Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2022 04:55
Her hafta Çeşme’ye değer katan isimlerle bir araya geliyoruz. Bu haftaki konuğum Çeşme’de balık restoranı denince akla gelen başarılı işletmeci ve yatırımcı Mert Mert... Kendisiyle, geçtiğimiz hafta 1’inci yaşını kutlayan yeni sea food&coctail markası Amavi’yi konuştuk.
* Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz...
- Yıllarca birçok farklı markanın kuruluşunda yer aldım. Yeme-içme sektörünün İstanbul’da ve İzmir’de bilinen isimlerinde çalışma fırsatı buldum. Pandeminin etkisini azalttığı 2021’de yeni bir restoran açma fikri oluştu. Burada yapmak istediğim, denizin, Ege’nin tüm güzelliklerini direkt olarak misafirlerimize sunabildiğimiz, deneyim yaratabileceğimiz bir alan oluşturmaktı. Bu düşünceler içindeyken Can’ın çalıştığı restoranda yemek yedim ve onun istediğim deneyimi sunabilmek için doğru bir isim olduğunu düşünerek beraber çalışmayı teklif ettim.
* Çok şık bir konseptle Alaçatı’dasınız. Amavi’nin oluşum hikayesinden bahseder misiniz?- Bir araya geldikten sonra Can Chef’in de kendi bilgisini ve tecrübesini menüye ve mutfağa yansıtırken Amavi’nin marka kimliğini oluşturma sürecimizi de yürüttük. Amavi, Akdeniz’in tüm limanlarını dolaşıp Ege’ye demir atmış bir balıkçının güncesini, dar bir patikanın ardından varılan denizlerin engin semalarını temsil eden bir sembol gibi emeklerimizle bu noktaya geldi. Amavi, Latince ‘sevdim’ demek. Sezar’ın ünlü ‘Veni Vidi Vici’ (Geldim, Gördüm, Yendim) sözünden ilhamla biz de Amavi için ‘Veni Vidi Amavi’ diyoruz. ‘Geldim Gördüm Sevdim’. Sezar bu cümleyi hızlı zaferini tanımlamak için kullanmıştı. Biz de Amavi’nin bizi hızla içine çeken deneyimine atıfla böyle bir isim seçtik. Ayrıca Amavi, mimarisiyle Akdeniz ülkelerine özgü çabasız bir şıklığı yansıtsın istedik. Doğal malzemelerin yumuşak renklerle kullanıldığı, zarif ama rahat bir mekan yaratmayı amaçladık. Kullanılan malzemelerin, mobilya ve aydınlatmaların hepsini Akdeniz çevresindeki İspanya, İtalya, Türkiye gibi ülkelerden tedarik ettik ve ortaya kaliteli bir sentez çıkardık.
* Menülerinizi oluştururken nelere dikkat ettiniz?- Bu yola çıktığımız ilk günden beri protest, farkındalık yaratabilecek bir şeyler yapmak istedik. Ekip gelişti, birlikte büyüdük. Herhangi bir kimliğe, bir mutfağa ait olmadan, yemekten keyif aldığımız şeyleri farklı tekniklerle pişiriyoruz. Bizim için önemli olan misafirlerimizin çok lezzetli ürünler yemesi ve günün sonunda hoş bir deneyim yaşamaları. Bu amaçla Ege ve Akdeniz’in doğasından, binlerce yıllık deniz kültüründen ve zengin lezzetlerinden ilham alarak bir menü oluşturduk. Bu menüyü, Akdeniz’in ve Ege’nin bereketli doğasından ürünlerin, odun fırınından, kömür ızgaradan, buhardan, yavaş pişimden çıkıp en doğru şekilde ve kişisel tercihlere göre servis edilmesi üzerine kurguladık. Ayrıca mutfağımızın en çok dikkat çeken özelliklerinden biri de dry-aged, yani kuru dinlendilirilmiş balıklarımız. Dry-aged
balık tekniğini Türkiye’de ilk kez biz kullanıyoruz. Normal şartlarda yüzde 40’ı çöpe giden balıkları en doğru şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Klasik tabakların yanı sıra kendi imzamızı attığımız tabaklarla tat ve koku hafızasına yeni katmanlar katıyoruz.
* Bu yaz müşterilerinizi ne gibi sürprizler bekliyor?- Menümüzde sunduğumuz lezzetlerle, Amavi’nin şık atmosferi ve barıyla, ayrıca hafta sonları sürpriz canlı performanslar ve DJ performanslarıyla misafirlerimize keyifli vakit geçirecekleri bir yaz sunmayı planlıyoruz.
* Son olarak eklemek istedikleriniz neler?- Amavi’de mutfağımızın ayrıştığı en önemli noktalardan biri Ege’nin ve Akdeniz’in doğasından ürünleri mevsimsellik ve yerellik ilkelerine önem vererek, ürünlere saygı göstererek işlememiz. Bereketli doğanın bu ürünlerini birçok farklı teknikle buluşturabilme kapasitemizle de bunu özel bir deneyim haline getiriyoruz. Bu deneyimi yaşamak için herkesi Amavi’ye bekliyoruz.
1’İNCİ YAŞA ÇOK ÖZEL KUTLAMA
EGE ve Akdeniz’in doğasından, binlerce yıllık deniz kültüründen ve zengin lezzetlerinden ilham alan Amavi, 1’inci yaşını keyifli sofralar ve Ali Kuru performansıyla kutladı. Alavya’nın bahçesinde, zeytin ağaçlarının arasında yer alan, doğanın, denizin, toprağın verdiği her ürünü özveriyle ve saygıyla işleyerek, bazen aylar süren bekleyişlerin ardından, bazen dalından, tarladan, denizden sofraya direkt ulaşan bir deneyim sunan Amavi’nin bu özel gecesine 200’e yakın davetli katıldı. Amavi’nin Akdeniz’in ve Ege’nin bereketli doğasından ürünlerin, odun fırınından, kömür ızgaradan, buhardan, yavaş pişimden çıkıp en doğru şekilde ve kişisel tercihlere göre servis edilmesi üzerine kurgulanmış menüsü geceye damga vurdu.