bahçede havuz başında keyifli vakit geçirme imkanı sağlıyor.
AGROVELA
AGROVELA Hotel bir yüzünü Alaçatı’nın meşhur yel değirmenine dönmüş, bir diğer taraftan da Çeşme Otoyolu boyunca sıralanan rüzgar güllerini arkasına almış bir mekan. 400 yıllık tarihi taşlardan yapılan, bahçesinde Ege’nin doğal bitki örtüsünün her çeşidini kucaklayan, içinde Alaçatı’nın bütün yerel ve doğal öğelerini barındıran ve hemen önündeki küçük meydanla Alaçatı’nın kalbinde yaşayan, sizi sarıp sarmalamaya hazır bir otel. Aynı zamanda sadece Alaçatı’nın değil, Türkiye’nin de ilk GSTC sertifikalı doğa ve çevre dostu oteli. Agrovela Hotel hem hikayemizi, hem de hayallerimizi kucaklıyor. Misafir olduğunuz süre içinde detaylarla mutlu olmamak elde değil! Bir şeyler yazmak istediğinizde uzandığınız Agrovela kalemlerinin ucundaki ağaç tohumları, Agrovela’dan hem size, hem de daha yeşil bir dünyaya hediye. Başucunuzdaki Alaçatı lavantası kokan organik mumlar biraz eriyince şahane bir el ve vücut nemlendiricisi halini alıyor. Mimari detaylarda bazen tropik, bazen bohem ayrıntılar yakalayabileceğiniz odalarda doğallığı ve Alaçatı’da olduğunuzu hatırlatacak başka sürprizler de var.
GAIA BY THE SEA
GAIA BY THE SEA’nin oluşum sürecinde insanın tüketerek değil, ihtiyaçlarına odaklanmasını sağlayan minimalizm kavramını vurgulayarak, kendinizi arınmış hissedeceğiniz ve konsantrasyonunuzu artıracak özel alanlar tasarlanmış. İç dünyanıza dönmenizi sağlayacak natürel dokular, doğal taşlar, kişiye özel havuz ve kendinizi tamamen ait hissedeceğiniz size özel alanlar kullanarak tatil deneyiminizin zirve noktasını yaşamanız için en ince detayları düşünülmüş. Organik kıvrımlarla şekillendirilmiş çevreye uygun mimarisi her saat başı farklı açılarla vuran Çeşme güneşinin oluşturduğu dokular ve gölge desenlerini izleyerek huzur dolu anlar sizi bekliyor. Çok nadir ulaşabildiğimiz, huzurun, sağlığın, adaletin ve dinginliğin en eski simgesi olan otelin orta kısmındaki 500 yıllık zeytin ağacı tam da bunu temsil ediyor. Kısacası Gaia by the sea, tamamen arınmış ve yenilenmiş hissedeceğiniz her türlü detayıyla sadece size sevdiklerinize ve hayal ettiğiniz huzur için tasarlanmış.
SA’REZYA
DENİZİN mavisinin, sonsuzluğunun yarattığı hissiyat bir içe dönüştür. İşte o zaman bu görsel şölenin sana ayna olduğunu anlarsın. Doğa her an, her saniye yeniliklere açıktır. Ve böylece “Sa’rezya” bir ailenin kendi içe bakış serüveninin ardından çıkmış ortaya. Bu serüvene de kendi isimlerinin baş harflerini ekleyince “Sa’rezya” ismi doğmuş. Kullanılan her malzemede en konforlusu ve kalitelisi seçilip lüks, eşsizlik ve seçicilik eklenince butik, içe bakış serüveninde olduğu gibi sağlığınız ve meditatif öncelikleriniz düşünülünce de spa eklenmiş. Güne deniz manzarasının eşlik ettiği mükemmel bir serpme kahvaltı ile başlayıp otele ait özel yatla bütün koylara demir atabilir, infinity havuzda yüzebilir, havuz barın özel kokteyllerini içebilirsiniz. Hemen yanı başında Aya Yorgi Koyu’nda denize girebilir, spa merkezinde bulunan masaj, sauna, buhar ve macera duşlarında kendinize vakit ayırarak dinlenebilir, aynı zamanda kendi içe bakış serüveninizi deneyimleyebilirsiniz. Burası Dalyan... Hatırlatalım ki balıkçılarıyla meşhur bir balıkçı kasabası. Yürüme mesafesinde Çeşme’nin en güzel balık restoranlarına ulaşabilirsiniz. Tarihi dokusuna hayran kalacağınız Çeşme Kalesi’ni ziyaret edebilir, keşfetmenizi bekleyen bütün güzellikleri görebilirsiniz. Havalimanından vip araç transferiyle başlayan bu rüya tekrar havalimanına transferle tamamlanıyor.
VOYAGER
GEÇTİĞİMİZ yıl açılan ve tarzıyla tüm dikkatleri üzerine çeken, ‘Olden 1772’, ‘Mesai Karaköy’ ve ‘Genova’ gibi markaların yaratıcısı Gürol Yığar ve Oğuz Güzey sahibi olduğu Voger Alaçatı Luxury Butique Hotel, Silence ve Köyiçi olmak üzere iki şube olarak hizmet veriyor. Her ikisi de 10 odalı. Misafirlerine Alaçatı’nın her anını yakalama fırsatı sunan tesis, tasarımı, sakin ortamı, yaşam alanları, kişisel odalarıyla konuklarının rahatı için tasarlanmış. Alaçatı’nın merkezinde yer alan otel buna rağmen sessiz ve büyüleyici doğasıyla, küçük dostlarınızı da yanınızdan ayırmadan keyifli bir tatil imkanı sunuyor. Anın içinde zamanı genişleten bir atmosfer sunan Voger Alaçatı Luxury Butique Hotel, odalara belki de daha önce hiç duymadığınız kuş cinslerinin ismini vermiş. ‘Aqua Nipalensis’, ‘Falco Cherrug’, ‘Clanga Clanga’, ‘Aquila Heliaca’, ‘Rissa Tridactyla’, ‘Branta Ruficollis’, ‘Falco Concolor’, ‘Otis Tarda’, ‘Melaanitta Fusca’, ‘Aythya Ferina’... Böylece her bir kuş isminin misafirlere kendi öz dünyalarını hatırlatması, sessizliği ve içinde bulunduğu akıştan bir nebze olsun göç etmesini sağlaması hedeflenmiş.