Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2022 18:55
‘DE Bora’ markası, küçük bir sahil kasabasında yetişen bir kaptan kızının, Tuğçe Bora Türe’nin denize olan tutkusundan ve modaya olan ilgisinden aldığı ilhamla yola çıktı. Kurumsal bir firmada bir süre çalıştıktan sonra moda dünyasına giren Türe, hayallerinin peşinden gitti. Eşi ve oğlundan aldığı ilhamla ‘De Bora’ markasını hayata geçiren genç modacı, hem baba-oğul konsepti tasarlıyor, hem de her tip vücut türüne gidecek stil sahibi kıyafetleri müşterilerine sunuyor. Başarılı işler ortaya çıkaran Tuğçe Bora Türe’nin artık tek hedefi var, ‘De Bora’ markasını uluslararası platformda görebilmek. ‘De Bora’nın hikayesini Türe’den dinledim.
* Sizi biraz tanıyabilir miyiz...
- 1985 Muğla Datça doğumluyum. Çocukluğum orada geçti. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra bir süre Londra’da yaşadım. Döndükten sonra İzmir’de 3 yıl kurumsal bir firmada üst düzey yöneticilik yaptım. Ardından kurumsal hayatın bana göre olmadığını anlayıp hayallerimin peşinden koşmaya karar verdim. Bu sırada evlendim, ailemi kurdum ve bir oğlum oldu.
* Tekstil sektörüne nasıl girdiniz?
- Modaya karşı ilgim küçüklüğümden beri vardı. Bunu girişimci ruhumla birleştirerek, kullanıcıların tasarım kıyafetler giyerken rahat edebilecekleri, hem vücut tiplerine uygun, hem de stil kıyafetleri ulaşılabilir bir marka çatısı altında toplamak amacıyla (aynı zamanda da baba-oğul takım kıyafetler üzerinde çalışarak) tekstil sektörüne girdim. Eşim ve oğlumun da bu sektöre girmemde rolleri çok büyük oldu.
* De Bora markasının hikayesi ve hedefleri nelerdir?
- De Bora, küçük bir sahil kasabasında yetişen bir kaptanın kızının denize olan tutkusundan ve modaya olan ilgisinden aldığı ilhamla yola çıktı. Tuğçe Bora Türe olarak, denize olan tutkumdan, oğlum Deniz Bora’nın adından ilham aldım. Oğulların annelerine duyduğu sevgi ve babalarının eşsiz birer gölgeleri olmaları yolundaki süreçlerini deneyimleyerek, bu küçük adamların günden güne büyük adamlar olmalarından alınan ilhamla baba-oğul konsepti ortaya çıktı. Hedefim, De Bora’yı uluslararası platformda görmek.
* Artık kadınlar kadar erkekler de gardıropları için harcama yapıyor. Sizce yeni neslin yaptığı en büyük giyinme hataları nedir?
- Popüler kültürle birlikte moda da hızlı bir şekilde değişiyor. Özellikle sosyal medyanın bu değişimde rolü büyük. Minimalizm son yıllarda yükselişte ve basic tişörtler de haliyle çok popüler. Tonsürton alt üst kıyafetlerle erkeklerde artık şıklığı çok rahat yakalayabilir. Takı ve aksesuvarlar da erkekler için çok çeşitli. Uygun aksesuvarlarla minimal düzeyde şıklığı yakalayabilirler.
* Tekstil sektöründe yeni yatırımlarınız olacak mı?
- Evet, olacak ama şimdilik sürpriz kalsın. Önümüzdeki yaz dönemi için çalışmalar da başladı.
* Alaçatı sizce bu sezonu nasıl geçirdi?
- Geçmiş yıllara göre çok daha iyiydi. Eğlence sektörü zaten aldı başını gitti. En iyi tasarımcıların mağazaları da Alaçatı’da. Dolayısıyla sanat ve eğlencenin ortak noktası. Alaçatı’yı diğer sahil yerlerinden ayıran en güzel ve en cool yanı ise bohem olması. Bu sebeple her geçen yıl biraz daha gelişiyor.