Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2022 05:30
Bilen bilir, yazlık noktalarda tadilat işleri çok zordur. Hele ki sıfırdan bir proje tamamlamak büyük sabır ister. İşte tam da bu noktada ‘Genesis’, 150 günlük inşaat bitirme süresiyle Çeşme’de bir rekora imza atmış gözüküyor. Lüks tarzı, kendi elektriğini üretebilme ve çevreci detaylarıyla dikkat çeken otelin hikayesini marka sahibi Ergün Yıldızbaş’la konuşma fırsatı buldum.
* Sizi tanıyabilir miyiz?
- Van’da doğdum, çocukluğum ise Çeşme’de geçti. Uzun yıllardır burada yaşıyorum. 2006’da gayrimenkul sektörüne merak sardım. Eğitimler, sertifikalar aldım. Belli firmalarla çalıştım. Asker dönüşü gayrimenkul sektörüne devam ettim. Her zaman bilgi birikimimin üzerine katarak devam ettim. 2014’te şahsi ofisimi açtım. 2020’de daha büyük bir ofise geçtim. Sonrasında bu ofisi ileri taşıyarak Yıldızbaş İnşaat’ı kurdum. Gayrimenkule devam ederken inşaat sektöründe de üst düzey birkaç villa yaptım. Kasım 2021’de Sesla Turizm Otelcilik A.Ş.’yi kurdum. Toplamda 3 şirketimiz ve çok sayıda yatırımcı çevremiz var.
* Genesis Oteli’nin hikayesi nedir?
- Gayrimenkul sektöründen geldiğimiz için insanlar bize geliyorlar. Biz de alıp değerlendiriyor ve projeler geliştiriyoruz. Bir kasım ayıydı, emlakçı bir arkadaşım aradı. ‘Elimde bir yer var, çevrende burayı isteyen müşterilere sunalım’ dedi. Gittim, baktım. Alaçatı’nın tam ortasında, inşaat yapılabilecek, istediğiniz projeyi hayata geçirebileceğiniz bir arsaydı. Arsayı gördükten sonra yeniden emlakçıyla görüştüm. Daha önce arsayla ilgili çalışmalar yapılmış, proje hazırlanmış ama istediğim gibi bir şey değildi. Arsayı aldım. Ortada proje yoktu. Sesla Turizm’de bir ortağım daha var, Şenol İnce... Birlikte analiz ettik ve yola çıktık.
* Yazlık yerlerde inşaat yapmak zordur. Burada ne tür zorluklar yaşadınız, inşaat ne kadar sürdü?- Projeyi kafamda oluşturmuştum. Öncelikle bize ayak uyduracak bir mimar aradım. Bir arkadaşım vasıtasıyla mimar Gökçe Bey’le görüştüm. 15 Ocak’ta başladık. Günde 15 kişi, toplamda bin kişilik ekip çalıştı. Koordineli bir çalışma oldu. Hepsinin başında ben durdum. Avantajlarımız vardı. Gelen ustanın malzemesi hazırdı. Normal kalıp kullanmadık, İstanbul’dan hazır kalıplar getirdik. Ekiplerimizin kalacağı lojmanları ayarladık. Gece yarılarına kadar çalıştık. Tasarım bir otel yapmak istedik. Alaçatı’nın dokusuna uygun hareket ettik. Garaj İzmir ekibiyle her şeyi plana göre yaptık. Biz burada farklı bir şey tasarladık. Akıllı, çevreci, kendi elektriğini üretebilen bir bina yaptık. Dışarıdan baktığınız zaman boru, kablo göremezsiniz. Göz zevkine de önem verdik. Her yerde sanat eseri kullandık. 320 yaşında bir binanın taşlarını kullandık. Dolayısıyla burası aynı zamanda tarih kokuyor.
* Bunca detay ne kadar zamanınızı aldı?- İş işi getiriyordu. 150 günde, günde
3 saat uyuyarak bu inşaatı tamamladık.
1 Haziran geldiğinde sözümüzü tuttuk, insanlar gelip kalmaya başladı.
* Neden Genesis?- Biz yurtdışına da hitap ediyoruz. Alaçatı, mikrokozmik bir yer. Genesis’in geçmişten gelen bir ismi var. Tarihler boyunca devam etmiş bir isim. Bir anlamı da yaradılış. Kullanan olmadığı için tercih ettik. Bu ismi kendimizle bütünleştirdik.
* Alaçatı’ya bu yatırımı yapma duygusu nasıl oluştu, sizi çeken neydi?- Yıllardır Çeşme’de olduğumuz için insanların beklentilerini görüyoruz, ne istediklerini biliyoruz. Baktığımız zaman bu bölge Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden biri. Yarımada birçok şeyden kendini soyutlamış, konforlu çok özel bir bölge. İnsanlar yurtdışında birçok yerde göremeyecekleri rahatlığı yaşıyorlar. Biz de bunu değerlendiriyoruz. Ödediklerinin karşılığını görmek isteyen insanlara hitap edecek bir yer yapmamız gerekiyordu. Biz de bunu sağladık. Amacımız Çeşme’ye daha fazla yatırım yapmak. İnsanlar kendi özel jetiyle geliyor, biz de helikopterimizle onları gezdiriyoruz. Özel malikanelerimizde konaklatıyoruz. Alaçatı’yı yaşasınlar, bu rahatlığı görsünler istiyoruz.
* Çeşme turizmi 12 aya dönüşüyor. Genesis ailesi olarak siz ne düşünüyorsunuz?- Genesis olarak aynı şeyi öngördük. ‘Kışın da açık olacağız ve hizmet vereceğiz’ dedik. İnsanlar burada kışın geldiklerinde sıcak havuzuna girebilecek, yaz atmosferini yaşayabilecekler. Bu hizmetlerimize devam edeceğiz. Çeşme’nin potansiyeli çok yüksek. Kış nüfusu 250 bine ulaştı. İstanbul’dan artık 3.5 saatte rahat bir şekilde buraya gelmek mümkün. Yazın açık olan restoranların kışın da hizmet vermesi lazım. Buraya geldiği zaman, ‘Sezon devam ediyor’ demesi lazım. İş bizimle bitmiyor yani... Çeşme Marina saat 10.00’da açılıyor, akşam 18.00’de kapanıyor. ‘Yazın buradan para kazanıyorsun kışın da açacaksın’ diyorlar. Çeşme’deki çoğu işletme kışın kapısını kapatıp gidiyor. Oysa kışın da burayı ayakta tutmalıyız. Bunu yapamıyorsak insanlar Dubai’ye gider.
* Gelecek adına yeni bir yatırım planınız var mı?- Planlarımız ve yeni projelerimiz var. İmkanlarımız yerinde. Yine otel konsepti olabilir. Plaj da olabilir. Dünya markalarını getirebiliriz. Çeşme’de otopark sorunu var. Alaçatı’da yerin altını kullanmak zorundayız. Yerin altında cazibe merkezleri yapmalıyız. Zaman içinde bunu oluşturmak lazım. Bunlar için merkezi hükümetin ve yerel yönetimin birlik olması lazım ki güzel şeyler ortaya çıksın. Biz yatırımcı olarak bunları yapmak için hazırız.