Güncelleme Tarihi:
Umut KARAKOYUN/İZMİR, (DHA) - İZMİR'in Bornova ilçesindeki taş ocakları, yerleşim yerlerini tehdit eder duruma geldi. Artan taş ocaklarının yanı sıra var olanlarda da kapasite artırımına gidilmesi, ocakları, ilçedeki yerleşim alanlarıyla bütünleştirdi. Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, kontrolsüz ve plansız yapılaşmalar ile buna bağlı ham madde ihtiyacı için düşük maliyet amacıyla kentlerin her bölgesinde açılmak istenilen taş ocaklarının sorunlara neden olduğuna dikkat çekti. Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan ise olumsuzluk yaşanmaması için gerekli önlemleri aldıklarını söyledi.
Bornova, alınan göç ve artan nüfus dolayısıyla hızla büyüdü. İlçe büyüdükçe çevresinde bulunan taş ocakları da yerleşim alanlarıyla bütünleşti. Yaşam alanlarının yanı başındaki ocakların havadan görüntüsü ise görenleri şaşırttı. ÇMO İzmir Şube Başkanı Halil İnay Kınay, ülkede yapılaşma sürecinin son yıllarda ciddi oranda ivme kazandığını belirterek, bunun çok katlı binalarla sarmalanmış çarpık yapılaşma ile karşı karşıya kalınmasına neden olduğunu söyledi. Kınay, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çevre İl Müdürlüğü'nün duyurularında, kentteki ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreci işletilen faaliyetlerin büyük çoğunluğunun taş ocağı işletmeleri olduğunu görüyoruz. Bunlar Kemalpaşa, Karaburun Yarımadası, Menderes bölgelerinde tarım arazileri, orman ve doğal sit alanlarının özelliklerini ortadan kaldırıyor" diye konuştu.
'ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞI TEHLİKE ALTINDA'
Bornova'daki iki çimento fabrikasında, üretim için ham madde olarak kullanılan kireçtaşının, bölgedeki kalker ocaklarından karşılandığını kaydeden Kınay, "Türkiye'nin üçüncü, Ege bölgesinin en büyük şehri olan İzmir, inşaat sektörü ihtiyacı olan taş ocağı malzemesi üretimini il sınırları içerisinde, yoğun olarak Belkahve bölgesi Hacılarkırı mevkii ve Işıkkent , Manisa, Turgutlu, Kemalpaşa bölgesinden temin etmekte. Bornova'da da kentin içerisinde kalmış olan mevcut çimento fabrikaları ve taş ocakları, işletilen tesislerin yarattığı çevre sorunları da yıllardır bölge halkının sağlığı ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor" dedi.
Taş ocaklarında öncelikle ihtiyaç duyulan malzemenin ve sektörün doğru yönetilmesinin, doğru planlama ile mümkün olduğunu aktaran Kınay, şunları söyledi:
"İnşaat sektörü, çimento fabrikaları, hammadde ihtiyacı, taş ocakları planlama sürecindeki sorunların birer halkası. Bu noktada ihtiyaçlar ve gereklilikler kamu yararı doğrultusunda değerlendirilerek bölgesel bir planlama yapılması gerekiyor. Bu çalışmaların kente, bölgeye olan etkilerinin doğru irdelenerek orman, tarım ve doğal sit alanlarına, doğal yaşam alanlarımıza etkilerinin doğru yönetilmesi gerekiyor. Ancak mevcut uygulamalarda bu süreci yönetmek ve denetlemekle yükümlü kurumların çalışmalarındaki yetersizlikler, halkı yaşam alanlarını savunma mücadelesine itiyor."
Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan da bu ocakları denetlediklerini ve olumsuzluk yaşanmaması için gerekli önlemleri aldıklarını açıkladı.
FOTOĞRAFLI