Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2022 15:58
Futbol camiasının küçük kızı iken, Ebru Gündeş, Ajda Pekkan, Murat Boz, Hande Yener ve daha nicelerinin klip yönetmenliğine uzanan bir kariyer... Sakinliği, huzuru, kıymetli dostluğu ve yeni işletmesi ‘Ahali’ ile Gülşen Aybaba... Uzun zamandır göremediğim çok eski arkadaşım Gülşen’le sonunda bir araya geldik. Ama ne gelme!
* Camianın içinde doğmuş Gülşen Aybaba kimdir?
- Ben doğduğumda babam futbolu bırakmıştı. Ağabeyim o döneme yetişti. Ben teknik direktörlük zamanına yetiştim. Babam sıkça, ‘Benim adımı kullanıp bir şeyler yapmayın’ derdi. Mütevazı bir aileydik. Yılda 4 kez görüyordum babamı. Bunun eksileri oluyordu ama annem tüm detayımıza hakimdi. Eğlenceli bir tiptim. Zor sinirlenir, kolay sakinleşirim.
* Türkiye’nin önemli klip yönetmenlerinden birisiniz, bu serüven nasıl başladı?- O zaman yönetmen olmak istiyordum. 16 yaşımda MTV’de Jennifer Lopez’i görüp, ‘Ben de böyle klip çekmek istiyorum’ dedim. Sonrasında üniversite sınavına girdim, kazandım ve okudum. Aslında sadece okumakla alakalı değil bu sektör. Biraz da şans... Sinem Kobal ve Cemre Kemer’le olan eski arkadaşlığımdan kaynaklanan bir şans. Cemre, ‘Gel bizim klibimizi çek. Dene gör, oluyorsa olsun, olmuyorsa olmasın’ dedi. Bir makinem vardı. Hepsi Grubu’nun klibini tek başıma çektim. 3 gün sürdü. Kurgusunu yaptım. Ahmet Çelenk’e verdik. ‘Kim bu kız, getirin’ dedi ve serüven öyle başladı. Ekibim falan yoktu.
* Çalıştığınız isimler arasında sizi en çok heyecanlandıran kimdi?- Ajda Pekkan... Bana o telefon geldiğinde çok heyecanlandım. İlk başta, ‘İstemiyorum’ dedim. Titriyordum ilk oturduğumuzda ama heyecanımı aldı hemen. Hepsine aynı heyecanla yaklaştım.
* İçinde kalan çalışmak istediğin bir sanatçı var mı?- Hadise... Enerjisini ve duruşunu çok beğeniyorum ama çalışamadık. Çalışmasını çok beğendiğim bir isim de Merve Özbey. Enerjimiz çok iyi uyuyor, ikimiz de çalışma odaklıyız. Şu an mesela hamile ama sahneye çıkıyor, işini aşkla yapıyor. Onunla isteklerimiz uyuşuyor. Bugün, ‘Gel yeni bir şey yapalım’ derse yaparım.
* Klip yönetmenliğinden işletmeciliğe geçmek nasıl oldu?- 110 klip çekmişim. Herkesi, hayal ettiğim her şeyi çekmişim neredeyse. Kısa
film çektim. Bundan sonrası sıkıntılıydı. Sektör benim çalıştığım tarzda gitmemeye başladı. Telefonla çekim yapılmaya başlandı. Özensiz kurgular, özensiz kıyafetler olmaya başladı. Kendi yazdığım filmim vardı, onun çekimine odaklandım. İlk gelişim Önder’le oldu. Benim sektörümden çok alakasız bir iş onu belirtmeliyim. Bana, ‘Senin lahmacun hayalin vardı, gel yapalım’ dedi ve öyle bir atıldım. ‘Zaten Çeşme’de
3 ay kalıyorum, niye yapmayayım?’ dedim. Güzel de bir mekan oldu.
* Ahali’yi ve mutfağını nasıl tanımlarsınız?- Ben Adanalı’yım. Lahmacun seviyorum. Burada da Adana’dan bir şeyler olsun istedim. Birçok tadım yaptık. Aynı tabaktan 14 tabak daha yapıldı örneğin. Hepsinin tadına bizzat baktım. ‘Uğraşmaya değdi’ diye düşüyorum. Mekan güzel, deniz kıyısı, havası mükemmel. Fizyonun dibinden geçen ama asla fizyon olmayan bir Türk mutfağı aslında.
* Mutfakla ilgili başka bir projeniz var mı?- Ben bu işin tadını aldım sanırım, uzun süre vazgeçmem gibi gözüküyor. İşletme ve mutfak adına aklımda birkaç konu daha var yapmak istediğim. Umarım netleştikçe onları da beraber konuşuruz.
* Kadın işletmeci olarak artıları ve eksileri neler?- Aslında kadın olarak değil ama tanınan biri olduğum için sanatçı arkadaşlarım geliyor. Onların paylaşımlarından gören arıyor. Sektör dayanışması oluyor adeta aramızda. Bunun fayda sağladığını düşünüyorum. Eksi olarak henüz bir eksi yaşamadım açıkçası. Umarım yaşamam.