Güncelleme Tarihi:
İzmir Cumhuriyet Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla geçen hafta, 'Yeğen' kod adlı itirafçının verdiği bilgiler doğrultusunda FETÖ/PDY'ye yönelik yapılan üçüncü dalga operasyonda, 'imam' olarak anılan bir kişinin 'ByLock' üzerinden yaptığı yazışmalara ulaşıldı. aralarında haberleştikleri kriptolu yazışma programı 'ByLock'un adının, deşifre olmaması için 'Whatsaby' olarak ifade edildiği sanılan yazışmalarda, Silivri Cezaevi'nden tahliye olan bir kişinin yazdıkları yer aldı. 'Silivri hatıraları' başlığıyla paylaşılan mesajlarda, örgüt üyelerinin cezaevinde morallerinin yerinde olduğu belirtiliyor. Yazışmalarda şunlar yer alDI:
"Bu süreci hiçbir insan değiştiremez. Allah, isterse değiştirir, istemezse biz zaten burada ölmeye geldik. Bir komiserin sözleri. Herkes de böyle düşünüyor. Niye böyle oldu şöyle olsaydı gibi musibeti ikileştirecek tek cümle edilmiyor. Kimsenin aklının ucundan geçmiyor. 17 Aralıkta saat 17.25'te bütün Silivri 'Hırsız' diye inledi. Mehmet Akif Üner'i tek hücreye koymaya korkmuşlar. 'İsyan çıkarırım burada' demiş. Herkes dışarıdakilere üzülüyor. Bunların her operasyonu orada sabaha kadar gözyaşı demek. Pazartesi 21'de radyo Cihan'da 'Bamteli' dinleyip ertesi gün üzerinde kritikler yapılıyor. Çok önemli tahliller çıkıyor mazgaldan. Herkesin morali çok yüksek. Bunda en önemli faktör geride kalanlara sahip çıkılıyor olması. Yakup Saygılı paralel cezaevi müdürü gibi. İçeride büyük mücadele veriyor yönetime karşı. Sabun bile yok. Hiç kimsenin bu bakımdan sorunu yok çok şükür. Çok ciddi kitap okunuyor. Çok ibadet ediliyor. Ağlayarak namaz kılmak normal bir durum. Çıktım çıkalı burada olmuyor o haller. Baransu imamı vs kafalamış. Pek ücrede durmuyor, sürekli mobil. Hidayet Karaca'nın yanında melek gibi bir polis var, Arif. Savunma için bilgisayar hakkı gibi şeyleri söke söke aldılar."