Çağlar “Turizmde yıllık geliri 60-70 milyar dolara taşıyabiliriz"

Dağlarca Çağlar, AA muhabirine Türkiye ekonomisi açısından 2019'da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi, 2020'den beklentilerini paylaştı.

Türkiye için 2019'un oldukça hareketli bir yıl olduğunu anlatan Çağlar, yerel seçimler ve sonrasında yaşanan gelişmeler, güneydoğu sınırındaki hareketlilik ve dünya siyasetindeki ciddi dönüşümün 2019'daki tabloyu şekillendirdiğini söyledi.

Çağlar, tüm bu gelişmelerin ekonomide de kendisini ciddi biçimde hissettirdiğinden bahsederek, "Son aylarda toparlanmaya başlasa da yıl genelinde, kur hareketliliği ve tüketici güvenindeki düşüş ülkemizde faaliyet ortamını en fazla zorlaştıran etkenler oldu." diye konuştu.

Son birkaç ayda ekonomi yönetimi tarafından alınan önlemler ve Suriye'de başlayan stabilizasyon sürecinin 2020 için herkese umut verdiğini vurgulayan Çağlar, şunları kaydetti:

"Bu gelişmeler ışığında ben 2020'nin bu yıla göre çok daha iyi geçeceğine, ekonomi yönetimi tarafından konulan makro ekonomik hedeflerin birçoğunun da olumlu anlamda üzerine çıkılabileceğine inanıyorum. Tabii bunun için yıllardır üzerinde durduğumuz yapısal reformların hayata geçmesi son derece önemli. Ekonomide hangi konuların üzerinde durmamız gerektiğini artık ülke olarak o kadar iyi biliyoruz ki… Hızlı ve sürdürülebilir büyüme, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için hayati öneme sahip. Bununla birlikte yapısal bir cari açık sorunumuz var. Bu sorunu yara bandıyla kapatmaktan ziyade, bu problemi ortadan kaldıracak stratejik bir yol haritasına ülke olarak ihtiyacımız var."

 "Hızlı büyürken cari açık vermeyecek bir yapının kurulması gerek"

Dağlarca Çağlar, Türkiye'de hızlı büyürken aynı zamanda cari açık vermeyecek bir yapının kurulması gerektiğini, bu noktada turizmin büyük önem taşıdığını ifade etti.

Ülke olarak en büyük kozlardan birisinin turizm olduğunu vurgulayan Çağlar, "Ne yazık ki bunu etkin olarak kullanamıyoruz. Turizmden ülke olarak sağladığımız yıllık gelir bugün 30-35 milyar dolar bandında. Bunu doğru hamlelerle, 60-70 milyar dolar bandına taşıyabiliriz. Bu da cari açıkla mücadelede elimizi önemli ölçüde güçlendirebilir. Keza gayrimenkul sektöründe yabancıya satış konusu ülkemiz için bir diğer önemli konu başlığı." değerlendirmelerini yaptı.

Çağlar, yüksek enflasyon ve faizle mücadelenin etkin biçimde sürdürülmesinin, Türkiye'deki yatırım ikliminin iyileştirilmesi açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

Son dönemde tüm unsurlar konusunda ciddi bir mücadele yürütüldüğünü belirten Çağlar, şunları söyledi:

"Bunların farklı alanlarda güçlendirilmesi; yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisini de artıracaktır. Genel olarak baktığımızda, son aylarda makro cephede gelen göstergeler oldukça olumlu. Bunların sürdürülebilirliği Türkiye'nin gelecek hedeflerine en büyük katkıyı verecek unsur olacaktır. Diğer taraftan hükümet tarafından farklı sektörlerde verilen önemli teşvikler var. Burada daha önemli olan ise sorunların iyi analiz edilmesi, buna uygun çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve teşvik mekanizmalarının da bu kapsamda ele alınması."

 "Türkiye ekonomisini geleceğe turizm taşıyacak"

Çağdaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Çağlar, Türkiye ekonomisini geleceğe taşıyacak sektörlerin başında turizmin geldiğini belirterek, "Turizmde önemli olan, çok turistin ülkeye gelmesi değil, ekonomiye maksimum katkıyı sunacak kitlenin tespit edilmesi, bu kitleye doğru tanıtım faaliyetleriyle ulaşılması ve onların Türkiye'yi ziyaret etmesinin sağlanması... Biz bunu başardığımız takdirde, ülke olarak ciddi bir iktisadi kalkınma hamlesinin de ilk adımını atmış olacağız." dedi.

Bu yıl dünya çapında ticaret savaşı, Brexit, siyasi belirsizlikler, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının para politikası kararları gibi birçok önemli gelişmenin takip edildiğini anlatan Çağlar, şöyle devam etti:

"Son yıllarda dünya ekonomisinde ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Bugüne kadar küreselleşmenin hep olumlu yanlarını konuştuk. Olumsuz tarafları ya da diğer bir ifadeyle ülkelerin rahatını bozan kısımlarını çok konuşmadık. Şimdi dünya bu sınavı veriyor. Dünyanın dört bir yanında korumacılık politikalarının güç kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Fiziki sınırların kalktığı bir dünyaya yeniden sınır koymak ve bunu yaparken ekonomik araçları kullanmak tabii bambaşka bir ekonomik düzen yaratıyor. Bu süreç beklediğimizden biraz daha uzun olabilir. Burada önemli olan dünyadaki bu dönüşümden kazançlı çıkmak ve ülke olarak bunu avantaja çevirmek... Türkiye gerek coğrafi konumu gerekse genç iş gücüyle dünyada fark yaratabilecek ülkelerin başında geliyor. Dünyadaki bu dönüşümün enerji, turizm ve teknolojiye müthiş bir yansıması olabilir. Bunu değerlendirirsek, yeni dünya düzeninin oyun kurucuları arasında yer alabiliriz."