Bu mucizevi değeri sevgi tutku ve standartların üstünde kaliteyle üretiyor

12 YIL önce bu mucizevi değere sadece tutkuyla bağlanmakla kalmayıp, hayata ve gelecek nesillere de fayda sağlamayı amaç edindiklerini söyleyen Güven Asa&Asiltane Zeytinyağları Yönetim Kurulu Eş Başkanı Hasan İstikbal, “2009’da emin adımlarla butik bir üretim tesisiyle girdiğimiz bu yolda, ‘Güven Asa’ ismiyle yarattığımız markayı ve tutkuyla bağlı olduğumuz bu işi daha da büyütmek ve insan sağlığını daha da değerli kılmak adına var gücümüzle çalıştık. 5 yıllık süre zarfında üretimimizi sürdürürken hep şu soruyu sorduk: ‘Zeytinyağını daha iyi, en iyi şekilde nasıl üretebiliriz?’ Ardından, yurtdışından edindiğimiz bilgi, teknoloji ve donanımla 2014’te Türkiye’nin ilk ve tek A+ zeytinyağı üretim tesisini Gömeç’te hayata geçirdik. Türkiye’de sadece bize özel üretim prosesleriyle üretimimizi yapıyoruz. Ürünlerimizi özenle depoluyor ve şişeliyoruz. Dünyanın en kaliteli yağlık zeytinlerinin yetiştiği ve en fazla oksijen yoğunluğuna sahip Kazdağları’nın eteklerinde bulunan Kuzey Ege’nin rüzgarları ile büyüyor ve üretiyoruz. ‘Asiltane’ ise bu köklü ve devasa çatı altında 2019–2020 üretim sezonunda hayata geçirdiğimiz bir marka. Amacımız, o asil daneleri en uygun şekliyle hasat edip, maksimum özen ve hassasiyetle üretim prosesini tamamlayarak en saf, en leziz ve en sağlıklı haliyle sofralara dost edebilmek. Asiltane olarak, ‘köklerde başlayıp dallarda yeşeren dostluk’ mottomuzla sağlığın, sofranın, güzelliğin, yaşamın ve gelecek nesillerin dostu olmakta kararlıyız” dedi.

BAŞKA BİR ÖRNEĞİ YOK
12 bin 500 metrekaresi kapalı toplam 23 bin metrekarelik alanda günlük 600 ton sıkım ve 3 bin ton depolama kapasiteleri sayesinde tüketicilere maksimum sağlık ve lezzet sunmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirten İstikbal, “Üretim tesisimizde doğayla uyumlu son teknoloji iki faz ekolojik sistemlerle zeytinyağı üretiminde en üst seviye kalite anlayışımızla çalışıyoruz. Üretime giren zeytinleri Türkiye’de ilk ve tek olan çift yıkama işlemiyle temizliyoruz. Böylelikle temiz üretimin yanı sıra zeytin danelerindeki tarımsal kalıntıları minimum seviyeye getirerek sağlığa en uygun olacak şekilde üretim yapıyoruz. Yanı sıra yine Türkiye’de ilk ve tek olarak kullanılan osmoz su arıtma sistemiyle zeytinlerimiz içme suyu kalitesinde iki defa yıkanıyor. Bu temizleme sürecinin ardından zeytinlerin sıkım işlemine geçilmesi de insan sağlığına verdiğimiz değerin en somut kanıtı niteliğinde.
Ayrıca zeytinyağının üretimi kadar depolama şartlarının da bir o kadar önemli olduğunu biliyoruz. Üretim tesisimizde Türkiye’de ilk ve tek olarak hayata geçirdiğimiz, yerin 7 metre altında 18–22 derece aralığında özel korumalı ve iklimlendirmeli depolama alanlarımız mevcut. Bu sayede zeytinyağının tazeliğinin ve kalitesinin uzun süre korunması da maksimum seviyede diyebiliriz. Şişelerin dolum işlemleri ise otomatik dolum hatlarında el değmeden gerçekleştiriliyor ve ardından kalite-kontrol noktalarında kontrol ediliyor” şeklinde konuştu.

SATIŞ KANALLARI BÜYÜYOR
Güven Asa markalarıyla geçen yıllara oranla çok daha fazla yerel ve ulusal market zincirlerinde raflarda yer aldıklarını da kaydeden Hasan İstikbal, ekledi: “Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de birçok marketteyiz. Aynı şekilde Asiltane markamız da Migros, MacroCenter ve seçkin satış noktalarında bulunuyor. Satış kanallarımız gün geçtikçe genişliyor. Kendi mağazalarımız ve her iki markamızın da e-ticaret sitelerinin yanı sıra geleneksel kanallarla da tüketicilerimize ulaşıyoruz.”

 
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK
YEŞİL ZEYTİNYAĞI TESİSİ
2014’TE 10 milyon doların üzerinde bir rakamla Türkiye’nin sektördeki en büyük yatırımlardan birini gerçekleştirerek Güven Asa Üretim Tesisi’ni hayata geçirdiklerini dile getiren Hasan İstikbal, şöyle devam etti: “Son 3 yılda ise 12 milyon TL’lik ek yatırımımızla daha da kusursuz bir üretimi hedefledik. Yatırımlarımızı yapmaya da devam ediyoruz. Bu sene sürdürülebilirlik konseptimiz kapsamında güneş enerjisiyle üretim yapmaya başlamayı planladık ve yatırımımızı gerçekleştirdik. 500 bin euroluk yatırımla Türkiye’nin ilk ve tek ‘yeşil zeytinyağı üretim tesisi’ olacağız. Bu kapsamda 2022’nin sonuna kadar ‘yeşil üretim tesisimiz’ hayata geçtiğinde gerek çevreye, gerek enerji ve ekonomiye katma değer sağlayan bir şirket olacağız. Yağmur sularını depolayarak, üretim tesisimizde bulunan osmoz su arıtma sistemimizle arıtacağız ve tüm üretim süreçlerimizi bu sularla karşılayacağız. Yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağıyla çevreye zarar vermeden üretimimizi sürdürebileceğiz.”

 
3T FORMÜLÜ
ÜRETİME başladıkları yıldan bu yana yetkilendirilmiş uluslararası sertifikasyon kuruluşlarının girdi denetimleri sonucunda 9 ayrı uluslararası ‘high level’ kalite belgesine layık görülmelerinin insan sağlığına verdikleri değerin kanıtı niteliğinde olduğunu paylaşan Hasan İstikbal, “Ayrıca, Güven Asa üretim tesisi olarak ‘3T’, yani ‘Temizlik, Temizlik, Temizlik’ ilkesini benimseyerek hasattan üretime, üretimden depolamaya kadar her aşamada özenle ve titizlikle yol alıyoruz. Diğer bir deyişle sektöre örnek olacak üretim tesisimiz var. Diğer üretici firmaların inovasyon çalışmaları kapsamında da örnek alabileceği nitelikte bir tesis diyebilirim” ifadelerini kullandı.

 
2021’DE 9 ÜLKEDEN 27 ÖDÜL
GÜVEN Asa ve Asiltane olarak bu yıl İtalya, New York, Londra, Japonya, Kanada, Yunanistan, Arjantin, İsrail ve Anatolia olmak üzere 9 ayrı ülkeden toplam 27 ödül almaya hak kazandıklarını hatırlatan Hasan İstikbal, “Bu da ne kadar titiz ve özenerek ürettiğimizin bir kanıtı niteliğinde” dedi.

 
HASATTAN ŞİŞELEMEYE
TAM 149 DAKİKA
TÜRKİYE’de başka bir örneği olmayan Asiltane Limited Özel Hasat Zeytinyağı’nın bu yıl üçüncü serisini tüketicilerle buluşturdukları bilgisini veren Hasan İstikbal, “20 Eylül-15 Ekim 2021 tarihleri arasında noter huzurunda gerçekleştirdiğimiz etkinlikte 149 dakika içinde hasat edilerek üretilip şişelendi. Güven Asa Tesisleri’nde sınırlı sayıda üretimini yaptığımız ürünümüz, içinde barındırdığı 400+ mg/kg polifenol miktarıyla 0.2–0.3 arasındaki asit oranı sayesinde adeta bir antioksidan deposu. Bu ürünümüz, sektöre sağladığımız bir katma değer ve ilham niteliğinde diyebilirim” dedi.